17.12.2021 - 07:31 | Son Güncellenme:
Bahar Gencer/ milliyet.com.tr
Başrollerini Burcu Biricik ve Feyyaz Şerifoğlu’nun paylaştığı, Gülseren Budaycıoğlu’nun aynı adlı romanından ekranlara uyarlanan 'Camdaki Kız' dizisi, 16 Aralık akşamı yirmi dördüncü bölümüyle ekranlara geldi. Diziye; Feride’nin kızını kaybetme korkusu ve Nalan’ın çarpıtılmış gerçeklerle yüzleşmesi damga vurdu.
'Camdaki Kız' son bölümde; annesinin karşısına dikilerek 'Sema İpekoğlu kim?' diye soran Nalan, Feride Hanım’ın geçirdiği sinir kriziyle şoke oldu. Sema’nın hayalini karşısında gören Feride, onunla konuştu; hatta gitmemesi için yalvardı. Ardından onu yakalayamayınca da evde her şeyi kırıp döktü. Nalan’ın da gitmesinden korkan Feride, doktor müdahalesiyle sakinleşip uyudu.
Bu sırada Sema’nın kim olduğunu öğrenmeye çalışan ve durmayacağını söyleyen Nalan, babasının “Bunu öğrenmek hakkın ama annen biraz toparlasın sana olanları anlatacağız” demesiyle evine gitti. İçi içini yiyen Nalan, kendisiyle baş başa kaldığında çocukluğuyla ilgili mutsuzluklarını düşündü.
Aynı gece Feride ile durumu değerlendiren Adil, kızlarını kaybetmemek için yeni bir hata yapmamalarını ve gerçekleri artık söylemeleri gerektiğini anlattı. Durumu kabullenen Feride ise Nalan’ı eve çağırdı. Salonda bir araya gelen İpekoğlu Ailesi’nin büyük sırrı gün yüzüne çıktı.
Nalan’ın karşısına Sema’nın eşyalarıyla dolu olan kutuyu koyan Feride, içindeki mektubu okuması gerektiğini söyledi. Mektubu okuyan Nalan ise Sema’nın ablası olduğunu ve hastalıkla mücadele ettiğini öğrendi. Ablasının yaşaması için dünyaya geldiğini okuyan Nalan, ona yetişemediğini ve doğduğu gün, Sema'nın öldüğü detayıyla kahroldu.
Öfkeden çılgına dönen Nalan, annesine dönerek ‘Beni bu yüzden mi sevmedin?’ diye sordu. Dünyaya ablasını kurtarmak için geldiğini ancak bunu bile beceremediğini haykıran Nalan, Feride’ye eğilerek 'Keşke beni hiç doğurmasaydın anne' dedi ve gitti. Adil’in kızının peşinden gitmesini engelleyen Feride’nin; 'Babasının kim olduğunu öğrenmesinden iyidir' sözleri herkesi şaşırttı.
Bu sırada Melisa konusunda harekete geçen Cavit, hem Alper’in gözünü korkuttu hem de Melisa’nın elindeki görüntüleri aldı. Muzo’nun Melisa ile ilgili gerçeği bildiğini de öğrenen Cavit, bunun sır olarak kalması gerektiğini söyledi. Ardından da Sedat’a her şeyi hallettiğini anlatarak; Beyoğlu’ndaki otele ortak olmak istediğini, görüntüleri ancak böyle kendisine vereceğini ifade etti.
Proje için nakit sıkıntısı çeken Sedat, durumu babası ve kardeşleriyle paylaşırken; Cavit’in teklifinden de bahsetti. Bu ortaklığa önce karşı çıkan Rafet Koroğlu ise sonrasında Cavit’in ortaklığı için oylama yapacaklarını söyledi.
Aynı gece Selen ve Levent’in arasını düzeltmek için toplanan Koroğlu Ailesi’ne Melisa da eşlik etti. Onları takip eden Alper’i fark eden Sedat, Muzo ve Melisa tedirgin oldu. Gece sonunda Sedat ve Melisa bir kez daha karşı karşıya geldi.
Tüm bunlar yaşanırken Adil Bey’i sürekli arayarak sıkıştıran Cana ise evde neler olup bittiğini çok merak etti. Soluğu yalının önünde alan Cana, Adil’i dışarı çağırdı. Tam da bu sırada Adil’e seslenen Feride, sokak kapısını açık görünce onlara doğru yöneldi.
Ertesi sabah şirkete Cavit’i davet eden Rafet, toplantıya giderken Hayri ve yanında getirdiği Melisa karşılaştı. Onun Hayri’nin mahallesindeki Meliha olduğunu anlamayan Rafet, gelin adayı Melisa’nın Muzo’ya sürpriz yaptığı sandı. Patronunun Meliha’yı tanıması ve ona 'Melisa' diye seslenmesi ise Hayri’nin aklını karıştırdı.
Cavit’in ortak olması için bir masada toplanan Koroğlu Ailesi’nden Selen, Sedat ve Nalan evet oyu verirken; Galip Bey, Muzaffer ve Levent ret oyu verdi. Cavit’in projeye ortak olup olmayacağı Gülcihan’ın kararına kalırken, toplantı odasına Alper’in girmesi, Muzo ve Sedat’ı adeta şoke etti.
Alper’i, Cavit’in çağırıp çağırmadığı merak konusu olurken; Adil ve Feride’nin Nalan’a söylediği yalanlar, bunun akabinde Nalan’ın yaşadığı mutsuzluk sosyal medyada gündem oldu.
"Yalan üstüne yalan söylüyorlar canım Nalan'a", "Feride de haklı, nasıl anlatılır ki böyle bir şey", "Nasıl bir yalanın içine attınız Nalan'ı", "Yalanla kendini kandırmaktansa gerçekle yüzleş Feride", "Nalan'ı bu kadar üzmeye hakkınız yok, yazık gerçekten", "Yaptın yine yapacağını Feride pes", "Yine oyun oynadılar bu sefer Nalan'ı tamamen kaybettiler"