DünyaHalep hezimeti günler sonra ifşa oldu! Esad'ın 30 bin askeri 350 muhalifi görünce kaçtı

SON DAKİKA | Halep hezimeti günler sonra ifşa oldu! Esad'ın 30 bin askeri 350 muhalifi görünce kaçtı

19.12.2024 - 07:26 | Son Güncellenme:

Suriye'de gündem hızla akmaya devam ederken Baas rejiminin düştüğü yıldırım saldısıyla ilgili çarpıcı detay Putin'in yıllık konuşmasında ortaya çıktı. İşte son gelişmeler...

Suriye ile ilgili hızlı gelişmeler yaşanmaya devam ediyor. Son dakika haberleri milliyet.com.tr canlı bloğundan takip edebilirsiniz. 

megaphone

CANLI AKTARIM

ARAMA TARAMA FAALİYETLERİ YAPIYOR

Suriye Milli Ordusu (SMO) güçleri, terör örgütü PKK/YPG'den kurtardığı Münbiç'te, Tişrin Barajı çevresinde arama tarama faaliyetlerini sürdürüyor.


ABD destekli terör örgütü PKK/YPG'nin Münbiç'i işgal ettiği dönemde meskun mahal ve kırsalda açtığı tünellerdeki tehlikelerin tümüyle ortadan kaldırılabilmesi için SMO'nun faaliyetleri aralıksız devam ediyor.


AA'nın görüntülediği SMO güçleri, Tişrin Barajı tarafındaki arazilerde açılmış tünelleri ararken sivillerin zarar göreceği bomba tuzaklarını da etkisiz hale getiriyor.


Teröristlerin zaman zaman Fırat Nehri'nin doğusundan roket ve toplarla bölgeyi hedef alması nedeniyle de siviller, bazı köyleri boşaltmak zorunda kalıyor.

TOPLU MEZARLAR ORTAYA ÇIKIYOR

Baas rejiminin devrildiği 8 Aralık'tan bu yana Suriye genelinde arama tarama faaliyetleri sürüyor.

Bu çalışmalar kapsamında Şam'da Bağdat Köprüsü bölgesinde ve Dera'nın İzraa ilçesinde toplu mezarlar açıldı.

Şam'ın Hüseyniye bölgesinde ve Dera'da da toplu mezar alanları tespit edildi.

AA'nın, Şam'ın dışındaki Bağdat Köprüsü bölgesinde bulunan ve devrik Beşşar Esad rejiminin öldürdüğü sivillere ait olduğu düşünülen ceset kalıntılarına rastlanan toplu mezarlığa ilişkin 16 Aralık'ta çektiği görüntüler üzerine Sivil Savunma harekete geçti.

Üst üste defnedilen cesetler için açılan uzun ve derin çukurların yer aldığı görüntülerde, hapishane kodları ve ölen kişilerin isimlerinin yazılı olduğu sanılan çuvallar dikkati çekiyordu.

Mezarlığa Sednaya Hapishanesi dahil çeşitli cezaevlerindeki şartlar ve işkenceler nedeniyle hayatını kaybedenlerin gömüldüğü düşünülüyor.

DERA'DA 12'DEN FAZLA TOPLU MEZAR BULUNDU

Suriye'nin güneyindeki Dera'nın İzraa ilçesinde, devrilen Esed rejiminin öldürdüğü sivillere ait olduğu düşünülen ceset kalıntılarına rastlanan 12'den fazla toplu mezar tespit edildi, bu sayısının artması bekleniyor.

Dera'da kazı çalışmalarını yürüten ve Baas rejiminin devrilmesinde etkili olan muhalif gruplar, iş makineleriyle yapılan çalışmalarda en az 31 ceset ortaya çıkardı. Mezarlarda çok daha fazla kişinin kalıntılarının yer aldığı sanılıyor.

Uluslararası Af Örgütünün 2017 tarihli raporunda da Şam'ın bazı bölgelerinde toplu mezarlara işaret ediliyor.

2009, 2014 ve 2015 tarihli uydu görüntülerine ve Şam'daki Sednaya Hapishanesi'nin iki eski çalışanın anlatılarına yer verilen rapor, Sednaya'da 2011'den bu yana devrik rejim tarafından işlenen cinayet ve işkenceleri, sivil nüfusa yönelik yaygın ve sistematik saldırıları ortaya koyuyor.

Raporda Sednaya Hapishanesi'nde öldürülenlerin cesetlerinin, kamyonlarla toplu mezarlara gömüldüğü ifade ediliyor.

İLAÇ DEPOSUNDA VE YOL KENARINDA BULUNAN CESETLER

Şam'daki arama tarama faaliyetlerinde toplu mezarların yanı sıra toplu ceset ve ceset kalıntıları da ortaya çıkarılıyor.

Bu kapsamda Şam'da Seyyide Zeynep bölgesindeki bir ilaç deposunda, dün aralarında çocukların da olduğu 20'den fazla kişiye ait olduğu düşünülen ceset kalıntıları bulundu.

Şam Havalimanı'na giden yolda da 12 Aralık'ta yaklaşık 100 kişiye ait ceset kalıntıları tespit edildi. Bazılarının ceset torbalarına koyulduğu, bazılarının da yol kenarına atıldığı görülen ceset kalıntıları, ilgili kurumlarca koruma altına alındı.

SURİYE İÇ SAVAŞINDA EN AZ 100 BİN KİŞİ KAYBOLDU

Suriye'deki iç savaşın başladığı 2011'den bu yana 100 binden fazla kişinin kayıp olduğu ifade ediliyor.

Suriye İnsan Hakları Ağının (SNHR) ağustos verilerine göre de Suriye'de devrik rejim güçlerince 136 binden fazla kişi alıkonuldu; Mart 2011'den bu yana işkence nedeniyle ölenlerden 15 binden fazlasının kimlikleri tespit edildi.

Uluslararası sivil toplum kuruluşları, Baas rejiminin yıkılmasının ardından ülkede çok sayıda toplu mezarın ortaya çıkarılacağı görüşünde.

TADAMON MAHALLESİ

Şam'ın Tadamon Mahallesi'nde en az 41 sivilin, rejim unsurlarınca toplu olarak infaz edildiği ve Nisan 2022'de ortaya çıkan görüntüler, hafızalara kazındı.

Görgü tanıklarının anlattığına göre söz konusu dönemde rejim unsurları Tadamon Mahallesi'nde gruplar halinde getirdiği çok sayıda sivili öldürerek çukurlara gömdü ya da cesetleri yakarak yok etmeye çalıştı.

350 MUHALİF 30 BİN ESAD ASKERİNİ KAÇIRDI!



Suriye'deki muhalif güçlerin hızlı ilerlediğine işaret eden Putin, "Halep'e 350 muhalif savaşçı girdi, 30 bin hükümet askeri ve İran yanlısı birlikler ise savaşmadan geri çekildi, kendi pozisyonlarını patlattı ve gitti. Benzer durum tüm Suriye'de yaşandı" dedi.

İRAN BİRLİKLERİNİN AKIBETİ

İran'ın eskiden kendi birliklerini Suriye'ye ulaştırma konusunda Rusya'dan yardım istediğini anlatan Putin şöyle konuştu: 

"Şimdi ise onlar (İranlılar) bu birliklerin Suriye'den çıkarılmasını bizden istedi. Hmeymim hava üssünü kullanarak 4 bin İran yanlısı savaşçıyı Tahran'a götürdük. İran yanlısı grupların bir kısmı savaşmadan Lübnan'a, diğer kısmı da Irak'a gitti." 

ESAD VE SURİYE DETAYI

Putin, ABD'li gazeteciden bir soru üzerine, Rusya'ya sığınan eski Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'la Moskova'ya geldiğinden beri görüşmediğini ama görüşebileceğini belirtti.

"Rusya, 10 yıl önce Suriye'ye terörist bir yerleşimin orada oluşmaması için geldi, hedeflerine ulaştı" ifadelerini kullanan Putin, ayrıca Suriye'de yaşananların Rusya için bir yenilgi olmadığını söyledi.

Haberin Devamı
ESAD İÇİN YARGI YOLU AÇIK MI?

Suriye'de Beşar Esad'ın devrilmesinin ardından yapılan kutlamalar, rejiminin işlediği vahşetin korkunç kanıtları ortaya çıkan dehşetle karışıyor.

Euronews haberine göre Suriye'nin devrik lideri için kovuşturmanın önündeki yasal ve siyasi engellere rağmen, insan hakları uzmanları Esad ve rejim yetkililerinin bir gün mahkemede işledikleri suçlardan sorumlu tutulabileceklerini düşünüyor.

Esad ve babası Hafız, son 54 yılda işkence, tecavüz, toplu infazlar ve kimyasal saldırılar da dahil olmak üzere bir dizi suç ve ihlalle suçlanıyor.

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR) verilerine göre iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana en az 15 bin Suriyelinin işkenceyle öldürüldüğü düşünülüyor.

Dün Şam'da bulunan toplu mezardan. AFP

RUSYA'DA OLUŞU ENGELLER Mİ?

Öte yandan habere göre Esad'ın kaçtığı Rusya'da sürgünde olması ve çevresindekilerin çoğunun İran'da olduğundan şüphelenilmesi nedeniyle, cezai hesap verebilirliğin önünde bir takım hukuki ve siyasi engeller var.

Lahey merkezli Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), bu tür ciddi suçlar için bireyleri yargılamak için en belirgin uluslararası hukuk mahkemesi. Ancak UCM'nin Suriye üzerinde yargı yetkisi bulunmuyor, bunun nedeni de Suriye'nin mahkemenin anlaşması olan Roma Antlaşması'na taraf bir devlet değil.

BM Güvenlik Konseyi prensip olarak bir davayı UCM'ye havale ederek yargı yetkisi verme seçeneğine sahip. Fakat Esad'la ittifakıve işlenen suçlardaki suç ortaklığı göz önüne alındığında Kremlin'in bunu veto etmesine kesin gözüyle bakılıyor.

YENİ YÖNETİME İŞ DÜŞÜYOR

On yıl önce benzer bir durumda Rusya ve Çin başvuruyu engellemişti.

Euronews'e konuşan İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) uluslararası adalet direktör yardımcısı Balkees Jarrah, Suriye'nin yeni geçici yetkililerine UCM'ye yargı yetkisi vermeyi düşünmeleri çağrısı yaparak "Suriye'nin yeni yönetiminin adalet ve hesap verebilirlik konusundaki kararlılığını derhal ortaya koyması gerektiğine inanıyoruz," dedi ve ekledi:

"Buna Roma Anlaşması'nın onaylanması ve savcının son yıllarda işlenen suçları inceleyebilmesi için Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne geriye dönük yargı yetkisi verilmesi de dahil."

GOLANİ'DEN SÖZ

Frankfurt Leibniz Barış Araştırmaları Enstitüsü'nden (PRIF) Elisabeth Hoffberger-Pippan, "Suriye'nin gelecekteki durumunun neye benzeyeceğini, farklı kurumların nasıl çalışacağını ve birbirleriyle ne kadar iyi iş birliği yapacaklarını bilmiyoruz. Dolayısıyla bu öngöremediğimiz bir şey," dedi.

Uluslararası Af Örgütü'nün hukuk danışmanı Vito Todeschini Euronews'e yaptığı açıklamada, "İdeal seçenek, Suriye'de adil yargılama standartlarına uygun, ölüm cezasının kullanılmadığı ceza yargılamalarının yapılmasıdır," dedi. Todeschini, tanıkların ve mağdurların ifade vermeleri için güvenliklerinin sağlanması gerektiğini söyledi.

HTŞ lideri Ahmed el Şara (Muhammed el Golani) Suriye'de rejimin "peşine düşme" sözü verdi ve adaletin yerini bulması için ülkelere "kaçanları teslim etmeleri" çağrısında bulundu.

CİPS FABRİKASINDAN CAPTAGON AĞI ÇIKTI


Başkent Şam'ın ücra bir köşesinde, artık terk edilmiş bir patates cipsi fabrikası, devrik Beşar Esad rejiminin karanlık ama açık sırlarından birini ortaya çıkarıyor.

ABD'li CBS News ekibi, Orta Doğu'da ve ötesinde en popüler sokak uyuşturucularından biri olan Captagon'u yapmak için gereken temel kimyasallar olan endüstriyel ölçekte hidroklorik asit ve asetik asitle kaplı bir depo bularak tesise girdi.


Hayat Tahrir el Şam (HTŞ) üyesi Ahmed Ebu Yakın, bu devasa yeraltı Captagon stokunun, muhalif grubun Esad'ı devirmesinden sadece birkaç gün sonra bulduklarını söyledi. CBS News ekibinin görüntülediği haplar, sevkiyata hazır büyük ev tipi volt regülatör kitleri yığınlarına doldurulmuş halde duruyor.

Genellikle "fakirin kokaini" olarak adlandırılan Captagon, son derece bağımlılık yapan bir amfetamin türü uyarıcı olarak biliniyor.



Yakın, haber kanalına "Buna bağımlı olan gençler için üzülüyoruz," dedi ve ekledi: "Esad rejimi bir nesli yok ediyordu ve zerre kadar umurunda değildi. Tek umursadıkları paraydı. Captagon'un Suriye'nin geleceğinde yeri yok. Her şeyi yok edeceğiz. Uyuşturucuyla ilgili her şeyi ortadan kaldıracağız."

YILDA 5 MİLYAR DOLAR KAZANMIŞ

Ve CBS News'a göre bu para inanılmaz ölçeklerde. TV kanalına konuşan analistler "Esad rejiminin bu ticaretten yılda 5 milyar dolar kazandığını, Suriye'nin resmi bütçesini gölgede bıraktığını ve iflas etmiş devlet için hayati bir can simidi haline getirdiğini tahmin ediyor."

Habere göre her hapın üretimi sadece birkaç kuruşa mal oluyor ancak tek bir tablet için 20 dolara kadar satılabiliyor. Terk edilmiş fabrikada görülen ganimet potansiyel olarak onlarca milyon dolar değerinde.



YAPTIRIMLARIN TEMEL NEDENİ

Mart 2023'te ABD Hazine Bakanlığı, Esad'ın iki kuzeni de dahil olmak üzere, "tehlikeli amfetamin" ile ilgili iddia edilen katılımları nedeniyle birkaç Suriyeliye yaptırım uyguladı.

O zamanlar Hazine Bakanlığı'nın Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi müdürü olan Andrea Gacki, kanala yaptığı açıklamada "Suriye, büyük kısmı Lübnan üzerinden kaçırılan, son derece bağımlılık yaratan Captagon üretiminde küresel bir lider haline geldi" dedi ve ekledi: "Müttefiklerimizle birlikte, Beşşar Esad rejimini yasadışı uyuşturucu geliriyle ve rejimin Suriye halkına yönelik baskısını sürdürmesini sağlayan diğer finansal araçlarla destekleyenleri sorumlu tutacağız."

İSRAİL'İN YEMEN'E SALDIRDI: 9 ÖLÜ

Fotoğraf: YNET

İsrail'in Perşembe günü Arap ülkesinin çeşitli bölgelerine hava saldırıları düzenlemesinin ardından Savunma Bakanı Israel Katz'ın yemin ettiği gibi Yemen'in Husi hareketinin liderlerine ulaşacak.

İran yanlısı Husiler tarafından yönetilen ve ülkenin çoğunu kontrol eden ana televizyon haber kuruluşu Al Masirah TV, İsrail hava saldırılarında dokuz kişinin öldüğünü söyledi, ölenlerin yedisi Salif limanında ve ikisi de batıdaki Hudeyde eyaletinde bulunan Ras Issa petrol tesisinde hayatını kaybettiği bildirildi.

Saldırılar ayrıca başkent Sana'nın güneyinde ve kuzeyinde bulunan iki merkezi elektrik santralini hedef aldı.

İsrail Savunma Bakanı Israel Katz, X'teki bir gönderisinde "Husi terör örgütünün liderlerini uyarıyorum: İsrail'in uzun eli size de ulaşacak" tehdidinde bulundu ve ekledi: "İsrail devletine karşı elini kaldıran herkesin eli kesilecek; zarar veren yedi kat zarar görecek."

Haberin Devamı
SURİYE AFGANİSTAN OLUR MU?

BBC ekran görüntüsü. 

Suriye'de Esad yönetimini devirerek Şam'da ve diğer kentlerde kontrolü sağlayan Heyet Tahrir eş-Şam'ın (HTŞ) lideri Muhammed el Golani (gerçek adıyla Ahmet el Şera) BBC'nin kıdemli editörü Jeremy Bowen'ın "Suriye Afganistan olur mu?" sorusunu yanıtladı.

Golani Afganistan'ı "kabile toplumu" olarak niteleyerek Suriye'de çok farklı bir bakış açısının hakim olduğunu söyledi ve Suriye'de kurulacak hükümetin ve yönetim şeklinin, ülkenin tarihine ve kültürüne uygun olarak biçimleneceğini belirtti.


Şam'da bir restorandaki kutlamalardan. Fotoğraf: AP

'KADINLAR İÇİN EĞİTİME İNANIYORUM'

Kadınlar için eğitime inandığını söyleyen Golani 2011'den beri muhaliflerin yönetiminde olan İdlib'e gönderme yaparak "İdlib'de sekiz yıldan fazla bir süredir üniversitelerimiz var," dedi ve ekledi:

"Üniversitelerdeki kadın oranının %60'tan fazla olduğunu düşünüyorum."

Ve alkol tüketimine izin verilip verilmeyeceği sorulduğunda Golani "Bunlar hukuki konular olduğu için hakkında konuşmaya hakkım olmayan birçok şey var" şeklinde yanıt verdi ve şöyle devam etti:

"Anayasa yazmak için hukuk uzmanlarından oluşan bir Suriye komitesi olacak. Onlar karar verecek. Ve herhangi bir yönetici veya başkan yasaya uymak zorunda kalacak."

'RAHAT BİR TAVIR SERGİLEDİ'

BBC editörü Golani'nin "röportaj boyunca rahat bir tavır sergilediğini, sivil kıyafetler seçtiğini ve grubunun aşırılıkçı geçmişiyle bağlarını koparmadığına inanan herkese güvence vermeye çalıştığını" not düştü.

'İSRAİL DERA'DA 9 KM İLERLEDİ' İDDİASI

Suriye'deki İsrail askerleri. Fotoğraf: AFP

İsrail, Suriye'nin Dera kentine 9 km ilerledi, Suriye-Ürdün sınırına yakın "stratejik" pozisyonlar aldı

Shafaq News/ İsrail güçleri, Çarşamba günü açıklanan raporlara göre, güney Suriye'deki Deraa kırsalına 9 kilometre ilerledi.

Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), "İsrail güçleri, yerel sakinleri silahlarını teslim etmeleri konusunda uyardıktan sonra, Suriye-Ürdün sınırına yakın Koayiah köyü ve tarihi El-Vehda Barajı'na girerek stratejik pozisyonlar aldı" açıklaması yaptı.

İsrail güçlerinin, Kuneytra ve Deraa eyaletleri arasındaki idari sınırda bulunan Sayda köyü yakınlarındaki 74. Tabur'a girerek güney Suriye'de yeni bir saldırı başlattığı bildirildi. SOHR, "Bu askeri eylem, işgal altındaki Golan Tepeleri ile Suriye sınırında artan gerginlik ortasında gerçekleşti" şeklinde bilgileri The National, Shafaq News gibi kaynaklara teyit etti.

Aynı zamanda, medya kuruluşları, İsrail'in Kuneytra'nın arkeolojik alanlarına yaptığı saldırılardan endişe ettiklerini dile getirdi. Ayrıca işgal altındaki Golan'daki Tel Akasha'dan Kuneytra'daki tarihi Breqa kasabasına doğru bir İsrail ilerlemesi olduğu iddia ediliyor.

İsrail ordusunun Şam'ı Lübnan'ın başkenti Beyrut'a bağlayan uluslararası otoyola sadece 12 kilometre uzaklıkta olduğu bildiriliyor.

Esad rejiminin düşmesinden bu yana İsrail ordusu, Suriye'nin derinliklerindeki askeri hedeflere yönelik yoğun hava saldırılarını, Golan Tepeleri'nden Suriye topraklarına yaptığı saldırıların yanı sıra, "Suriye'deki silahlı gruplardan gelen askeri tehditleri önlemek" iddiasıyla sürdürdü.

Netanyahu Salı günü Suriye Golan Tepeleri'ne gitti. AFP

İSRAİL SURİYE'DE NE YAPIYOR?

İsrail zırhlı birlikleri 8 Aralık 2024'te Esad rejiminin devrilmesi sonrası İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri arasında bulunan Birleşmiş Milletler Gözlem Gücü tampon bölgesine ilerleyerek, Kuneytra ilinin merkez kırsalını topçu ateşiyle hedef aldı. İsrail, Yom Kippur Savaşı'nın ardından 31 Mayıs 1974'te imzalanan ateşkes anlaşmaları sonrası ilk kez Suriye topraklarına girmiş oldu.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Golan Tepeleri'nde tampon bölge ve silahtan arındırılmış bölgenin sınırlarını belirleyen, 1974 yılında imzalanan Kuvvetlerin Çekilmesi Anlaşması'nın Suriye'de Baas rejiminin devrilmesiyle çöktüğünü ve olası bir tehdidi önlemek için, İsrail Savunma Kuvvetleri (IDF)'nin 1974'te çekildiği Mor Hattı geçici olarak devralmasını emrettiğini söyledi.

Savunma Bakanı Yisrael Katz tarafından 9 Aralık'ta İsrail Savunma Kuvvetleri'ne belirli askeri hedefler verildi. Bunlar arasında tampon bölgenin ve yakındaki mevzilerin tamamen ele geçirilmesi, tampon bölgenin ötesine uzanan ve ağır silahlardan ve askeri altyapıdan arındırılmış bir güvenli bölgenin oluşturulması ve Suriye üzerinden Lübnan'a İran'ın silah kaçakçılığı yollarının engellenmesi yer aldı.

Netanyahu hafta içi bölgeyi ziyaret etti ve dün en az 2025 sonuna kadar orada kalacaklarını söyledi.

BLINKEN'DAN SURİYE İÇİN TRUMP MESAJI


ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Suriye'de kurulacak yönetimin, bir mezhep veya dış güçler tarafından yönetilmemek için mevcut fırsatı değerlendirmesi gerektiğini belirtirken "Şimdi temel soru şu; Suriye halkı bu andan faydalanabilir mi, ülkelerini daha iyi bir yola sokabilir mi ve onlarca yıldır ilk kez bir diktatör, bir dış güç, bir terör örgütü, bir mezhep veya azınlık tarafından yönetilmemek için bu fırsatı değerlendirebilir mi? Zorluk bu." ifadelerini kullandı.

Blinken, Suriye'nin geleceğiyle ilgili, "Sadece birkaç gün önce Ürdün'de bir araya geldik. Türkiye, Ürdün, Mısır, Körfez ülkeleri, Irak ve bazı Avrupalı ortaklarımızı da bir araya getirdik. Ve Suriye'de ileriye dönük beklentilerimiz için birlikte bazı ilkeler ortaya koyduk." diye konuştu.

Blinken, "Donald Trump'ın, Suriye'de DEAŞ'ın yeniden ortaya çıkmasını kontrol altında tutmak için güçlü bir teşvike sahip olacağını düşünüyorum" dedi.

Haberin Devamı
BM ELÇİSİ: 'İSRAİL DERHAL DURMALI'

 

Fotoğraf: BBC

Şam'daki ziyaretlerinin ardından BBC'ye özel röportaj veren Birleşmiş Milletler Özel Elçisi Geir Pedersen, Esad'ın devrilmesinden bu yana İsrail'in eylemlerinin "son derece sorumsuz" olduğunu söyledi.

1967 Orta Doğu savaşından bu yana İsrail, Golan Tepeleri olarak bilinen güney Suriye bölgesini işgal etti ve daha sonra ilhak etti. ABD dışındaki diğer devletlerin çoğu Golan'ı işgal edilmiş topraklar olarak görüyor.

İsrail'in Suriye askeri tesislerine yönelik mevcut bombalama kampanyası ve Golan Tepeleri'ndeki silahsızlandırılmış tampon bölge ve komşu bölgelerdeki daha fazla Suriye toprağını işgal etmesi, Pedersen'e göre "Suriye'nin geleceği için bir tehlikeydi ve bu faaliyetlerin derhal durdurulması gerekiyor".

"İsrail'in yeni Suriye topraklarını işgal etmesi için hiçbir neden yok. Golan zaten işgal altında. İşgal edilmek için yeni topraklara ihtiyaçları yok. Dolayısıyla görmemiz gereken şey, İsrail'in de bu çok, çok kırılgan geçiş sürecini istikrarsızlaştırmayacak şekilde hareket etmesidir," diye ekledi.

Pedersen, hafta başı Golani ile görüştü. Fotoğraf: AFP

HTŞ TERÖR LİSTESİNDEN ÇIKACAK MI?

BM Özel Elçisi Geir Pedersen'e göre, Suriye'nin yeni liderliğinin ülkenin tüm çeşitli dini ve etnik gruplarının haklarına saygı gösterme sözlerini tutması hayati önem taşıyor. Şam'da Heyet Tahrir el Şam (HTŞ) lideri Muhammed el Golani (Ahmet el Şara) ile görüşen ve çeşitli incelemelerin ardından BBC'ye konuşan Pedersen, Suriyelilerin "aynı anda hem çok fazla umut hem de çok fazla korku" yaşadığını söyledi.

Pedersen, HTŞ lideri Şara'nın "birçok olumlu şey" söylediğini söyledi. Ancak bazı Suriyelilerin, 2016 yılına kadar cihatçı aşırılıkçı olarak uzun bir geçmişi olan HTŞ liderine inanmadığını söylerken HTŞ'nin terörist listesinden çıkarılması umutlarının davranışlarına bağlı olduğunu vurguladı.

Pedersen "Suriye'nin gerçekten başarılı olması için HTŞ'nin listeden çıkarılması ve yaptırımların kaldırılması gerektiği konusunda bir anlayış olduğunu düşünüyorum. Ancak bunun sadece herkesin olumlu şeyler istemesi nedeniyle olmayacağının anlaşılmasının da çok önemli olduğunu düşünüyorum."

"Üye devletler sahada neler olacağını çok dikkatli bir şekilde takip ediyorlar ancak kamuoyunda söylenenlerin pratikte gerçekten uygulandığına inanıyorum ve böylece HTŞ'yi listeden çıkarmayı ve yaptırımların sonunu görebileceğimizi düşünüyorum."

 

TÜRKİYE SURİYE'YE OPERASYON YAPACAK MI? DIŞİŞLERİ BAKANI HAKAN FİDAN YANITLADI


Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Katar merkezli Al Jazeera televizyonuna önemli açıklamalarda bulundu. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye'deki gelişmelere ilişkin mesajlar verdi.

Türkiye'nin Suriye'de askeri operasyon yapacağı iddialarına ilişkin soru üzerine, Şam'da yeni yönetim döneminin başladığını anımsatan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bu konunun öncelikle yeni yönetimin meselesi olduğunu ve bunun çözülmesi durumunda Türkiye'nin müdahalesine gerek kalmayacağını kaydetti.

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yeni yönetimin Suriye'de tamamen kontrolü ele alması gerektiğini vurguladı.