Korona virüs salgını, toplumsal yaşama dair pek çok kavramı sorgulamamıza ve yeniden düşünmemize sebep oldu. Aile, sağlık, eğitim, ekonomi, meslekler, güvenlik, tarım, gıda, toplumsal cinsiyet, şiddet, özgürlük, dayanışma, sosyalleşme gibi onlarca kavram yeniden masaya yatırılıyor. Bu da beni sevindiriyor açıkçası. Çünkü yenilenmenin ve değişimin zamanı çoktan gelmişti.
Dünyada toplu taşımaya entegre edilebilecek bisikletli ulaşımın gerekliliği tartışılıyor. Bunun Türkiye metropollerinde yüzde yüz karşılık bulabileceğini söylemek zor olsa da merkezi, genç nüfusun yüksek olduğu noktalarda “martı” gibi tek kişilik, yakıtsız araçların kullanımı artabilir, bu tip yeni araçlar geliştirilebilir ve üretilebilir.
Akıllı kent sistemlerinde yeni bir döneme girmiş bulunuyoruz. Salgın bize kitle iletişim araçlarını, haritalı mobil uygulamaları, içinde bulunduğumuz topluluklarla iletişim halinde olabileceğimiz yeni “komşuluk” biçimlerini pratik etmeye zorluyor. Bu tecrübe akıllı şehir uygulamalarında da yer bulacaktır.
Bizler, yurttaş olarak inisiyatif alıyoruz. Salgın sonrasında yaşadığımız şehirlere dair daha çok söz söylemek isteyebiliriz, bu anlamda da katılımcı planlama ve katılımcı tasarım denemeleri çoğalabilir. Belediyeler bu tarz projeleri çoğaltabilir.”
Ne dersiniz; deprem gerçeği, yıllardır şehir mimarisini ve yaşam alanlarımızı değiştiremedi ama virüs salgını değiştirir mi?
NE YAPSAK?
Aile ağacı çizin
Geniş ailemi bildiğimi ve tanıdığımı düşünürdüm ama geçen yıl katıldığım bir eğitimde soy ağacını çıkarma pratiği yaparken çuvallayınca, sadece dede ve ninelerimi bildiğimi fark ettim. Hazır evdeyken, geçmiş 3-4 nesile kadar aile ağacınızı çıkarmaya ne dersiniz? Kocaman bir kâğıt alın ve çizerek, geçmişe doğru, isimleriyle beraber aileyi yazın. Sonra da çocuklarınızla konuşun. Bilmiyorsanız aile büyüklerini arayıp öğrenin. Yaşadığımız pek çok şeyin geçmiş üç nesilden aktarıldığını düşünürsek, bu çalışma bizler için de güzel bir fırsat. (Bu konuyla ilgili olarak da “Seninle Başlamadı” kitabını öneririm.)
Özay Şendir
Gerçek savaş mı yoksa danışıklı savaş mı?
23 Haziran 2025
Tunca Bengin
Nobel Barış Ödülü adayı ‘savaş’ dedi
23 Haziran 2025
Cem Kılıç
Yabancı parayla ücret olur mu?
23 Haziran 2025
Didem Özel Tümer
İran’da zorla rejim değişikliği mümkün mü?
23 Haziran 2025
Abdullah Karakuş
Bundan sonra neler olacak?
23 Haziran 2025