Başrolde çocuklar var!

İki marka, iki güzel reklam. İzleyeni hemen etkiliyor.
Mesajı gayet net veriyor.
Markaya olan sevgiyi artırıyor.
İlki, bugüne kadar ünlü futbolcu Lionel Messi ve basketbol yıldızı Kobe Bryant gibi dünyaca ünlü yıldızlarla öne çıkan havayolu şirketi THY’nin reklam filmi.
Karede bu kez ünlüler yok dört çocuk var. Iğdır’da gece gündüz üstlerinden geçen uçağı köylerine indirmek için tarlayı piste çeviren, üstelik bir de kule kurup selam duran çocuklar.
İkincisi, Beşiktaş’la uzun süreli sponsorluk anlaşması imzalayarak yenilenen stada ismini de verecek olan cep telefonu operatörü Vodafone’un reklamı.
Topları inşaat halindeki İnönü Stadyumu’na kaçan üç çocuk karanlıkta sahaya dalıyor, heyecanla iş makinalarının kaçan topla oynadığı maçı izliyor.
Görünen o ki bu iki reklamın tek ortak yanı güzel olmaları değil, bir diğer ortak noktaları da her ikisinin de gücünü çocuklardan alıyor olması.
Milyar dolarlık cirolara imza atan, milyonlarca dolarlık marka yatırımı yapan bu iki şirket bu kez emaneti miniklere teslim etmiş.
Çocukların oyun gücü, etkili müzik ve güçlü görüntüler anlamlı mesajlarla biraraya gelince izleyiciyi duygulandıran reklamlar ortaya çıkmış.

Fenix: Duvardaki lezzet
İstanbul’un şu sıralar en çok ilgi gören restoranı İstanbul, Etiler’de GQ Bar’ın yerine açılan Fenix gibi duruyor.
Yer bulmak neredeyse imkânsız.
Gidince bunu görüyorsunuz.
İçeride de, bahçesinde de tüm masalar dolu, giriş kapısında beklerken art arda gelen telefonlara verilen yanıt hep aynı: Üzgünüz doluyuz!
Bir akşam yemeğinde Fenix’teyiz...
Doğuş Grubu’nun Ulus 29 markasıyla öne çıkan Metin Fadıllıoğlu ile birlikte açtığı Fenix’i, yemekleri, çalışanları ve ortamı üst seviyelere çıkarıyor. Bu belli.
Zeynep-Metin Fadıllıoğlu çiftinin imzası bulunan Fenix’te ünlü tasarımcıyla karşılaşınca “Hayırlı, uğurlu olsun” diyorum. Zeynep Hanım ile bir süre masada sohbet ediyoruz.
Mekanın sırrı ne?
Doğuş grubunun restoran işine girdikten sonra nadir başarısızlık hikayelerinden biri olan GQ Bar’ı unutturmak için asma katı kaldırıp, işe yüksek tavanla başladığını söylüyor.
Sonrasında gözü karşımızda bize bakan duvara doğru gidiyor.
Peter Beard...
Dünyaca ünlü Amerikalı fotoğraf sanatçısı Beard’ün kendilerini kırmayarak duvardaki eseri ortaya çıkardığını anlatıyor.
Fenix’teki en değerli parça, eserleri milyonlarca dolara satılan 76 yaşındaki Beard’ün elinden çıkmış.
Beard, küçük küçük fotoğraflar üzerinden bir sanat eserine imza atmış.
Uluslararası ligde gözde şehirler liginde sürekli yukarılara tırmanan İstanbul’da açılan yeni mekanlar adına böylesine bir imza... Çok değerli.
Beard’ün eseri mekanlara ruh katanın sanat olduğunu bir kez daha hatırlatıyor.
Keşke sadece restoranlarla sınırlı kalmasa sanatın katkısı ve şehirlerimize de sanat eserleri ruh katsa.