Gazze'deki savaşta son dakika... Husiler görüntüleri yayınladı! 'İsrail' gemisi böyle ele geçirildi

Katar Savunma Bakanlığı, Filistinliler ile dayanışma amacıyla Ulusal Gün kutlamalarının ertelendiğini duyurdu. Katar Savunma Bakanı Khalid bin Mohammad Al Attiyah, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, soykırıma ve insanlığa karşı işlenen suçlara maruz kalan Gazze'deki Filistinliler için en azından bu ertelemeyi yapabileceklerini ifade etti.

İsrail Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Lior Haiat, İsrail'in Güney Afrika Büyükelçisi Eli Belotserkovsky'nin Güney Afrika tarafından yapılan son açıklamaların ardından istişareler için geri çağrıldığını açıkladı.

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier’in İsrail’i ziyaret edeceği duyuruldu. Almanya Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Steinmeier’in İsrail Cumhurbaşkanı Isaac Herzog ile “siyasi görüşmeler” yapmak üzere 26-27 Kasım’da İsrail’i ziyaret edeceği bildirildi. Cumhurbaşkanı Steinmeier’in ziyareti kapsamında İsrail’in güneyinde ve Doğu Kudüs’te de çeşitli toplantılar yapmayı planladığı ifade edilen açıklamada, Cumhurbaşkanı Steinmeier’in daha sonra ise Umman ve Katar'ı ziyaret edeceği belirtildi.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, ABD’nin New York kentindeki BM Genel Merkezi’nde gazetecilerin sorularını yanıtladı. İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına değinen Guterres, Gazze Şeridi’ndeki mevcut çatışmalarda binlerce çocuğun öldüğünün açık olduğunu aktararak, Yemen ve Suriye'deki çatışmalarda ise bu sayının yüzlerce olduğunu ifade etti. Guterres, "Genel sekreter olduğumdan bu yana hiçbir çatışmada görülmemiş sivil can kaybına tanık oluyoruz” ifadelerini kullandı. Filistin tarafından açıklanan can kaybı sayılarının doğruluğuna yönelik soru üzerine Guterres, "Açık olan şey, birkaç hafta içinde binlerce çocuğun öldürüldüğüdür" diye konuştu.

“Savaştan sonra Gazze'de sorumlulukları üstlenecek güçlendirilmiş bir Filistin otoritesinin önemli olduğuna inanıyorum”

Çatışmaların sona ermesinin ardından bu trajediyi bir fırsata dönüştürebilmenin önemli olduğunu vurgulayan Guterres, "Bunun mümkün olabilmesi için savaştan sonra kararlı ve geri dönülmez bir şekilde iki devletli bir çözüme doğru ilerlememiz şarttır. Aynı zamanda savaştan sonra Gazze'de sorumlulukları üstlenecek güçlendirilmiş bir Filistin otoritesinin önemli olduğuna inanıyorum” dedi. Guterres, insani ateşkesin; insani yardımlar için sınırsız erişim, esirlerin serbest bırakılması, uluslararası insancıl hukuk ihlallerine son verilmesi ve sivillerin korunmasının yanı sıra çok önemli bir ilk adım olduğunu açıkladı.

“Farklı ülkelerin, farklı oluşumların işbirliği yapacağı çok paydaşlı bir yaklaşıma ihtiyacımız var”

Gazze Şeridi’nde BM’nin yönetiminin bir çözüm olduğunu düşünmediğini belirten Guterres, “Bence farklı ülkelerin, farklı oluşumların işbirliği yapacağı çok paydaşlı bir yaklaşıma ihtiyacımız var. İsrail için güvenliğinin ana garantörü elbette ABD'dir. Filistinliler için ise komşu ülkeler ve bölgedeki Arap ülkeleri çok önemli. Dolayısıyla herkesin bir araya gelerek, güçlendirilmiş bir Filistin yönetiminin Gazze'de sorumluluk üstlenmesine imkan tanıyacak bir geçiş süreci için gerekli koşulları oluşturması, ardından da buna dayalı olarak benim de defalarca altını çizdiğim ilkeler temelinde iki devletli bir çözüme kararlı ve geri döndürülemez bir şekilde ilerlemesi gerekmektedir” dedi.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 7 Ekim’den bu yana devam ederken, Katar arabuluculuğunda Gazze Şeridi’ndeki esirlerin serbest bırakılması için müzakereler sürüyor. ABD Başkanı Joe Biden, Beyaz Saray’da Şükran Günü için düzenlenen bir etkinlikte, İsrail ve Filistin arasında esir takası anlaşmasına ilişkin gelen soruya cevap verdi. Biden, böyle bir anlaşmanın yakında gerçekleşeceğine inandığını açıkladı.

Yemen'deki Husiler, İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırılarına tepki olarak dün Kızıldeniz'de İsrail’e ait olduğu iddia edilen Galaxy Leader adlı kargo gemisine el koydukları anlara ait görüntüleri yayınladı. Görüntülerde, Husilerin helikopterle gemiye indirme yaptıkları ve mürettebatı rehin aldıkları görüldü.

İsrail’in Gazze Şeridi’ne yönelik saldırıları 45 gündür aralıksız devam ederken, can kaybı her geçen gün artıyor. Gazze Şeridi’ndeki Hükümet Sözcüsü İsmail Al-Thawabta, saldırılarda Gazze Şeridi’nde hayatını kaybedenlerin sayısının 13 bin 300’ü aştığını, bunların 5 bin 600’ünden fazlasının çocuk olduğunu açıkladı. Gazze Şeridi’nde verileri toplayan sağlık sisteminin çökmesi nedeniyle Filistin Sağlık Bakanlığı, hayatlarını kaybedenlere dair resmi sayıları düzenli olarak güncelleyemiyor.

İsrail’in Gazze Şeridi’ndeki hastanelere yönelik saldırıları devam ediyor. Endonezya Hastanesi’ne düzenlenen saldırının ardından Katar, bir kez daha, İsrail'in sivillere karşı işlediği suçlar için uluslararası soruşturma açılmasını talep etti. Katar Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Endonezya Hastanesi’ne düzenlenen saldırının en güçlü şekilde kınandığı belirtilerek, saldırının savaş döneminde sivil kişilerin korunmasına yönelik maddeleri içeren Dördüncü Cenevre Sözleşmesi’nin açık bir ihlali olduğu vurgulandı. Katar’ın İsrail’in Gazze Şeridi’nde sivillere karşı işlediği suçları araştırmak üzere uluslararası soruşturma açılması çağrısının yinelendiği açıklamada, “Dışişleri Bakanlığı, uluslararası topluma İsrail'i daha fazla suç işlemekten caydırmak için acil eyleme geçme çağrısında bulunuyor” denildi.

Tanksavar mermileri ve İHA'larla İsrail'i hedef alan Hizbullah, Tel Aviv'in kuzeyindeki bir karakolu yerle bir etti. Yerel basın ise o anların görüntülerini paylaştı.

Hamas, Gazze'deki kıtlık ve veba korkusu nedeniyle Refah sınır kapısının kalıcı olarak açılması çağrısında bulundu. Arap ülkelerine ve uluslararası kuruluşlara da hitaben yayınlanan bildiride Hamas Gazze'deki insanları ihtiyaçlarının acil olarak karşılanması gerektiğini hatırlattı.

Avrupa Birliği'nin bir numaralı dış ilişkiler sorumlusu Joseph Borrel canlı yayında 'Avukat değilim' dedikten saniyeler sonra kendini İsrail'i savunurken buldu. Borrel'in sözleri ise dünya basınında kısa sürede yankı uyandırdı.

Arjantin'de Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanan aşırı sağcı aday Javier Milei, ilk ziyaretlerinden birini İsrail'e yapacağını duyurdu. Milei seçimi akılalmaz vaatlerde bulunarak kazandı.

Kısa bir süre önce Birleşmiş Milletler'in engelli hakları konusunda özel olarak atanan Heba Hagrass, "Gazze Şeridi'ndeki mevcut bombardımanın yanı sıra tekrarlanan silahlı çatışmalar nedeniyle engelli oranı artıyor" dedi.

Rusya, yarın bazı Arap ülkelerinin dışişleri bakanlarını başkent Moskova'da ağırlayacak. RIA haber ajansı, Arap Birliği ve İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin dışişleri bakanlarının Sergey Lavrov'la Gazze'deki durumu görüşeceğini bildirdi.

Bugün Çin'in başkenti Pekin'de olan heyette, Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Endonezya'nın yanı sıra Filistin yönetimi dışişleri bakanı da vardı.

Heyetle görüşen Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, dünyanın Gazze'deki insani krizi durdurmak için acil şekilde harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Filistin ve İsrail'in doğu komşusu Ürdün'ün Gazze'ye gönderdiği sahra hastanesi, Refah Sınır Kapısı'ndan giriş yaptı.

Al Jazeera, gelişmenin savaşın başladığı 7 Ekim'den bu yana bir ilk özelliği taşıdığını bildiriyor.

Sahra hastanesi, Gazze'nin güneyindeki en büyük şehir olan Han Yunus'ta kurulacak.

Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'dan tahliye edilen prematüre bebeklerden 28'i Mısır'a götürüldü. Bebekleri taşıyan ambulanslar Refah Sınır Kapısı'ndan geçerek Mısır tarafına ulaştı.

Şifa Hastanesi'nin İsrail askerleri tarafından işgal edilmesiyle güneydeki diğer hastanelere nakledilen 31 bebek, ciddi enfeksiyonlarla mücadele ediyordu. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 11 bebeğin durumunun kritik olduğunu açıkladı.

İsrail ordusu savaşın başından beri Şifa Hastanesi'nin Hamas tarafından askeri üs olarak kullanıldığını öne sürdü ancak henüz bir kanıt sunamadı.

BBC, hayati tehlikeyle yüz yüze gelen bebeklerin uluslararası kamuoyu baskısıyla Şifa Hastanesi'nden tahliye edilebildiğini özellikle vurguladı.

Şifa Hastanesi'nden çıkarılan 31 bebek, önce altı ambulansla Gazze'nin güneyindeki bir hastaneye taşınmıştı. BBC, üç bebekten birinin aile yakınları olmadığı için Mısır'a tahliye edilmediğini öğrendi. Diğer iki bebek ise aile üyelerinin tahliyesine karşı çıkması nedeniyle Mısır'a götürülmedi.

İsrail parlamentosu Knesset'e bugün rehine aileleri ile hükümet arasındaki tartışma damgasını vurdu. Yakınları Hamas tarafından kaçırılanlar Knesset'teki oturumda Hamas üyelerine ölüm cezası getirilmemesini istedi.

Haaretz gazetesi, kuzeni 7 Ekim'de Gazze'ye kaçırılan Gil Dikman'ın aşırı sağcı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben Gvir'e idam yasasının çıkarılmaması için yalvardığını bildiriyor. Dikman, İsrailli bakana "Şu anda acılarımızdan yararlanmamanız için size yalvardım" cümlesiyle seslendi.

Gil Dikman, "Bu yasanı şu anda geçmeyeceğini biliyorsunuz, medya gürültüsü çıkarmadan işleri yürütmenin yolları var. Lütfen, daha sonra tartışmak üzere zamanımız var. Lütfen, bizimle birlikte yaşamın tarafında olun, ölümün tarafında değil. Yalvarırım, bu konuyu gündemden çıkarın" dedi.

İsrail tarihinin en sağcı hükümetini kuran Başbakan Binyamin Netanyahu ve koalisyon ortakları, 7 Ekim baskınının ardından Hamaslılar için idam cezası getirmek üzere harekete geçti. Geçtiğmimiz aylarda Bakan Ben Gvir'in partisi Yahudi Gücü'nün milletvekili Limor Son Har-Melech tarafından parlamentoya getirilen idam tasarısı, Mart ayından bu yana gündemde değildi. 7 Ekim saldırıları, hükümetin hukuk danışmanının muhalefetine rağmen tasarıyı tekrar İsrail gündemine soktu.

Aileler ise, Netanyahu hükümetini sayıları 230'u aşan rehinelerin serbest bırakılması adına hiçbir şey yapmamakla suçluyor. Rehine yakınları, başkent Tel Aviv'den Kudüs'e kadar beş gün süren bir yürüyüş gerçekleştirdi ve protesto Netanyahu'nun resmi konutunun önünde sona erdi.

Parlamentonun Ulusal Güvenlik Komitesi'nde bugün gerçekleşen tartışma sırasında, eşi ve kızı rehin alınan bir erkek "Arapları öldürmekten bahsetmeyi bırakın ve Yahudileri kurtarmaktan bahsedin" diye bağırdı.

Bakan Ben Gvir'in partisi Yahudi Gücü'nden Tzvika Fogel ise idam cezasının dondurulmasını talep eden rehine yakınlarını Hamas'ın temsilcisi olarak suçladı. Fogel'in sözleri parlamento komisyonunda gerilimi zirveye çıkardı.

Times of Israel ise, Yahudi Gücü'nün bir başka milletvekili Almog Cohen'in oturum sırasında rehine ailelerine bağırdığını yazdı.

Haaretz gazetesi, idam tasarısının kabine tarafından onaylanmadan oylamaya sunulmayacağını bildiriyor.

Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'dan tahliye edilen prematüre bebeklerden 28'i Refah Sınır Kapısı yolunda. Filistin Kızılayı, 28 bebeğin tedavilerinin Mısır'da devam edeceğini açıkladı.

Şifa Hastanesi'nin İsrail askerleri tarafından işgal edilmesiyle güneydeki diğer hastanelere nakledilen 31 bebek, ciddi enfeksiyonlarla mücadele ediyordu.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) 11 bebeğin durumunun kritik olduğunu açıkladı.

Amerikan Wall Street Journal gazetesi, İsrail'in Hamas'la bir esir anlaşmasında elindeki tutukluları serbest bırakmayı kabul etmediğini yazdı.

WSJ'ye konuşan Mısırlı kaynaklar, İsrail'in bir rehine anlaşmasının parçası olmayacağını söyledi. Gazeteye göre, halihazırda müzakerelerde bazı ciddi sorunlar aşılabilmiş değil. İsrail'in rehinelerin nerede tutulduğunu bilmemesinin yanı sıra Refah Sınır Kapısı'ndan giren yardım kamyonlarını izleyecek İsrail insansız hava araçlarına Hamas'ın karşı çıkması gibi anlaşmazlıkların yanı sıra serbest bırakılacak rehine sayısı ve ateşkes ilan edilecek süre henüz masada çözülmeyi bekliyor.

İsrail'de Netanyahu destekçisi Channel 14 ekranlarında bir skandal yaşandı. İsrailli sunucu Filistin meselesi üzerinden dünyayı tehdit etti, iki ülkenin adını ise özel olarak verdi.

Savaşın kırk beşinci gününde Gazze bir kez daha yağmur altında. Fırtınayla birlikte gelen yağış, çadırlarda barınmaya çalışan Filistinliler için durumu daha da kötüleştirdi.

Toplam 2,3 milyon insanın sıkışıp kaldığı Gazze Şeridi'nde, 7 Ekim'den bu yana 1,5 milyondan fazla Filistinli evlerini terk etmek zorunda kaldı. Yerlerinden olanların çoğunun gittiği adres ise, Gazze'nin güneyiydi.

Söz konusu Fiilstinlilerin çoğu çadırlara sığındı. Çadırlarda yaşayanlar yağış ve fırtınanın yanı sıra hafta içinde düşen hava sıcaklıklarıyla da yüzleşecek.

Birleşmiş Milletler’in bölgedeki ekipleri çadırlardaki durumun 'yaşanılmaz' hale geldiğini aktarıyor. Birleşmiş Milletler'in Filistinli mültecilere yardım kuruluşu UNRWA, sosyal medyadan durumu paylaştığı güncellemesinde “İnsanların seçeceği kalmadı. İnsanlık kazanmalı” mesajını da verdi.

Savaş başlar başlamaz İsrail'e balistik füze ateşleyip kamikaze insansız hava araçları gönderen Yemen'deki Husiler, geçen hafta duyurdukları tehditlerini hafta sonu uyguladı. Kızıldeniz'den Umman Denizi'ne doğru açılmaya hazırlanan bir ticari gemiye, İran destekli grup tarafından el konuldu.

İsrail Pazar günü Kızıldeniz'de gerçekleşen olayı doğruladı, gemide hiçbir İsrailli mürettebat bulunmadığını açıkladı. Tel Aviv yönetimi, yanı sıra geminin İngiliz bir şirkete ait olduğunu ve Japonlar tarafından işletildiğini de ekledi.

İsrail açıklamasında en dikkat çekici bölüm, gemiye el konulmasından doğrudan İran'ın sorumlu tutulmasıydı. İsrail, olayı 'İran terör eylemi' olarak niteledi.

İran ise, bugün Galaxy Leader isimli gemiye el konulmasında ilgisi olmadığını duyurdu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Nasır Kenani, İsrail'in Tahran yönetimine yönelttiği suçlamayla dikkatleri Gazze'deki telafisi imkansız yenilgisinden başka bir yöne çekmeye çalıştığını söyledi.

Husiler, İsrail bayrağı taşıyan ya da İsrailliler tarafından işletilen tüm gemilerin Kızıldeniz ile Umman Denizi'ni birbirine bağlayan Babülmendep Boğazı'nda hedef alacaklarını birçok kez yinelemişti.

Kudüs'ten bildiren Al Jazeera muhabiri Rory Challands, İsrail'in gemiye el konulmasıyla 7 Ekim'deki Hamas baskını ve Hizbullah'ın Lübnan'dan ateşlediği roketler arasında bir bağlantı gördüğünü, İran'ın vekil güçlerini harekete geçirme çabası olarak nitelediğini aktarıyor.

İran'ın Kızıldeniz'de gemiye el konulmasında rolü olduğu yönündeki suçlamayı reddettiğini ancak bunun İsrail'in bakış açısını değiştirmeyeceğini kaydeden Challands, İsraillilerin şu anda bölgesel bir çatışma istemediği, ellerinin Gazze'yle dolu olduğu yorumunu yaptı.

Uluslararası haber ajansları AP ve AFP, İsrail'in ölüm yağdırdığı Gazze Şeridi'nde bu sabah çekilmiş son fotoğrafları servis etti.

Ajansların geçtiği karelerin çoğunluğu Gazze'nin güneyindeki Refah'ta çekildi. Refah, yüz binlerce Filistinlinin tahliye emri sonrasında gittiği güney şehirlerinden biri ancak siviller burada da bombardıman altında.

Mısır Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Sameh Şükrü, İsrail'in Filistinlileri Gazze'den ayrılmaya zorladığını söyledi. Bu durumun dünya barışındaki güven ve istikrarı zedeleyeceğini belirten Şükrü, "Ne yazık ki, İsrail'in savaş suçlarını ağır şekilde ihlal etmesi, bazı ülkeler tarafından anılmıyor" bile dedi.

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, yaptıkları telefon görüşmesinde Gazze Şeridi’nde son durumu ele aldılar. Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından görüşmeye ilişkin yapılan açıklamada, görüşmenin İran’ın talebi doğrultusunda gerçekleştirildiği aktarılarak, "Görüşmede Filistin-İsrail çatışmasındaki mevcut duruma odaklanıldı" denildi.

İsrail ordusu, Gazze'deki işgale katılan askerlerden ikisinin daha öldüğünü açıkladı. Paraşüt birliğindeki askerlerin ölümüyle İsrail işgal güçlerinin Gazze'deki kaybı 70'e yaklaştı.

Ekim ayının son gününde Gazze Şeridi'nin karadan işgaline başlayan İsrail ordusu, bölgenin en büyük mülteci kampı Cibaliye'de barınanlardan kampı tahliye etmelerini istedi. İsrail'in tahliye emri, Cibaliye'nin yanı sıra Gazze'nin kuzeyindeki bir sahil kampını da kapsıyor.

İsrail ordusu 365 kilometrekarelik bir alanı kaplayan Gazze Şeridi'nde işgalini genişletirken, AFP haber ajansı yoğun şekilde bombalanan Cibaliye'den Pazar günü dumanların yükseldiğini bildiriyor.

Cibaliye'de evlerini terk etmek zorunda kalmış Filistinlilerin sığındığı bir Birleşmiş Milletler okulunun da aralarında olduğu birçok nokta İsrail tarafından vuruldu, en az 80 can kaybı kayıtlara geçti.

Sosyal medyada paylaşılan bir videoda sıraların altına şiltelerin sıkıştırıldığı Birleşmiş Milletler okulunun zemininde toz ve kanla kaplanmış cesetler vardı. Video görüntüsü, AFP tarafından doğrulandı.

İsrail ve Hamas arasındaki rehine müzakerelerinde arabuluculuk rolünü üstlenen Katar ise, bir anlaşmaya adım adım yaklaşıldığını belirtiyor.

Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi, dünyanın Gazze'deki insani krizi durdurmak için acil şekilde harekete geçmesi gerektiğini söyledi.

Arap ve Müslüman ülkelerden Pekin'e gelen bir heyetle görüşen Çin Dışişleri Bakanı, Gazze'deki durumu yatıştırmak için birlikte çalışma çağrısı yaptı, 2,3 milyon insanın sıkışıp kaldığı Akdeniz kıyı şeridinde bir insani felaketin yayıldığını kaydetti.

Pekin'i ziyaret edenler arasında Filistin yönetiminin yanı sıra Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün ve Endonezya gibi ülkelerin dışişleri bakanları da var.

Filistin yönetimi, Gazzeli öğrenciler için harç ücretlerini kaldıran Türkiye ve Malezya'ya teşekkür etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, geçen hafta Türkiye'de eğitim gören Gazzeli öğrencilerin ikinci yarı yıldaki masraflarının karşılanacağını açıklamıştı.

Malezya da hafta sonu 600'den fazla Filistinli öğrencinin harçlardan muaf tutulacağını, 800 kadar öğrenciye burs verilmesinin gündemde olduğunu duyurmuştu.

İsrail'in Gazze'deki Endonezya Hastanesi yakınlarını aralıksız bombardımana tuttuğu saldırı, Al Jazeera kameraları tarafından kaydedildi.

Arka arkaya şiddetli patlamaları büyük bir yangının izlediği görüntüde, her patlama öncesi ıslık sesine benzer bir ses de duyuluyor. Halihazırda hizmet dışı olan Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Endonezya Hastanesi'nde İsrail saldırılarından kaçan binlerce Filistinli barınıyor.

Bombardımandan birkaç saat sonra ise İsrail işgal birlikleri Endonezya Hastanesi'ni tamamen kuşattı.

Al Jazeera muhabiri Saffet Kahlut, görünüşe göre Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'da yaşananların Endonezya Hastanesi'nde de tekrarlanacağını bildirdi. Muhabir, İsrail işgal güçlerinin Endonezya Hastanesi'ne saldırmasını beklediklerini aktardı.

Sabah gün ağardığında ise Endonezya Hastanesi çalışanları İsrail bombardımanında en az sekiz kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu, Birleşmiş Milletler ve Kızıl Haç'tan acil yardım çağrısında bulundu.

Gazze'deki Şifa Hastanesi'ni dünyanın gözü önünde basan ve Hamas'ın ana karargahına dair hiçbir kanıt gösteremeyen İsrail'den yeni bir propaganda videosu geldi. İsrail ordusu, 7 Ekim'deki Hamas baskınının ardından bazı rehinelerin Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'ya getirildiği görüntüleri yayınladı.

Güvenlik kamerası görüntülerinde iki rehine var. Nepal ve Taylandlı olan rehinelerden birinin sedyede yaralı halde olduğu görülüyor.

Ayrıca hastane önüne park edilmiş İsrail ordusuna ait bir zırhlı araç da yine kayıttaki detaylar arasında.

İsrail ordusunun X hesabından paylaşılan videonun altına yapılan yorumlardan biri, "Hamas yaralıları hastaneye mi getirdi? Bu Hamas'ın hastaneyi hastane olarak kullandığının kesinlikle olağanüstü bir kanıtı" şeklindeydi.

ORDU SÖZCÜSÜNDEN İTİRAF

İsrail ordu sözcüsü Daniel Hagari, daha önce öldüğünü açıkladıkları rehine asker Noa Marciano'nun Şifa Hastanesi'ne getirilmeden önce İsrail bombardımanında yaralandığını itiraf etti. Hastane yakınlarındaki bir evde tutulan esir askerin İsrail hava saldırısına hedef olduğunu kabul eden sözcü Hagari, Noa Marciano'nun hastanede Hamas üyeleri tarafından öldürüldüğünü ileri sürdü ve yine hiçbir kanıt sunmadı.

Hamas, 19 yaşındaki kadın asker Marciano'nun 9 Kasım'daki İsrail bombardımanında öldüğünü duyurmuştu.

İsrail, Ekim ayı sonundan itibaren Şifa Hastanesi'nin Hamas'ın ana karargahı olduğu yönündeki propagandasına başladı. Günlerce hastane çevresi İsrail jetleri tarafından bombalandı, kara birlikleri ise tanklarla Şifa'yı kuşattı. Peşinden işgal güçleri bir gece yarısı hastaneyi bastı, Gazze'nin en büyük tıp tesisinde yüzlerce hastanın yanı sıra İsrail saldırılarından kaçıp hastaneye sığınan binlerce insan da vardı. İsrail ordusu, hastane baskınına gerekçe olarak sunduğu iddialarını kanıtlaması için uluslararası baskı altında. Birkaç Kalaşnikof silah ve gösterilen bir tünel, İsrail'in propaganda videosunda tasvir edilen karargahın kanıtı değil.

Baskın öncesi Şifa Hastanesi'ne dair iddiaları gündeme getiren İsrail'in ana müttefiki ABD ise, halen sessiz.

Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Gazze'nin güneyindeki Han Yunus'ta 18 Kasım Cumartesi gerçekleşen İsrail saldırısında en az 70 Filistinlinin yaşamını yitirdiğini duyurdu.

MSF, bombardımanın ardından en az 122 yaralının Nasır Hastanesi'ne taşındığı bilgisini verdi. Uluslararası kuruluş hastaneye getirilen yaralılardan 70'nin can verdiğini, onlarcasının ise vücutlarındaki ciddi yanıklar nedeniyle ağır yaralı olduğunu, aralarında çocukların da bulunduğunu kaydetti.

MSF yöneticisi Christophe Garnier, Gazze'ye acil şekilde sınırsız tıbbi ve insani yardım gerektiğini kaydedip acil ateşkesin şu anda her zamankinden daha fazla bir zorunluluk olduğunu söyledi.

Gazze'nin en büyük hastanesi Şifa'nın İsrail askerleri tarafından işgal edilmesiyle güneydeki diğer hastanelere nakledilen 31 bebek, ciddi enfeksiyonlarla mücadele ediyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bebeklerin El Hilal hastanesine tahliye edildiğini belirtti, 11 bebeğin durumunun kritik olduğunu açıkladı.

İsrail'in karadan işgal ettiği 41 kilometrelik Gazze Şeridi'nde savaşın altı haftası geride kalırken üç gazeteci daha bombardımanda can verdi.

Yakınları Filistinli Press House'un başındaki gazeteci Bilal Cedallah'ın yanı sıra serbest gazeteciler Hasunat Salim ve Sari Mansur'un hafta sonu gerçekleşen İsrail saldırılarında hayatını kaybettiğini söylüyor.

New York Merkezli Gazetecileri Koruma Komitesi (CPJ), 7 Ekim'de savaşın başlamasından bu yana yaşamını yitiren gazetecilerin sayısının 48'e çıktığını açıkladı.