Savaşta son dakika... Pentagon'da ABD ve İsrailli bakanlar buluştu! 'Bölgesel savaş olabilir'

Hamas, İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırılar sonrasına ilişkin planlarını reddettiğini, bölgenin geleceğinin Filistin halkı tarafından belirleneceğini yineledi.

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, "Gazze Şeridi'ndeki canice saldırılar sonrası için Filistin halkının siyasi geleceğiyle ilgili İsrail hükümetinin ve ABD yönetiminin planları için "faşist İsrail hükümetinin başarısızlık ve hayal kırıklığı yolunu takip etmedeki ısrarı" şeklinde değerlendirildi.

Açıklamada, "Bu kötü niyetli planlar, Filistinlilerin kararlılığı ve iradesi karşısında uygulamaya konacak bir yol bulamayacak. Filistin halkının kaderi ve bu canice saldırıların yenilgiye uğratılmasından sonra Gazze Şeridi'nin geleceği, Filistin halkımız tarafından belirlenecek, başkası tarafından değil." ifadelerine yer verildi.

Haaretz gazetesinin haberine göre, İsrail ordusunda görev yapan 42 yedek asker, mayıs ayının sonunda, Gazze'ye saldırıların başlamasından bu yana ilk kez askerlik görevini yerine getirmeyi reddeden bir mektuba imza attı.

İsrailli askerler, 10'unun tam ismiyle, kalanların adlarının ilk harfiyle imzaladıkları mektupta, "Savaşa katıldığımız altı ay, bize askeri harekatın tek başına kaçırılan insanları (İsrailli esirler) geri getirmeyeceğini kanıtladı. Takındığımız tutumun bedelini ödesek bile Gazze'de askerlik hizmetine dönmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

"REFAH MI KAÇIRILANLAR MI? BİZ KAÇIRILANLARI SEÇİYORUZ"

İsrailli askerler, İsrail ordusunun 7 Mayıs'tan bu yana sürdürdüğü Gazze'nin güneyindeki Refah kentine yönelik kara saldırılarını reddettiklerini belirterek, "Bu saldırı, bizim ve Refah'taki masum insanların hayatını tehlikeye atmanın yanı sıra kaçırılanları da (İsrailli esirleri) canlı olarak geri getirmeyecek. Refah mı kaçırılanlar mı? Biz kaçırılanları seçiyoruz." ifadelerine yer verdi.

Gazze'de savaşmayı reddeden askerler, "Bu sebeple, esir takası anlaşması pahasına Refah'a girme kararı alınmasının ardından, biz erkek ve kadın yedek askerler olarak, kaçırılan kişilerin hayatını görmezden gelip başka bir anlaşmayı bozmaya vicdanımızın izin vermediğini bildiririz." açıklamasında bulundu.

Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye, İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki Şati Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda kız kardeşini kaybetmesinin ardından açıklamalarda bulundu. Haniye, İsrail'in Gazze'deki saldırılarına son vermeyi garanti etmeyen herhangi bir ateşkes önerisinin "anlaşma olmadığını" söyledi.

Haniye, “Düşman, ailemi hedef almanın bizim ya da Hamas’ın pozisyonunu değiştireceğini sanıyorsa hayal görüyor demektir” ifadelerini kullanarak, “Hamas, mümkün olan tüm esnekliği sağlamış ve suçların durdurulması, saldırının sona ermesi ve Gazze Şeridi'nden tamamen çekilme şartıyla önerilen tüm anlaşmaları tereddütsüz kabul etmiştir” dedi.

İsrail’in düzenlediği saldırıda Haniye’nin 57 yaşındaki kız kardeşi Zahr Haniye ve 10 yakını hayatını kaybetmişti.

İsrail'in aylardır saldırılarını sürdürdüğü ve yardım girişini engelleyerek büyük bir "insani felakete" neden olduğu Gazze Şeridi'nde 9 yaşındaki Azzam Al-Shaer, yetersiz beslenme ve tıbbi teçhizat eksikliği nedeniyle hayatını kaybetti.

Gazze'nin kuzeyindeki Gazze'deki el-Ehli Baptist Hastanesi doktoru AA muhabirine yaptığı açıklamada, duruma ilişkin bilgi verdi.

Hayatını kaybeden 9 yaşındaki çocuğun dedisi Al-Shaer, "Torunum yeresiz beslenme, mevcut kuşatma ve tıbbı malzeme eksiklği nedeniyle hayatını kaybetti. Torunum için 4 aydan beri süt bulamadık." dedi.

İsrail savaş uçakları Gazze'de sivillerin yaşadığı bölgeleri bombaladı. Son 48 saatte gerçekleştirilen saldırılarda onlarca Filistinli yaşamını yitirirken, yüzlerce kişi de yaralandı.

İsrail saldırıları devam ederken, zor şartlar altında evlerinde yaşayan hem de evleri yıkıldığı için UNRWA'ya ait merkezlere sığınan binlerce Filistinli her gün ölüm tehdidi altında bulunuyor. İsrail ordusu son 48 saat içinde Filistinlilerin sığındığı 4 sığınma merkezini ve 11 evi bombaladı. Gazze'deki sivil savunma ekipleri büyük zorluklarla karşılaşırken, arama-kurtarma ve yangınla mücadele ekipmanlarına ihtiyaç duyuyor.

Uluslararası topluma yardım ve ateşkes yapılması çağrısında da bulunulan açıklamada, "İsrail işgali, en ufak bir insani, ahlaki veya hukuki kaygı olmaksızın, Filistinlilerin evlerini onlar uykudayken bombalayarak tüm Filistinli ailelere karşı soykırım yöntemini uygulamaya devam ediyor." ifadelerine yer verildi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 15 bin 694’ü çocuk, 10 bin 279'u kadın olmak üzere 37 bin 658 Filistinli öldü, 86 bin 237 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Hamas'ın Uluslararası İlişkiler Ofisi Başkanı Musa Ebu Merzuk başkanlığındaki heyetin, başkent Moskova'da temaslarda bulunduğu bildirildi.

Rusya Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre, Merzuk, Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Orta Doğu ve Afrika Özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov ile bir araya geldi.

Gazze Şeridi'ndeki durumun ele alındığı görüşmede, Rus tarafı, "7 Ekim 2023'te saldırılar esnasında ele geçirilen 2 Rus vatandaşı dahil esirlerin acilen serbest bırakılması gerektiğini" vurguladı.

Filistinliler arasındaki birliğin yeniden tesis edilmesi konusu hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu görüşmede, Bogdanov, "Filistin'de önde gelen siyasi güçler ile hareketleri arasında Filistin Kurtuluş Örgütü platformunda birliğinin sağlanmasını ileride desteklemeye devam edeceklerini" ifadesini kullandı.

Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı kuruluşların hazırladığı Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporunda, Gazze Şeridi'nde yüksek kıtlık riskinin devam ettiği ve nüfusun yüzde 96'sının Eylül 2024'e kadar yüksek düzeyde akut gıda güvensizliğiyle karşı karşıya olduğu bildirildi.

İsrail'in saldırısı altındaki Gazze Şeridi'nde gıda güvenliğiyle ilgili duruma dair ilerleyen günlerde açıklanması beklenen rapordan bazı önemli detaylar IPC'nin internet sitesinde paylaşıldı.

İnternet sitesindeki bilgilerde Gazze'de yüksek kıtlık riskinin devam ettiği vurgulandı. Gazze halkının yaklaşık yüzde 96'sını oluşturan 2,15 milyon kişinin Eylül 2024'e kadar aşırı açlık anlamına gelen "yüksek düzeyde gıda güvensizliğiyle karşı karşıya" olduğu kaydedildi.

Bütün Gazze Şeridi'nin IPC'de 4. aşama olan "acil durum" kapsamında sınıflandırıldığı belirtildi.

BM'nin merkezi Roma'da bulunan Dünya Gıda Programı'ndan (WFP) yapılan yazılı açıklamada da IPC raporunda belirtilen verilerin, Gazze'nin tüm bölgelerine sürekli erişimin kritik önemini gösterdiği ifade edildi.

Hamas'tan yapılan yazılı açıklamada, İsrail güçlerinin Gazze Şeridi'ndeki Şati Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırıda Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye'nin kız kardeşi Zahr Abdusselam Heniyye ile beraberinde 10 sivilin öldürüldüğü, Derec Mahallesinde sığınma merkezi olarak kullanılan okula yönelik saldırıda Filistinli bir aileden 8 kişinin hayatını kaybettiği, Megazi ve Şatı mülteci kamplarına gerçekleştirilen saldırılarda da çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği ve yaralandığı anımsatıldı.

İsrail'in Gazze Şeridi'nde katliamlar gerçekleştirdiği vurgulanan açıklamada, "Siyonist faşist İsrail hükümetinin, masum sivilleri kasten hedef alarak gerçekleştirdiği bu katliamlarla, tüm uluslararası yasalara, normlara ve insani değerlere meydan okumaya devam ettiğini onayladığı" ifade edildi. ABD yönetiminin, "Tel Aviv hükümetine ve ordusuna Gazze'deki yıkım ve imha operasyonunu gerçekleştirmesi için siyasi ve askeri koruma sağladığı ve zaman tanıdığı" kaydedilen açıklamada, Hamas, Filistinliler aleyhinde yürütülen "soykırım savaşının" sürdürülmesinin sorumluluğunu, Washington yönetimine yükledi.

Uluslararası topluma ve Birleşmiş Milletlere, "devam eden bu korkunç suçlara karşı sorumluluklarını üstlenmeleri, masum sivilleri korumak için ivedilikle harekete geçmeleri ve İsrailli liderleri işledikleri suçlardan sorumlu tutmaları" çağrısı yapıldı. İsrail güçleri, savaş uçaklarıyla sabah saatlerinde Gazze kentinin farklı bölgelerine bir dizi saldırı düzenledi. Filistinli sivillere ait evler ile zorla yerinden edilenlerin bulunduğu iki okulun hedef alındığı saldırılarda çok sayıda Filistinli hayatını kaybetti ve yaralandı.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) İcra Komitesi Genel Sekreteri Hüseyin eş-Şeyh, ABD Başkan Yardımcısı Kamala Harris'in Ulusal Güvenlik Danışmanı Philip Gordon ile İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını görüştü.

Şeyh, yaptığı yazılı açıklamada, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü ve Enformasyon Bakanı Nebil Ebu Rudeyne'nin de katılımıyla Ramallah'ta Gordon ile görüştüğünü duyurdu.

FKÖ İcra Komitesi Genel Sekreteri Şeyh, toplantıda, Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılar, İsrail'in yürüttüğü savaşın ve Batı Şeria'daki eylemlerinin durdurulması gerekliliği, Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin gerçekleştirdiği şiddet olayları, yasa dışı yerleşim birimleri ve Filistin'in vergi fonlarına el konulması konularının ele alındığını belirtti.

Şeyh, "Güvenliği, istikrarı ve barışı garanti altına alacak çözümün (İsrail) işgalinin sona erdirilmesi ve uluslararası meşruiyetin uygulanması" olduğunu vurguladı.

İsrail Savunma Bakanı Gallant, ABD'ye gitti. Burada ABD'li mevkidaşıyla buluştu. Görüşme sonrası ABD'den açıklama geldi. ABD'den yapılan açıklamada, "Hizbullah'ın Lübnan'dan arttırdığı saldırılardan oldukça endişeliyiz. Burada çıkacak bir savaş bölgesel bir savaşa dönebilir." ifadelerine yer verildi.

CNN TÜRK Washington temsilcisi Yunus Paksoy, "Biraz önce İsrail Savunma Bakanı 7 Ekim'den bu yana ikinci kez Pentagon'a geldi. ABD Savunma Bakanı, "Hizbullah'ın artan roket saldırıları daha fazla acı anlamına geliyor. Böyle bir savaşın sonuçları bölge için felaket olur. Burada çıkacak çatışma bölgesel savaşa dönüşebilir. Diplomatik çözüm için elimizden geleni yapıyoruz. Bu savaş Orta Doğu için korkunç sonuçlar doğurur." sözleriyle aktardı.

ABD: AŞIRI ENDİŞELİYİZ

Austin, başkent Washington'ı ziyaret eden İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ile Pentagon'da bir araya geldi. Heyet halinde yapılan görüşme öncesi konuşan Austin, İsrail-Lübnan sınırında artan gerginlikten "aşırı derecede endişe" duyduklarını belirterek, İsrail ile Hizbullah arasındaki olası bir savaşın kolaylıkla Orta Doğu açısından sonuçları olabilecek bölgesel bir savaşa dönüşebileceği uyarısında bulundu.

Austin, böyle bir savaşın Lübnan için felaket, masum İsrailli ve Lübnanlı siviller için de yıkıcı olacağını kaydederek, "Dolayısıyla diplomasi, gerilimi önlemenin açık ara en iyi yoludur. Bu nedenle acilen yalnızca İsrail'in kuzey sınırında kalıcı sükunetin yeniden sağlanmasını sağlayacak bir diplomatik anlaşma arıyoruz." dedi.

"Şehir savaşlarını kazanmak için sivillerin korunması gerekir"

Gazze konusunda da Hamas'ın elinde tuttuğu tüm esirler bırakılana kadar mücadele edeceklerini belirten Austin, "Ancak onların hepsini güvenli şekilde evlerine dönmesini sağlayacak tek şey diplomasidir." ifadesini kullandı. Austin, bu bağlamda "süresi belli olmayan bir savaş ve direniş" riskine karşı Gazze'de "ateşkes" fırsatını kaçırmamak gerektiğine işaret ederek, "Benim ilk elden öğrendiğim tek şey; şehir savaşlarını kazanmak için sivillerin korunması gerektiğidir." dedi.

İsrail'in ahlaki ve stratejik gereklilik olarak Gazze'de sivillerin korunması için daha fazlasını yapmak zorunda olduğuna işaret eden Austin, Gazze'ye insani yardım girişlerinin de artırılması çağrısında bulundu.

"Bütün Orta Doğu'yu etkileyecek bir yol ayrımındayız"

İsrail Savunma Bakanı Gallant da ABD'nin ilk günden bu yana İsrail'e verdiği destekten dolayı teşekkür ederek, "Bugün, bütün Orta Doğu'yu etkileyecek bir yol ayrımındayız. Ortak hedeflerimizi başarmanın yollarını tartışmak için buradayım." ifadesini kullandı.

Gallant, Hamas'ın yanı sıra "dünyanın ve bölgenin geleceği için en büyük tehlike" şeklinde nitelediği İran'a karşı tüm senaryolara hazırlıklı olmak gerektiğini ve bu konuda zamanın kalmadığını öne sürdü.

Wennesland, BM Güvenlik Konseyi'nde İsrail-Filistin sorununa ilişkin oturumda üye ülkeleri bilgilendirdi. Mavi Hat'ta artan gerginliğin ortaya çıkardığı riskler konusunda derin endişe duyduğunu dile getiren Wennesland, "Daha fazla askeri gerginlik sadece daha fazla acı, yıkım ve bölge için korkunç sonuçlara yol açar." dedi. Wennesland, Gazze'deki durumun bölgesel istikrarsızlığı tetiklemeye devam ettiğine dikkati çekerek, acil ateşkes çağrısını yineledi ve "Masada bir anlaşma var. Bu kabul edilmeli." dedi. "Gazze'deki ölüm ve yıkımın boyutu korkunç ve yıkıcı." ifadesini kullanan Wennesland, İsrail'in yoğun nüfuslu alanlarda kullandığı patlayıcı silahların tüm mahalleleri yok ettiğini, hastaneler, okullar, camiler ve BM tesislerine zarar verdiğini vurguladı. Wennesland, sivillerin korunması gerektiğinin altını çizerek, Gazze'de yerinden edilen 1,7 milyon kişinin hayati tehlikeyle karşı karşıya olduğunun altını çizdi.

"Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te artan şiddet çok endişe verici"

İsraillilerin Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da gasbettiği Filistin topraklarını genişletmesinden derin endişe duyduğunu ifade eden Wennesland, bunların tümünün uluslararası hukuk ve ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ettiğini söyledi.

Wennesland, "İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te artan şiddet ve gerginlik çok endişe verici." diyerek, tüm taraflara saldırılara son vermesi ve sorumluların cezalandırılması çağrısı yaptı. "İsrailliler ve Filistinliler sürdürülebilir siyasi vizyon için daha fazla bekleyemez." uyarısında bulunan Wennesland, siyasi sorunları göz ardı eden çabaların başarısızlığa mahkum olduğunu belirtti. Wennesland, tüm tarafların iki devletli çözüm bağlamında acil harekete geçmesi gerektiğini kaydederek, BM'nin bu çabaları desteklemeye hazır olduğunu vurguladı.

Filistin Başbakanlık Ofisinden yapılan yazılı açıklamada, aynı zamanda Dışişleri Bakanlığı görevini de yürüten Başbakan Mustafa’nın Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock ile işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentindeki Filistin Başbakanlık binasında bir araya geldiği belirtildi.

Mustafa, Gazze Şeridi'nde ateşkes sağlanmasını içeren Birleşmiş Miletler Güvenlik Konseyi (BMGK) kararının daimi ateşkese ve Gazze Şeridi’ne insani yardımın girişi için iyi başlangıç olduğuna dikkati çekerek, İsrail'in Batı Şeria'da da yürüttüğü saldırılarını durdurmak için daha fazla ortak çaba göstermenin önemini vurguladı.

Filistin yönetiminin Gazze Şeridi’nden vazgeçmediğini ve sorumluluklarını yerine getirmeye çalıştığını ifade eden Mustafa, İsrail’in Gazze Şeridi’nde başka bir yönetim kurma çabalarının daha büyük bir kaos ve istikrarsızlığa yol açacağı uyarısında bulundu.

Mustafa, İsrail’in Filistin yönetiminin vergi gelirlerinde kesintiye gitmeye devam etmesine işaret ederek, Almanya’dan Filistin yönetimine mali yardım talebinde bulundu.

Öte yandan Almanya Dışişleri Bakanı Baerbock ise, çatışmaya son vermek ve iki devletli (Filistin ve İsrail) çözüme ulaşmak için ABD, Avrupa ve Arap ülkelerinin ortak çabalarının sürdürülmesinin önemine vurgu yaptı.

Baerbock, Almanya’nın, İsrail’in el koyduğu vergi gelirlerini Filistin yönetimine ödemesi için de çabalarını sürdüreceğini vurguladı.

İsrail işgal ordusu, Gazze Şeridi'ndeki Şati mülteci kampında Haniye ailesine ait bir evi vurdu.

Filistinli yetkililer, Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Haniye'nin söz konusu saldırıda 10 aile üyesini kaybettiğini açıkladı.

Yaşamını yitirenler arasında, Haniye'nin kız kardeşlerinden Zuhr Haniye de var.

Yetkililer, bombardıman sonucunda yerle bir olan evin enkazında halen birçok cenaze olabileceğini söylüyor.

İsmail Haniye, Nisan ayındaki bir başka İsrail saldırısında oğullarından üçünü ve dört torununu yitirmişti.

Hamas lideri Nisan ayındaki katliamdan sonra yaptığı açıklamada savaşın ilk yedi ayında 60 aile üyesini kaybettiğini söylemişti.

İsrail ile Lübnan'ın en ciddi askeri gücü Hizbullah arasındaki sınır çatışmasının topyekun bir savaşa dönüşme ihtimali, binlerce kilometre ötede alarm zillerinin çalmasına yol açtı.

Amerikan Politico dergisi, Washington'dan Hizbullah'a iletilen mesajı özel haberiyle sayfasına taşıdı ve Lübnanlı gruba alışılmadık bir uyarı verdiğini yazdı.

'ABD'den Hizbullah'a: Bir İsrail saldırısının durdurulması için bizi hesaba katmayın' başlığını atan Politico, Washington'ın Orta Doğu'da daha büyük bir savaşı engellemeyi denediğini aktardı.

Görüşmelere aşina bir kaynak, dergiye ABD'nin ilettiği mesajın İran destekli grubun geri çekilmesi ve sınırdaki gerilimi düşürmeyi hedeflediğini söyledi.

Dergiye konuşan iki Amerikalı yetkili ise, Lübnanlı grubun Hizbullah'ın misilleme yapması halinde Washington'ın İsrail'i savunmaya yardım edeceğini Lübnanlı grubun anlaması gerektiğini belirtti.

Politico'ya göre, Beyrut'a ulaştırılan sözünü sakınmayan mesaj ABD'li yetkililerin çoğunun İsrail'in birkaç hafta içinde Lübnan'da Hizbullah'a karşı büyük bir savaşa girme ihtimaline teslim olduğunu gösteriyor.

ABD lideri Joe Biden'ın özel temsilcisi Amos Hochstein'in geçen hafta Tel Aviv ve Beyrut'u ziyaret ettiğini hatırlatan dergiye konuşan bir Savunma Bakanlığı yetkilisi, "İsrail yapması gerekeni yapmalı" ifadesini kullandı.

Politico, Washington'ın İsrail ve Hizbullah arasındaki sınır çatışmasının kontrolden çıkması halinde tüm bölgeye yayılacak bir topyekun savaşa dönüşmesinden korktuğunu kaydetti. İki Amerikalı yetkili İran destekli grubun İsrail şehirlerine füze yağdırması durumunda ABD'nin doğrudan askeri destek bile sunabileceğini söylerken, Politico Washington'dan Tel Aviv'e giden uyarılara da değindi.

ABD Genelkurmay Başkanı Charles Q. Brown, Amerikan ordusunun 13 Nisan'daki İran saldırısında olduğu gibi İsrail'e yardım etmesinin zor olabileceğini söyledi. Brown'a göre, Lübnan'ın İsrail'in hemen dibinde olması benzer bir yardımı zorlaştırıyor.

Washington'ı ziyaret eden İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant ise, bugün ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'la bir araya geldi. Blinken, İsrailli bakandan Lübnan sınırında daha fazla gerilimden kaçınılmasını istedi.

İsrail basınından Hayom ise, Tel Aviv yönetiminin Lübnan sınırından tahliye edilen 60 bin kadar kişinin yaz sonuna kadar, yani 31 Ağustos'a kadar evlerine dönmesine izin vermeyeceğini yazdı.

Bu hamle, Hizbullah ve İsrail arasındaki muhtemel topyekun savaş korkularının büyüdüğü bir dönemde geldi.

ABD'nin en gizli projelerinden olan Mantis Ray, ilk kez görüntülendi. Denizlerdeki savaşları baştan sona değiştirebilecek cihaz dünya basınında yankı uyandırdı.

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el Kassam Tugayları, İsrail'in geçen ay kara işgali başlattığı Refah şehrinde gerçekleştirdiği saldırının görüntüsünü yayınladı.

İsrail işgal ordusu, aylarca korkuyla beklenen saldırı için Mayıs ayı başında harekete geçti. Gazze Şeridi'nin en güneyindeki Refah'a, saldırı öncesinde 1,5 milyon Filistinli sığınmış haldeydi.

İsrail tanklarının Mısır sınırındaki Refah'a girmesiyle tüm dengeler değişti, yüzbinlerce Filistinli bir kez daha yerlerinden oldu.

İşgal birlikleri haftalardır Refah'ı karadan, havadan ve denizden bombardımana tutuyor.

Filistinli direniş grupları ise, Refah'ta İsrail askerlerine ağır darbeler vurdu. Haziran ayı ortasındaki bir dizi pusu 11 İsrail askerini öldürdü, işgalciler büyük bir şok yaşadı.

Kassam Tugayları'nın yayınladığı son video ise, işgal birliklerinin bu kez Kırmızı Ok adlı güdümlü füzeyle vurulduğunu gösterdi.

Kırmızı Ok, zırhlı araca doğru ilerlerken İsrail askerleri saniyeler sonra olacaklardan habersiz bekliyordu.

Güdümlü füzenin zırhlı araca çarpmasıyla bir alev topu görüldü, askerlerin panikle kaçıştığı göze çarptı.

El Meyadin, Kırmızı Ok adı verilen füzenin ilk kez Refah'ta kullanıldığını yazdı. Çin, güdümlü füzeyi Soğuk Savaş'ın sonlarına doğru Amerikan TOW sistemine karış üretti. Füzenin Çincedeki Hong Jian.

Kassam Tugayları'nın kullandığı versiyon ise lazer ışınıyla yönlendiriliyor, menzili 3 kilometreyi buluyor.

Refah’taki operasyonların yakında sonlanacağını açıklayan Netanyahu, “Gazze’de savaşın yoğun safhası bitmek üzere” dedi. Netanyahu, Hizbullah tehdidine karşı kuzey sınırına asker gönderileceğini duyurdu.

İsrail'in Gazze Şeridi'ne saldırıları savaşın 263'üncü gününe girilirken de devam ediyor.

Yerel medya, 41 kilometre uzunluğundaki Akdeniz kıyı şeridinin kuzeyinde yer alan Gazze şehrindeki üç ayrı saldırıda 15 Filistinlinin hayatını kaybettiğini bildiriyor.

İsrail işgal ordusunun vurduğu yerler arasında, iki ayrı okul var.

Katliamda Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Haniye'nin kız kardeşlerinden biri de yaşamını yitirdi.

Haniye'nin bir oğlu ve dört torunu Nisan ayındaki İsrail saldırılarında can vermişti.

İsrail polisi, bu yılın başlarında Tel Şeva kasabasında yaşayan İsmail Haniye'nin kız kardeşlerinden birini tutuklamıştı. Hamas liderinin iki kız kardeşi daha Tel Şeva'da yaşıyor.

Gazze Şeridi'ni 2007 yılından bu yana yöneten Hamas'ın siyasi bürosu, Katar'dan ayrılmaya mı hazırlanıyor?

Birleşik Arap Emirlikleri merkezli Sky News Arabia haber sitesi ve Amerikan Wall Street Journal gazetesi, Hamas'ın merkezini Katar'ın dışına taşıyabileceğini Nisan ayında yazdı. Haberlerde, ABD'nin baskısı nedeniyle grubun liderlerinin Körfez ülkesi Katar'dan ayrılması için arayış içerisinde olduğu vurgulanıyordu.

Yıllardır Doha'da bulunan siyasi büronun muhtemel adresleri arasında İran, Türkiye ve Umman gibi ülkeler sayıldı.

Yine Birleşik Arap Emirlikleri merkezli The National News gazetesi, Pazartesi günü Hamas'ın bu kez Irak'a taşınacağını yazdı.

The National News, Hamas'ın siyasi büro şefi İsmail Haniye ve diğer üst düzey yetkililerin Bağdat yönetimiyle taşınmayı görüştüğünü, güvenliğin ise İran tarafından sağlanacağını aktardı.

Filistinli grup, The National News'ün haberini hemen yalanladı ve Irak'la herhangi bir görüşme gerçekleştirmediğini duyurdu.