Valerian Ismael sonrası Beşiktaş’a gelen Teknik Direktör Şenol Güneş’in yapması gereken tek şey, doğru teşhisi koyabilmekti. Şenol Güneş sonrası değişikliklere baktığımızda, Cenk Tosun ile Mert Günok’u daha çok sahada görmeye başladık. Gerçekten de biri kurtarışlarıyla biri de attığı gollerle, teşhisin doğru konulduğunu gösteriyordu. Peki teşhisin doğru konulması tek başına yeterli miydi?
Cenk Tosun ve Mert Günok ile birlikte, transfer döneminde de atılması gereken adımlar olduğunu Şenol Güneş yönetime iletti. Kasımpaşa maçı 2-1 kazanılmış olabilir. Ama son üç maçtaki Beşiktaş’ın oyununu beğenenlerin sayısı çok değildir. Dünya Kupası sonrasındaki son üç maçta, iki galibiyet bir beraberlik ve toplamda 7 puan. Kağıt üzerinde olumlu bir tablo ama saha üzerindeki oyun, gelecek adına pek umut vermiyor.
Bu nedenle stoper, bir ya da iki tane orta saha transferi de, Şenol Güneş’in verdiği raporlar içerisinde yer alıyor. Mert Günok olmasa bugün Beşiktaş’ın hanesinde üç puan daha olmazdı. Hatta
Geçen haftaki Başakşehir mağlubiyetinin getirdiği hasarı onarmak açısından bir fırsat maçı gibi gözüküyordu. Ama öyle olmadı. Aksine kabus gibi bir maç haline geldi. Ne Beşiktaş’ta ne de İstanbulspor’da çok fazla bir tempo yoktu aslında. Sanki bir hazırlık maçı havası vardı. Göze çarpan değişim kalede artık Ersin vardı ama savunmada Necip yoktu. Değişmeyen şey ise Beşiktaş’ın ilk haftalardaki havasının yerinde yeller esiyordu.
Nkoudou’nun 8. dakikada yaptığı tercih riskli olsa da Beşiktaş’a beklenen erken golü getirdi. Serbest vuruş olmasına rağmen topu doğrudan kaleye gönderen Nkoudou’nun şansına kaleci Jensen topa müdaha etti ama ağlara gitmesine engel olamadı. Bunun gibi olmasa da bir başka şanssızlığı Ersin yaşadı. 26. dakikada Emir’in uzaktan çektiği şuta yetişemeyen Ersin, direkten gelip sırtına çarpan ve sonra ağlara giden topa bir şey yapamazdı. Weghorst oyunun her bölgesinde olmaya çalıştı. 39. dakikada attığı gol de, onun iyi futbolunu süslemiş oldu. İkinci yarıda Beşiktaş’ta önemli sıkıntılar oldu.
Ligde bugüne kadar gol yememiş olan Başakşehir’in, Beşiktaş için zor bir rakip olduğu çok belliydi.
Emre Belözoğlu yönetimindeki Başakşehir’in bu istatistiğin tesadüf olmadığını dün Vodafone Park’ta bir kez daha gördük. Buna rağmen Beşiktaş rakip ceza sahasında önemli fırsatlar yakaladı ama dünkü takım, ligin geri kalanındaki değil geçen seneki Beşiktaş gibiydi. Şanssızlık ve son vuruş becerisizliği dün gece zirve yaptı.
Beşiktaş istekli ve hızlı başlayan taraftı. 13. dakikada Salih’in vuruşunu kaleci Volkan köşeden kurtarmasa maçın hikayesi belki daha farklı yazılabilirdi. 40. dakikada Muleka’nın o şık ortasıyla buluşan Nkoudou, kaleciyle karşı karşıya kalma fırsatını heba etti diyebiliriz.
İkinci yarı ilk yarıya göre daha hareketliydi. Beşiktaş rakip sahada ciddi risk alıyordu. 55. dakikada Muleka kafayla arkaya aşırttı ama boştaki Necip dokunamadı. Beşiktaş aldığı riskin bedelini 71’de ödedi. Necip’in kısa düşen pasından doğan atak sonucu Traore şık bir plaseyle köşeden golünü attı: 0-1
73’te Gedson
Sezon başından beri iki deplasmanda da savunma konusunda sıkıntılar yaşandı. Aslında Beşiktaş’ın kendi evinde oynadığı ve sezonun ilk maçı olan Kayserispor maçında da savunma anlamında büyük hataları olmuştu. Çok daha zorlu rakipler karşısındaki bu defans açıkları, daha ciddi sıkıntılara neden olabilir. Beşiktaş, dünkü maçta beklediğimiz temposundan uzaktı. Ama oyununda akıllı hamleler vardı. Valerien Ismael iki kalecisi de hazır olsun diye dün Emre’yi koydu kaleye. Yenilen goller sadece bu değişikliğe bağlanmamalı çünkü takım savunması anlamında ciddi hatalar vardı. Beridze 26’da skoru 1-0 yaptığında Beşiktaş şok yaşamak yerine oyundan kopmamayı tercih etti. Muleka’nın 35. dakikada attığı golle geri dönen Kartal, ilk yarıyı hem skor hem de oyun anlamında üstün kapadı. Fakat ikinci yarının 47. ilk golü atan Beridze yine sahneye çıktı: 2-2 İlk golde olduğu gibi bu golün de asistini yapan Tolga Ciğerci, Ankaragücü’nde en çok öne çıkan isimlerden biri oldu. Beraberlik golünü yedikten sonra Beşiktaş’ta
Süper Lig’in ilk haftasındaki Kayserispor maçı hariç, Beşiktaş son iki lig maçının ilk 45 dakikasında müthiş bir tempo koydu ortaya. Dünkü Fatih Karagümrük maçında da gördük bunu. Avantajlı bir skor elde ettikten sonra oyunun geri kalanında topu rakibe bırakan bir anlayışa geçiyor. Futbolda bu durum elbette normaldir ama oturmamış savunmasıyla Beşiktaş için bu haftalarda sıkıntılı bir durum.
İlk yarıya kasırga gibi başlayan Beşiktaş, koca bir 90 dakikada bulabileceği pozisyonları 45 dakikada buldu. İki gol dışında üç gol ve kaçan başka fırsatlar vardı. Weghorst 17. dakikada attığı golle sanki bu işin tek golle kalmayacağını hissettiriyordu. Nkoudou 33. dakikada skoru 2-0’a getirdi ama asisti yapan Salih Uçan yavaş yavaş eski günlerine dönüyor. Alanya maçının da ilk yarısında bu isimler öne çıkmıştı ki bu nedenle Valerien Ismael, Salih ile Nkoudou’yu çıkardığı için eleştirilmişti.
İkinci yarının 50. dakikasında bu kez Muleka, avcı santrafor özelliğini göstererek farkı üçe çıkardı.
Müthiş bir ilk yarı seyrettik. Tam tamına dört gol sığdı ilk 45 dakikaya... 3. dakikada Nkoudou perdeyi açtı. 20. dakikada Salih şık bir golle farkı ikiye çıkardı. 31’de de Ghezzal kazanılan penaltıyı gole çevirdi.
45+3’te ise Alanyaspor’da Efkan ilk yarının skorunu 3-1 olarak belirledi. Buraya kadar yazılanlarda buram buram futbol kokuyor. Peki ya ilk yarının hakem performansı nasıldı?İşte bunun cevabını maçın ikinci yarısına bakarak verebiliriz. Hakem Yasin Kol’un sarı kart yağmurundan iki sarı karta denk gelerek 37’de oyun dışı kalan Emrecan’ın yokluğu, ikinci yarıda bambaşka bir Beşiktaş görmemize neden oldu. Beşiktaş taraftarı maçın hakemini sosyal medyada gündemin en tepesine taşımış, Valerien Ismael ise Necip, Boyd ve Montero’yu oyuna sokarak takımdaki eksikliği kapatmaya çalıştı. Doğal olarak ikinci yarıda topun sahibi Alanya oldu. Yoğun baskıya rağmen beklenen golü Alanyaspor’dan Beşiktaş’tan biri attı. Saiss’in 81’de kafayla kendi kalesine gönderdiği topa Ersin bir şey yapamazdı. Ama aynı Saiss, 80. dakikada Yusuf’un kafa
İlk yarıya baktığımızda “ben hazır değilim” diye bağıran bir Beşiktaş gördük. Taraftar satışa çıkarılan biletlerin tamamını tüketmiş olsa da evindeki ilk maçında da beklediği görkemli açılışı göremedi. Muleka-Weghorst eşleşmesi mi sorundu acaba? Yoksa Kartal-Gedson birlikteliği, Kayserispor için bu bölgeyi otoban haline mi getiriyordu?
İlk yarıda soldaki Muleka, Kasımpaşa’daki günlerini özlüyor mu acaba? Gerçekten de soru işaretleri çok olan bir maç oldu. Eksik transferler de dün gecenin bahanesi olabilir miydi acaba?
Maça etkisiz başlayan Kartal, 9. dakikada kalesinde az kalsın gol bile görebilirdi. Sağdan rahat bir şekilde içeri giren Gavranovic, bu net fırsatı değerlendiremedi. Hatta 23. dakikada Cardoso’nun, Ersin’den dönen şutu da konuk takım için önemli bir fırsattı. İlk yarıda Beşiktaş adına umut veren tek pozisyonları ise Weghorst’un 41. ve 44. dakikalarda ceza sahasındaki şutları oldu.
Valerien Ismael ikinci yarıda doğru bir değişiklik yaptı. 57. dakikadaki Muleka-Nkoudou değişikliği Beşiktaş adına olumlu
Yeni sezon öncesi hazırlık maçlarının sonuncusunu dün Sampdoria ile Vodafone Park’ta oynayan Beşiktaş, İtalyan ekibiyle 1-1 berabere kaldı. Diğer hazırlık maçlarının aksine bu karşılaşmaya dörtlü savunma ile çıkan Valerien Ismael, ligin ilk haftasındaki Kayserispor maçının taktik provasını da yapmış oldu.
Oğuzhan Akgün’ü savunmanın solunda görevlendiren Fransız teknik adam, Muleka ve Weghorst’u da birlikte oynattı. İlk yarıda Ersin’in kaleden açıldığını gören Sabiri, 37. dakikada bu hatayı afetmeyerek orta sahadan jeneriklik bir gol attı. Bu dakikaya kadar Beşiktaş, Salih ile 19. dakikada çok net bir pozisyon yakaladı ama top yandan auta çıktı.
Weghorst 65’te attığı golle hem Beşiktaş forması altındaki ilk sayasını kaydetti hem de skora eşitlik getirdi. Oyuna sonradan giren Nkoudou’nun 74 ve 80. dakikalarda kaçırdığı pozisyonlar da karşılaşmanın önemli dakikaları arasında yer aldı.