TUSAŞ’a yönelik PKK’lı iki teröristin alçak saldırısını kınayan Beyaz Saray, Türk halkıyla dayanışma içinde olduklarını belirtti. Ulusal Güvenlik İletişim Danışmanı Kirby, günlük basın brifinginde yaptığı açıklamada, “Kalplerimiz, Ankara-Türkiye’deki korkunç terör saldırısının kurbanlarıyla beraber” dedi.
Dışişleri Bakanı Blinken da X hesabından “ABD olarak müttefikimiz Türkiye’nin yanındayız. Dualarım, saldırının kurbanları ve aileleriyle beraber” mesajını paylaştı.
Almanya Başbakanı Scholz da sosyal medya platformu X’ten yaptığı paylaşımda, “Ankara’dan gelen ölüm ve yaralanma haberleri karşısında şoka uğradım. Ortağımız Türkiye’nin yanında duruyoruz” ifadelerini kullandı. Almanya Dışişleri Bakanlığı da yazılı açıklamasında Türkiye ile dayanışma mesajı verdi.
İngiltere Dış İstihbarat Servisi (MI6) Başkanı Moore, X’ten yaptığı Türkçe paylaşımda, “iğrenç terörist saldırıdan dehşete düştüm”dedi.İngiltere’nin Ankara Büyükelçiliği de “Birleşik Krallık, müttefiki Türkiye ile dayanışma içindedir ve terörün her çeşidini kınamaktadır” ifadelerine yer verdi.
Terör saldırısını kınayan isimler arasında yer alan NATO Genel Sekreteri Rutte, de “ NATO, müttefikimiz Türkiye’nin yanındadır” diye çok net bir çıkış yaptı... Bunları duyan okuyan da normalde ne der ya da düşünür? Helal olsun adamlara, nasıl da teröre karşı birlik oldular,kararlılıkla Türkiye’nin yanında duruyorlar..Ama realiteye bakıldığında da bu sözlerin sahipleri adına utanç verici bir durum, yekten iki yüzlülük örneği ve timsah gözyaşları...
***
Çünkü; Türkiye-ABD ilişkilerinin bozulmasındaki başat neden ABD’nin terör örgütü PKK/YPG sevdası. Teröristleri silahlandırması, koruyup kollaması ve bir teröristan yolunu açması. Hem de PKK ABD’nin resmi terör listesinde olmasına, CIA’nın da YPG/PYD’yi PKK’nın Suriye kolu olarak açıklamasına rağmen. Dolayısıyla da ikiyüzlü bir ABD söz konusu. Peki, bu yeni bir durum mu ya da sürpriz mi? Değil. ABD’nin ta 1990’lı yıllarda başlayan Ortadoğu’daki stratejik yönelimi istikametinde gelişen bir süreç. Tek fark, daha önceleri gizli yapılmaya çalışılan desteğin bugün aleniyete, hatta resmiyete dönüşmesi...
Almanya denildiğinde de Federal Anayasayı Koruma Teşkilatı (BfV)’nin 2023 raporuna göre; Almanya’da terör örgütü PKK’lı sayısında artış var...15 bini bulan mensubuyla da PKK, Almanya’da “en güçlü aşırılıkçı örgüt.” Hem sayısal hem de yasa dışı yollarla her yıl elde ettiği gelir açısından… Bunlar da Almanya adına resmen “bizim ülkemiz terörist yatağı” itirafı. PKK’yı sözde terör örgütü olarak kabul eden Almanya, nasıl olsa bize dokunmuyorlar diye resmen teröristlere yardım, yataklık yapıyor yani...
İngiliz gizli servisi MI6’nın da CIA ,MOSSAD gibi PKK’yla olar kirli ilişkilerini,tezgahlarını bilmeyen yok. NATO’nun 40 yıldır teröre karşı amansız mücadele veren Türkiye’ye destek verme konusundaki duyarsızlığını da...Dolayısıyla Türkiye’nin bu yalandan kınama sözlerine karnı tok...Yok bu sefer gerçekten samimiyiz diyorlarsa da inandırıcı olmaları için yapmaları gereken tek şey şu: Terör örgütüyle ilişkilerini, sevdalarını bitirmek, desteklerini kesmek...
***
Kaldıki; hepsi Türkiye’nin son dönemde daha da güçlenmesinden özellkle savunma sanayinde atılımından da fevkalade rahatsız. En başta da ABD...Zira havada karada, denizde sürekli yenileri eklenen hamleler silah sanayiinde dışa bağımlılığımızı azaltırken, Türkiye’yi dünya piyasalarında söz sahibi de yapıyor. ABD ise
kendisine muhtaç, sözünü dinleyen, verdiği silahlarla, malzemelerle yetinen bir Türkiye istiyor. Doğu Akdeniz’de, Ege’de haklarına sahip çıkan, Libya’ya, Kafkaslara ya da Suriye’ye müdahale eden, kendi çıkarlarını koruyan bir Türkiye işine gelmiyor. “ABD oyunlarını bozmasın, bana sorsun, ben karar vereyim” diyor. Elindeki silahları satarken ya da parası ödenmesine rağmen vermeyerek de öyle davranıyor zaten. Bölgede dengelerin Türkiye lehine gelişmesini istemiyor. ABD açısından asıl sorun Türkiye’nin kontrol edilmesi açıkçası...Onun için terör silahını sürekli kullandıkları da herkesce malum zaten...
***
Yani sözde müttefiklerin derdi, niyeti belli. Ortaklık, dayanışma laflarının hepsi hikaye, yutturmaca..Güçlü değil muhtaç müttefik istiyorlar.Dolayısıyla, Türkiye kendi yoluna devam etmek durumunda. Ki Türkiye’nin kararlılığı da bu yönde...Saldırıdan sonra bir TUSAŞ mühendisinin şu haykırışında olduğu gibi: “Hainlere inat daha fazla çalışacağız, daha fazla üreteceğiz...”
Türkiye olarak biz buyuz, bizi güçlü kılan da bu işte...