Zeynep Kakınç

Zeynep Kakınç

kakinczeynep@gmail.com

Tüm Yazıları

Bodrum, zarafetle samimiyetin kol kola yürüdüğü nadir yerlerden. İşte bu çeşitliliği yansıtan üç lezzet durağı: İtalyan inceliğiyle işlenmiş tabaklarında Ege’nin tuzuyla Oro by Alfredo Russo, rafine sokak lezzetlerinde Zula ve gecelerin sahici sürprizi Sarı Kardeşler’in tezgâhı.

Bodrum’da 3 lezzet durağı

Bodrum’u en çok da çelişkilerinden dolayı seviyorum. Bir sabah koylarda sessizlik arıyor, akşam kalabalığın ortasında sohbetlere karışabiliyorsunuz. Beyaz örtülü bir masada şefin sunumunu beklediğiniz an ile gece yarısı sahil sokağında elinize limon sıkıp yediğiniz midyenin tadı aynı hafızada buluşabiliyor. Bu çeşitliliği, tatlı çelişkileri en lezzetli hâliyle yansıtan üç farklı durak: İtalyan inceliğiyle işlenmiş tabaklarında Ege’nin tuzuyla Oro by Alfredo Russo, rafine sokak lezzetlerinde genç ve özgür ruhuyla Zula ve gecelerin sahici sürprizi Sarı Kardeşler’in tezgâhı. Bodrum’da menülerden çok, yaklaşım konuşuluyor. Lüksle sokak kültürünün birbirine dokunduğu, sınırların bulanıklaştığı bir tat meselesi bu.

Haberin Devamı

Bodrum’da 3 lezzet durağı

Rafine sokağın yeni yüzü

Gastronomi sahnesinde fark yaratan projelere imza atan, Oscar gecesinin mutfağında Türk lezzetlerini sunarak ses getiren, yaratıcı şef Cihan Kıpçak, bu sezon Zula’yı The Bodrum Edition’a taşıdı. Sokak lezzetlerini finedining tekniğiyle buluşturarak yeni nesil bir mutfak anlayışı yaratıyor. Londra’dan sonra şimdi Bodrum’da ama hep aynı tavırla: Özgün, paylaşılabilir tabaklar, samimi ama sofistike bir atmosfer ve rahat bir mutfak temposu.

Bodrum’da 3 lezzet durağı

Şef Kıpçak’ın sokak tutkusu, her lokmada kendini belli ediyor. Zula’da menünün omurgasını burgerler oluşturuyor. Dört farklı burger sunuluyor ama hepsi aynı temel reçeteden, yani Basic Burger’dan yola çıkıyor. İstanbul ve Londra’daki müdavimlerin olduğu gibi, Bodrum’da da en çok tercih edilen yine bu temel versiyon. Ama işin sihri tam da burada başlıyor: Şef Cihan Kıpçak, bu basit ama lezzetli temelin üzerine farklı malzeme, teknikler ve dokunuşlarla her lokmada biraz daha derinleşiyor. Hot dog’lara gelince... Menüde iki çeşit hot dog var. Ama klasik Amerikan tarzı yumuşak hot doglardan değil bunlar. Zula versiyonu, dışı kıtır, hatta neredeyse çıtır denilebilecek özel bir ekmekle sunuluyor. Ekmeği klasik değil, brioche dokusunda ama çok daha karakterli.

Haberin Devamı

Bodrum’da 3 lezzet durağı

İtalyan gözünden Bodrum

Maxx Royal Bodrum’da konumlanan Oro by Alfredo Russo, bu sezonun en rafine duraklarından biri. Ünlü İtalyan şef Alfredo Russo, “Bodrum’un bize sunduğu doğal zenginlikleri özüne saygıyla yeniden uyarladık,” derken, aslında tüm mutfak felsefesini özetliyor. Oro’da yemekler gösterişli değil ama güçlü ve sade. Yerel otlar, deniz ürünleri, Ege peynirleri farklı tekniklerle yeni bir kimlik kazanıyor. Tadım menüsünden bahsetmeden olmaz.

Bodrum’da 3 lezzet durağı

En çok etkilendiğim tabak, stracciatella peyniri ve kahve filtresiyle süzülen domates suyunun muhteşem birlikteliğiydi. Yanındaki ekşi maya ekmekle domatese banmak bile bir seremoniye dönüşüyordu. Kırmızı karides, ricotta ve Antep fıstıklı turşu sosu ise Doğu ile Batı arasında kurulmuş bir lezzet köprüsüydü. Kuşbaşılı tortellini, beyaz örtü üzerinde, sanki İtalyan annenin mutfağından yeni çıkmışçasına peçete üzerinde servis edildi. Dana yanağı ise, 36 saatlik sabrın tabağa yansımasıydı. Oro, Bodrum’a bir İtalyan gözüyle bakıyor ama hiç yabancı durmuyor. Belki de bu yüzden lüksü tanımlarken söze değil, malzemeye güveniyor.

Haberin Devamı

Bodrum’da 3 lezzet durağı

Sokak arası lezzet

Bir tatil beldesinin asıl ruhunu tanımak istiyorsanız gecenin en sade anlarına bakın. Şık tabaklar kadar, bir sokak arası lezzeti de bu ruhun parçasıdır. İşte Sarı Kardeşler, tam da bu anlara imzasını atan bir marka. Yalıkavak ve Türkbükü’de ‘yeni nesil sokak klasiği’ anlayışıyla karşımıza çıkan Sarı Kardeşler, kokoreç ve midyeye getirdikleri yenilikçi yorumla dikkatleri çekiyor. Balıkesir kuzusundan hazırlanan özel terbiyeli kokoreçleri, Türkiye’nin dört bir yanından özenle seçilmiş midyeleriyle çıtayı yükseltiyorlar. Ne hızdan ne özden ödün veriliyor. Üstelik bu sezon yepyeni bir adımla karşımızdalar: Sarı Kardeşler Ekspress. Yine Yalıkavak’talar ama bu kez sadece midyeye odaklanan bir versiyonla.