'Rock'n Roll'un Kraliçesi'nin acılarla dolu hayatı! Son röportajı gündem oldu
25.05.2023 - 12:16 | Son Güncellenme:
Milliyet.com.tr
'Rock'n Roll'un Kraliçesi' Tina Turner, dün İsviçre'de hayatını kaybetti. Dünyanın dört bir yanındaki hayranlarını yasa boğan haberin sözcüsü tarafından duyurulmasının ardından; ünlü şarkıcının acılarla dolu hayatı mercek altına alındı. Turner'ın ölümünden sonra nasıl hatırlanmak istediği ise son röportajının gündem olmasıyla ortaya çıktı.
Derleyen: Buse Bulat / Milliyet.com.tr
Rock müziğin dünyaca ünlü ismi, 'Rock'n Roll'un Kraliçesi' lakaplı ABD’li sanatçı Tina Turner; 24 Mayıs'ta 83 yaşındayken İsviçre’de hayatını kaybetti. Turner’ın Sözcüsü, şu açıklamayı yaptı:
'Rock'n Roll'un Kraliçesi' Tina Turner, İsviçre'nin Zürih yakınlarındaki Kusnacht’taki evinde uzun bir hastalıktan sonra bugün huzur içinde öldü. Onun ölümüyle birlikte dünya bir müzik efsanesini ve bir rol modelini kaybetti. Tüm kalbimizle ailesine başsağlığı diliyoruz. Tina, seni çok özleyeceğiz.
Haberin ardından dünyanın dört bir yanındaki ünlüler ve hayranları sosyal medyada başsağlığı dileklerini ileterek, şarkıcıyı anarken; 'Rock'n Roll'un Kraliçesi'nin acılarla dolu hayatı mercek altına alındı.
AİLE İÇİ ŞİDDET
Asıl adı Anna Mae Bullock olan Tina, 20'li yaşlarında Ike Turner ve grubu Kings of Rhythm ile sahne aldıktan sonra üne kavuştu. Ike ve Tina, ilk oğulları Ronnie'yi kucaklarına aldıktan iki yıl sonra; 1962'de Meksika'da evlendi. Evlilikleri dışarıdan harika görünse de; şarkıcı, kocasının yıllarca süren fiziksel şiddetine maruz kaldı.
Konuyla ilgili 2018'de Sunday Times'a konuşan şarkıcı, "Bana şiddet uyguluyordu, çünkü onu terk edeceğimi düşünüyordu" açıklamasını yaptı.
Turner'ın 1978'de boşandığı eşiyle yaşadığı şiddet dolu hayatı, Angela Bassett ve Laurence Fishburne'ün ünlü çifti canlandırdığı 'What's Love Got to Do with It' filminde de işlendi.
FELÇ GEÇİRDİ
Tina Turner, çalkantılı ilişkisinin yanı sıra, yıllar boyunca travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), böbrek yetmezliği, yüksek tansiyon ve bağırsak kanseri de dahil olmak üzere çeşitli sağlık sorunlarıyla uğraştı.
Şarkıcı, Ekim 2013'te felç geçirdi ve bunu 2018 tarihli 'My Love Story' adlı anı kitabında şu sözlerle anlattı:
Aniden panik içinde uyandım. Başıma ve sağ bacağıma bir şimşek çakmış gibi hissettim ve ağzımda Erwin'e (Erwin Bach, Tina Turner'ın 2013'te dünyaevine girdiği ikinci eşi) yardım için seslenmemi zorlaştıran tuhaf bir his vardı. Durumumun iyi olmadığından şüphelenmiştim ama aslında düşündüğümden de kötüydü. Felç geçiriyordum.
Hastanede 10 gün kaldıktan sonra yürüme yetisini yeniden kazanan Tina, o dönem 'rehabilitasyon süreciyle ilgili hiçbir şeyin kolay olmadığını' da söyledi.
BÜYÜK OĞLU İNTİHAR ETTİ
Şarkıcının 1958 yılında, henüz 18 yaşındayken meslektaşı Raymond Hill ile ilişkisinden dünyaya getirdiği büyük oğlu Raymond Craig; 2018'de intihar ederek yaşamına son verdi.
Ünlü isim, cenazesi yakılan oğlunun küllerini Kaliforniya kıyılarına savurduktan sonra, "Bir anne olarak yaşadığım en üzücü şey. Oğlum trajik bir şekilde öldüğünde 59 yaşındaydı, ama her zaman benim bebeğim olacak" ifadelerin kullandı.
KÜÇÜK OĞLU KANSERLE SAVAŞINI KAYBETTİ
Tina, geçtiğimiz sene Aralık ayında oğlu Ronnie'nin kolon kanserinden kaynaklanan komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybetmesiyle, yıkıcı bir kayıp daha yaşadı.
Oğlunun ölümünün ardından Instagram sayfasından yürek yakan bir paylaşım yapan ünlü isim, "Ronnie, dünyayı çok erken terk ettin. Keder içinde gözlerimi kapatıyorum ve seni düşünüyorum, sevgili oğlum" diye yazdı.
"ROCK'N ROLL'UN KRALİÇESİ OLARAK HATIRLANMAK İSTİYORUM"
Tina Turner, 9 Nisan'da verdiği son röportajında The Guardian'a konuşarak; dünyanın onu nasıl hatırlamasını umduğunu anlattı.
"Nasıl hatırlanmak istersiniz?" sorusuna, "'Rock'n Roll'un Kraliçesi' olarak. Diğer kadınlara başarılı olmak için çabalamanın normal olduğunu gösteren bir kadın olarak" yanıtını veren şarkıcı; Yaşlanmakla ilgili olarak kendisini neyin korkuttuğu sorulduğunda ise şu yanıtı verdi:
Hiçbir şey. Bu hayat tam bir macera ve ben her gün bana getirdiği şeyleri kucaklıyor ve kabulleniyorum.
"TINA'YI TANIMIŞ OLMAKTAN ONUR DUYUYORUM"
1993 yapımı 'What's Love Got to Do with It' filminde Turner'ı canlandıran ve performansıyla Oscar'a aday olan aktris Angela Bassett, ünlü ismin ölümünün ardından Hollywood Reporter'a yaptığı açıklamada; "Acısını ve travmasını sahiplenen ve bunu dünyayı değiştirmek için bir araç olarak kullanan bir kadına nasıl veda edebiliriz?" diye konuştu.
Tina'nın ona söylediği son sözleri de paylaşan oyuncu, şu ifadeleri kullandı:
Bana son sözleri, 'Beni asla taklit etmedin. Bunun yerine, ruhunun derinliklerine ulaştın, içindeki Tina'yı buldun ve onu dünyaya gösterdin' olmuştu. Bu sözleri ömrümün sonuna kadar kalbimde taşıyacağım. Tina Turner'ı tanımış olmaktan onur duyuyorum.
