Türkiye, tarihinin en uzun seçimlerinden birini yaşıyor. İtirazların yaşandığı birçok bölge var. Ama görünen o ki, genel seçim havasında geçen yerel seçimlerde yarışın kazananı iktidar partisi oldu.
Hal böyle olunca da Başbakan Tayyip Erdoğan sayımlar sürerken balkon konuşmasıyla gövde gösterisi yaptı.
Bu konuşmada önemli bir nokta vardı.
Erdoğan, ‘yüzde 55-60 oy alamamayı’ başarısızlık olarak not ettiğini söyledi.
Yüzde 55-60 oy önemli bir aralığa işaret ediyor.
Çünkü gerçekçi.
Türkiye’de Ak Parti’ye olan destek bir ara yüzde 55’lere yaklaşmıştı.
Seçimlerin öncesinde, işin ekonomi boyutunu derinlemesine inceleyen Alman Deutsche Bank’ın yatırımcılarına sunduğu aşağıdaki tabloda da bu durum açıkça ortaya konuluyor.
Yaşandı ve bitti mi?
İktidar partisine olan destek 2013’ün nisan-mayıs ayında yüzde 54’ün üzerine yükselerek zirve yaptı. Bunda çözüm sürecinin önemli etkisi vardı. Daha sonra desteğin kademeli olarak önce yüzde 50’nin altına oradan da yüzde 45’lerin aşağısına düştüğü görülüyor.
Düşüşlere bakıldığında ‘bazı dönemlerde’ keskin çizgiler dikkat çekiyor.
Bu yüzden 2013’ün haziran ayındaki Gezi olayları, ardından 17 Aralık adresli yolsuzluk operasyonu ve sonrasında Pensilvanya cephesiyle yaşanan kavganın oyların üzerinde etkisi olmadığını söylemek en azından bu tabloya bakıldığında pek gerçekçi durmuyor.
Yüzde 60 olabilirdi
Gerçek şu ki, tüm bu olumsuzluklar olmasaydı Erdoğan’ın oyları yüzde 55’lerin de üzerinde hatta balkonda altını çizdiği gibi yüzde 60’lara kadar çıkabilirdi.
İktidar cephesi bunun hesabını içeride yapacak. Bu kesin. Muhalefet de bu sonuca iyi odaklanmalı.
Buna karşılık yüzde 45 oy halkın gözünde şüphesiz bir zafer.
Büyük uğraşlarla kazanılan yüzde 55’lerden 5 puan daha yukarı oy almak varken bir anda 10 puan aşağısına düşmek ise Erdoğan için ‘zafer’ gibi durmuyor.
Bu yüzden balkondaki konuşmasını “Açıkça ilan etti. Bu kez karşısına aldığı yüzde 50’yle savaşacak” diye yorumlamak bana pek akılcı gelmiyor.
Genel seçimde oylarını daha da düşürmemek için sert manevralardan kaçınacağını düşünmek yersiz olmaz.
Hedef yüzde 64 idi!
Tarih, 25 Mart 2013... Konuşan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç: Anketlere bakarsanız yüzde 54’leri bulmuş gibiyiz ama yerel seçime bir sene daha var. Bir sene sonra inşallah yüzde 64’leri konuşacağız.
Geçen hafta 3 milyar $ geldi
Peki ekonomide ne olacak?
Üstadımız Güngör Uras, ekonomi adına yapılması gerekenleri, başta cari açıkla ve yükselen enflasyonla -Türkiye’nin kırılganlıkları- mücadele olmak üzere yazdı.
Yazarımız Yaman Törüner, Türkiye’nin önünde kısa vadede bir borç riski ve bankacılık krizi görülmediğini tüm rakamlarıyla ortaya koydu.
Dün konuştuğum kıdemli bir piyasacı ise, “Bu sonuçlar geçen hafta satın alınmıştı. İçeri para girişi o günlerde başladı. Seçim öncesi hafta yurtdışından 3 milyar dolarlık para girişi oldu. Bunların çoğu kısa vadeli yatırım araçlarına geldi. Bu giriş seçim sonrası yavaşlasa da sürdü” diyor.
“Bundan sonraki hikayemiz ne olur?” diye sorduğumda yanıtı, “Dünyaya bakacağız” oluyor.