Fenerbahçe Doğuş’un Final Four biletini aldığı çeyrek final serisinin 4. maçından sonra gerginlik yaşayan Kalinic ile Shengelia takımın galibiyet yemeğini yediği mekanda karşılaştı. Gürcü oyuncunun masaya gelerek herkesi tebrik etmesi güzel bir ortam yarattı.
Fenerbahçe Doğuş’un üst üste 4. kez Final Four biletini aldığı Baskonia serisinin 4. maçının sonunda yaşanan gerginlik tatlıya bağlandı.
Baskonia’nın kazandığı 3. maç sonrası rakibin Gürcü oyuncusu Shengelia’nın Fenerbahçe benchine gelerek saat işareti yapması ve ‘Şimdi bizim zamanımız’ demesine içerlenen Kalinic, maç bittikten sonra Shengelia’ya aynı hareketi yaparak, ‘Saat kaç, biz Belgrad’a gidiyoruz’ diyerek adeta rövanşı almıştı. Sırp yıldızın bu hareketi, Baskonia tribünlerinin de büyük tepkisini çekmiş, bazı taraftarlar salon dışında da otobüse binerken Kalinic’e tepki göstermişti.
Fenerbahçe kafilesi karşılaşma sonrasında galibiyeti kutlamak için bir yemek organizasyonu yaptı ve mekana gittiklerinde bir sürprizle karşılaştı. Kalinic ile gerginlik yaşayan Shengelia da mekandaydı ve yemeğini yiyordu. Çok büyük bir mekan olmaması nedeniyle masalar da yan yanaydı. Yaklaşık 2 saat süren yemek sonrasında Shengelia önce
İstanbul’dan 2-0’lık avantajla gittiği İspanya’da ilk maçı kaybetse de dün geceki buluşmada rakibine mesajını daha maçın başında veren sarı-lacivertli temsilcimiz, çeyrek final serisinde durumu 3-1 yaptı, arka arka 4. kez katılacağı Final-Four biletini şampiyon unvanıyla aldı
Euroleague’in son şampiyonu Fenerbahçe Doğuş, çeyrek final serisinin 4. maçında Baskonia’yı deplasmanda 92-83 ile geçti, seriyi 3-1 yaparak Final Four’a yükseldi.
Maçın ilk 5 dakikasında rakibine 14 sayı şansı tanıyan ve bir önceki maçı hatırlatarak ‘acaba’ diye aklımızı karıştıran Fenerbahçe, kenardan gelen Sloukas-Kalinic-Melli üçlüsüyle durumu toparladı, çeyreğin kalan 5 dakikasında Baskonia’yı 5 sayıda tutarak normal ritmini yakaladı. Bu üçlüye zaten maçın yıldızlarından olan Guduric de eklenince, 2. çeyrekte savunmanın direnci doruğa çıktı. Önce Real Madrid, ardından Panathinaikos serilerinin yıldızlarından Kalinic, Baskonia serisine de “damgamı vururum” dercesine savunmadaki tüm açıkları kapadı, hücumda da kendisinden kısa savunmacılara karşı sırtı dönük oyunlarıyla skor üretmeyi başardı.
Melli’nin resitali
2. yarının başında bu düzen 68-47 ile farkı 21 sayıya çıkarmamızı da sağladı. Guduric
Sarı-lacivertli temsilcimiz büyük bölümünü geride götürdüğü maçın dördüncü çeyreğine girilirken farkı 1’e indirerek ümitlendi ancak rakibine verdiği 15-0’lık seriden sonraki toparlanma galibiyete yetmedi, üç galibiyete ulaşan takımın Belgrad biletini alacağı çeyrek finalde durum 2-1’e geldi.
Euroleague çeyrek final serisinin 3. maçında Baskonia’ya konuk olan temsilcimiz, Obradovic yönetiminde 4. sezonda, 12. çeyrek final maçında ilk yenilgisini 88-83’lük skorla yaşadı.
İstanbul’dan 2-0’lık avantaj ile Vitoria’ya gelirken temsilcimiz için tempoyu mutlaka düşürmek gerek yorumunu yapmıştık çünkü Baskonia’nın istediği tempoda, deplasmanda kazanmak kolay olmayacaktı. Zaten İspanyollar da, Shengelia’nın 2. çeyrekte 2 faule ulaşarak kenara geldiği kısa bölüm dışında bizden kısa beşle oynadı, avantaj sağladı.
Obradovic’in sürpriz şekilde ilk 5’e koyduğu Dixon, hücumda beklentileri karşılasa da, Wanamaker ile birlikte ön alanda savunmada çok aksayınca, rakibin kısaları Beaubois ile Huertas, tempoyu ele aldı. Bir de Thompson sezon boyunca aksayan savunmasını yine tekrar edince ev sahibinin havaya girmesi zor olmadı. Fenerbahçe özellikle rakibin iki 5 numara ile sahada kaldığı anlarda potaya
Sarı-kırmızılılar, Beşiktaş Sompo Japan karşısında maça fırtına gibi başladı, daha ilk yarıda farkı 20’ye çıkardı. Siyah-beyazlı ekip, savunmasıyla ayağa kalkıp rakibini yakaladı, ancak taktik faullerde hata yapmayan ev sahibi kazanmayı başardı.
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi’nde Galatasaray Odeabank, Beşiktaş Sompo Japan’i 77-73 yendi, 3 maç sonra kazanarak, play-off şansını son 4 haftaya taşımayı bildi.
Beşiktaş’ın Semih, Sertaç, Lalanne ile oluşturduğu boyalı alan rotasyonu rakibinin maça Summers’tan yoksun çıkması nedeniyle lüks gibi gözükse de, bu bölgeyi daha etkili kullanan sarı-kırmızılı ekip oldu. Özellikle ilk yarıda Ufuk Sarıca üç uzunundan da katkı alamayıp, Hendrix’in sayılarına engel olamayınca, Galatasaray öne fırladı. Bunda ilk çeyrekte 10 sayı atan Renfroe’nun ve kenardan gelip skoru sürdüren Mehmet’in de katkısı vardı. Beşiktaş’ın dışarıdan şut sokmakta zorlandığı maçın büyük bölümünü 4 kısa ve alan savunmasıyla oynayan Galatasaray, 37-17 ile 20 farkı yakalarken, devreyi 37-22 galip kapadı.
Taktik fauller belirledi
İkinci yarıda Beşiktaş adına Semih kıpırdandı, savunma da toparlandı. Strawberry-Weems ikilisiyle dışarıdaki krizi bitiren Beşiktaş, fark 3 sayıya kadar
İspanyol rakibi karşısında ilk maçtaki savunmasını tekrarlayamasa da hücumda müthiş bir oyun sergileyen sarı-lacivertli temsilcimiz, 3 galibiyete ulaşacak takımın tur atlayacağı seride durumu 2-0’a getirerek art arda 4. kez Final Four oynamaya bir adım daha yaklaştı.
THY Euroleague çeyrek final serisi 2. maçında Baskonia Vitoria’yı, Ülker Sports Arena’da 95-89 yenmeyi başaran Fenerbahçe Doğuş, 2-0 öne geçti.
Hem normal sezonun iki maçında, hem de çeyrek finalin ilk buluşmasında rakibinin temposunu düşürmeyi başarmış, etkili savunmasıyla kazanmıştı temsilcimiz, bu kez atarak kazanabileceğini de ispatladı.
Baskonia’da bu kez Shengelia’nın ilk 5’te başlıyor oluşu, ilk hedeflerinin tempoyu artırmak olduğunu göstermişti, bir de buna dışarıdan çok yüzdeli attıkları şutlar eklenince, temsilcimiz daha ilk çeyrekte 23 sayı yedi. İlk maçın devresinde 26 sayı yiyen bir takım için bu çok fazlaydı ama neyse ki Sloukas play-off ve sonrasındaki alışıldık performansını sergileyerek, maçı önde götürmemizi sağladı. İlk maçtaki gibi ona Wanamaker’ın da eşlik etmesiyle hücumda hiç aksamadı temsilcimiz ama ön alanda çok kolay geçilmesi ve rakibe boyalı alana rahat girme imkanı vermesi, hep tedirgin etti.
Obradovic yönetimindeki Fenerbahçe için lig takvimini 2’ye ayırmak lazım. Çeyrek finaller ve öncesi diye. Öncesi iyi de gitse, kötü de gitse, iş bu noktaya gelince, kimin sözünün geçeceğini herkes daha iyi anlıyor.
Dün de Baskonia karşısında olağanüstü bir başlangıç gördük. Fenerbahçe, birçok kez 3. çeyreklerde yaptığı baskıyı bu kez maçın başında yapıyor, savunmada sert duruyor ve en büyük kozu skor olan rakibi coşturmuyordu. İlk sayısını adeta hava atışıyla bulan Baskonia’ya art arda 3 kez 24 saniyede topu potaya yollama fırsatı tanınmaması, savunmadaki kararlılığı net şekilde gösteriyordu. Zaten Baskonia’nın hücumlarını durdurduğumuz anda galibiyetin geleceğini de sadece biz değil onlar da biliyordu.
Çünkü Fenerbahçe, rakibine oranla çok daha iyi guarda sahipti ve hücumda onların ne yapıp edecek bir çare bulacağı belliydi.
Zaten Wanamaker 16 sayıyla en skorer isim olurken Sloukas’ın 10 sayı, 11 asistlik resitali, bu ikilinin en kritik anlarda krizi çözen isimler olması, oyun kurucu üstünlüğünü daha da net gösterdi.
Özellikle ilk yarıda hücum ribauntları konusunda çok aksadı temsilcimiz, bizim potanın altındaki 20 ribauntun 12 tanesini rakibe verdi. Ancak belli ki bu
Ligde kalma olasılığı çok çok azalan son sıradaki Muratbey Uşak’a konuk olan sarı-kırmızılı ekip, bir ara 20 sayı geriye düştüğü karşılaşmada art arda 3. yenilgisini yaşadı. Cim-Bom 7 sezon sonra play-off’a girme olasılığını oldukça azalttı
Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi 25. hafta mücadelesinde Galatasaray Odeabank, son sıradaki rakibi Muratbey Uşak’a 85-78 yenilmekten kurtulamadı.
Tam 8 haftadır kazanamayan ve ligde kalma ihtimali azalan Muratbey Uşak, play-off yarışındaki rakibine karşı, boyalı alanda üstünlük kurarak maça başladı. Carmichael ile hem ribaunt, hem de skorda etkili olan Uşak, Summers’ın da yüzüne aldığı darbe sonrası kenarda kaldığı dakikalarda Ofeogbu-Preldzic eşleşmesindeki fizik avantajını da iyi kullandı, ilk çeyreği 20-16 önde tamamladı.
Pota altında sıkıntı yaşayan Galatasaray, dış oyuncularından sadece Vuskevicius’tan katkı alınca Carmichael’ın daha ilk yarıda 10 sayı, 10 ribaunt ile double-double istatistiğiyle soyunma odasına 40-38 geride girmekten kurtulamadı. İlk yarıda en iyi yaptığı şey top kaybının az olmasıydı Galatasaray’ın ama 3. çeyrekte bu istatistikte de felaket yaşadı. Art arda hatalarla rakibini havaya sokan sarı-kırmızılılar, alan
Sezona isim sponsorunu kaybederek başladı. Yarı finalde Bayern Münih karşısında 23 sayı geriye düştüğünde yılmadı, adını finale yazdırdı. Rusya’daki ilk maçta bitime 11 saniye kala 5 farklı gerideydi, yine kazandı. Ve dün... Lokomotiv Kuban’ı bir kez daha deviren Daçka rüya gibi sezonu Eurocup şampiyonu olarak tamamladı
Bir yıl önce Euroleague’deydi, Final Four’a tecrübesi yetmedi ama çeyrek finalde Real Madrid karşısında çok iyi mücadele etmişti. Yaz döneminde isim sponsoru ayrılmıştı, yıldızlarını elinde tutamadı ama David Blatt, Wilbekin’in etrafında kafasındaki planlara uygun bir takım oluşturmayı başarmıştı.
O takım öyle bir kenetlenmişti ki, aslında bu zaferi getiren de o takımdaşlıktı. Düşünün takımın en tecrübeli ismi, kaptanı Furkan Aldemir, kupayı kaldırırken, o tarihi fotoğrafı verirken yalnız olmayı bile istemedi. Yanına bu camianın çocuğu Doğuş Özdemiroğlu ile MVP Wilbekin’ı aldı. İşte bu davranış, bu takımın çok farklı geriye düşse de nasıl ayakta kaldığını, tüm sıkıntıları nasıl aştığını gösteren detaydı.
Tüm sezonu yenilmeden geçen Lokomotiv Kuban’ı art arda iki kez devirmek gerçekten çok zordu ama Daçka bunu başardı. Özellikle dün o baskı altında oynamak her