Her sallantıda aklımıza gelen korkulan İstanbul depremi gibi Marmara Bölgesi’nde gizli fay endişesi de tartışılan konuların başında geliyor... İçinden Kuzey Anadolu Fayı geçen Marmara Denizi’ne kıyısı olan 7 tane il ve 50 tane ilçe var. O fayın yan kollarının doğrudan tehdidi altında olan yerler bile. Yani Marmara’nın içinden geçen Kuzey Anadolu Fay Zonu çok parçalı. Güney kol var, orta kol var, kuzey kol var ve bu kolların da birçok parçaları bulunuyor. Tıpkı bir ağaç gibi. Kolların birinde hangi deprem olursa olsun sarsılma anlamında İstanbul’u da etkiler Bursa’yı da etkiler, Kocaeli’ni de, Yalova’yı da... Ki bu bağlamda MTA’nın hazırladığı mevcut haritalarda görülmeyen ama aktif durumda olan gizli ya da gömülü diri faylardan da söz ediliyor. Bunlar da ancak deprem olduğunda keşfediliyor ya da özel araştırma projeleriyle... Üç üniversitenin Bursa’daki aktif fay hatları üzerine yaptığı ortak çalışmada keşfedilen ve 7.3 büyüklüğünde bir deprem üretebileceği söylenen yeni fay gibi. Bu durumda en merak edilen de “Marmara Bölgesi ve denizinde daha başka gizli faylar olabilir mi?” endişesi elbette. Bu anlamda da korkulan İstanbul depremine dönük öngörülerde olduğu gibi yine farklı hocalar farklı şeyler söylüyorlar.
Kuzey Anadolu Fay Zonu’nun bilinmeyenleri olduğunu, dolayısıyla gizli fay olasılığını savunan da var, KAF’ın nerdeyse tamamının bilindiğini ve böyle bir endişeye mahal bulunmadığını söyleyenler de...
★ ★ ★
Mesela, dün konuştuğum Bilim Akademisi üyesi Prof. Dr. Naci Görür, Marmara’nın avuç içi gibi bilinen bir yer olduğunu belirterek şöyle diyor:
“Yok öyle bir şey. Biz oraların bütün araştırmalarını yaptık, haritasını çıkardık, dünyada yayınladık. Daha sonra da bir takım çalışmalar oldu. Bugün bütün Kuzey Anadolu Fayı çok büyük oranda bilinmektedir. Tahmin edildiği gibi çalışmaktadır. Varsa da irili ufaklı küçük faylar zaman içerisinde onlarda bulunabilir, bunlar olayı değiştirecek bir şey değil ki. Bunlara ‘uyuyan fay’ gibi nitelendirmeler de saçmalık. Araştırmaya dayalı olmadan herkes bir şeyler söylüyor.”
Realitenin, asıl endişe edilmesi gerekenin Kuzey Anadolu Fayı’nın kuzey kolundaki hareketlilik olduğuna dikkat çeken Görür’ün devamında anlattıkları da şunlar:
“Şu anda tehlike işareti veren yerler, Silivri açıklarından Yeşilköy açıklarına kadar uzanan Kumburgaz Fayı ve Adalar’ın güneyinden geçen faydır. Her birinin uzunluğu ayı ayrı 70-75 kilometre ortalama... İkisi birden kırılırsa 7’nin üzerinde deprem üretir, 7.6’ya kadar gelir. Sadece Kumburgaz kırılırsa 7.2 üzerinde, Adalar tek başına kırılırsa 6’lar mertebesinde deprem üretir. Bunların birbirlerini tetikleme durumu da var tabii...”
Nasıl yani?
“Tarihi süreç içerisinde bunlar belli aralıklarla üç ay aralıkla mesela kırılmışlar. 1766’da önce biri kırılmış; üç ay sonra da diğeri, tarihte var bunlar.1509’da da ikisi beraber kırılmış, onun için bir şey diyemezsiniz... Bilinen birinin diğerini tetiklediği sadece. Nasıl 6 şubat 2023’de 10 saat arayla Kahramanmaraş depremleri oldu onun gibi...”
★ ★ ★
Yani tehlike alenen “Geliyorum” diyor... Biz ise hâlâ yapılması gerekenleri değil, olur mu, olacak mı ya da olursa da fayın hangi kolu kırılır, nasıl bir deprem üretir veya gizli fay olasılığını konuşup tartışıyoruz. Hem de hangisi olursa olsun en iyimser senaryonun dahi tüyler ürpertici olduğunu bile bile...