Golün imparatoru

14 Mart 2021

Bu Falcao normal bir adam değil... Golcünün kralı desem, az kalır. Adam golün ve golcünün imparatoru... Nazlanmasa, saklanmasa, yeteri kadar oynasa, kim bilir Galatasaray ne goller kazanacak, kim bilir futbol seyircisi “Ne goldü ama” diye zevkten dört köşe olacak.
Oyna be kardeşim oyna... Yaşın-başın geçiyor. Yarınlarda istesen de oynayamayacaksın, bu golleri atamayacaksın. Saklanma, kaybolma, nazlanma; çık oyna... Tanrı uzun ömür versin; mezara mı götüreceksin bu golleri...
Golün imparatorundan, Galatasaray‘ın imparatoruna geçeyim. Belki maçın heyecanı arasında kaynadı ama yazmam lazım. İlk yarıda tam da Galatasaray kulübesinin önünde Aziz Behiç-Mustafa mücadelesinde top Mustafa‘dan taca çıktı, yardımcı tacı Kayseri‘ye vereceğine, gözünün önündeki bu atışı Galatasaray‘a verdi.
Bir taç atışından kıyamet koptu, kulübeler birbirine girdi. Fatih Terim geldi, iki tarafı da yatıştırdı, tacın Kayseri‘nin olduğunu söyledi, bir taç için zirve yapan sinirler, mum gibi

Yazının Devamı

ŞANSAL BÜYÜKA İLE DOBRA DOBRA: BIRAKIN HAKEMİ

10 Mart 2021

Süper Lig‘de her kötü sonucu hakeme bağlayıp şampiyon olanı daha görmedik. Trabzon geçen yıl bu yanlışı yaptı, Galatasaray, Beşiktaş, Fenerbahçe‘nin olmadığı yarışı kaybetti. Fenerbahçe yıllarca bunu yaptı, şampiyonluklardan uzak kaldı. Şimdi aynı tuzağa Galatasaray düştü. Bu anlayış Galatasaray‘ı şampiyonluğa götürmez

Süper Lig’de her kötü sonuçtan sonra, “hakem” deyip şampiyon olan takıma daha rastlamadık. Geçen yıl Galatasaray‘ın, Fenerbahçe‘nin, Beşiktaş‘ın olmadığı yarışta Trabzonspor bu yanlışa düştü ve şampiyonluğu kaybetti. Fenerbahçe yıllardır aynı yanlışı sürdürdü, şampiyonluklardan uzak kaldı.

Galatasaray bu yıl aynı tuzağa düştü. Her kötü sonuçtan sonra, getirip o sonucu hakem hatalarına bağlamaya başladılar. Kendi gerçekleri, kendi yanlışları hep hakem hatalarının altında kaldı.

Fatih Hoca, Ankaragücü yenilgisinde “kırılma noktası” olarak Mustafa Muhammed‘in kırmızı kartını gösterdi. Doğru, Muhammed yanlış atıldı ama, atılana

Yazının Devamı

Tuzağı kim kurdu?

8 Mart 2021

Fatih Terim, Sivas maçının tekniğini, taktiğini hazırlarken, her şeyi “kılı kırk yararak” hazırlamıştır. Bu titizliğe rağmen Donk-Linnes ikilisiyle hem de iki defa “içerden vurulacağı” aklının ucundan geçmemiştir. İster rotasyon deyin, ister Ankaragücü yenilgisinin faturası; Galatasaray ilk 11’inde tam 6 değişiklik yaparak çıktığı maça çok hızlı, çok istekli, en önemlisi çok etkili başladı. Daha başlangıçta tam da böyle bir coşku ve tempo yakalanmışken, içerden ilk vurgun geldi. Önce Donk kafa topuna yanlış çıkıp geriye sektirdi, sonra Linnes, kalecisine o topu kısa kesti, Gradel fırtına gibi araya girip golü attı.
Sivas’ın ikinci golünde de gene aynı aktörler vardı. Gradel çok sert vurdu, Muslera sektirdi, acaba kontrol edebilir miydi, bilemem. Donk ile Linnes önlerinde seken topa bakarken, Boyd bir adım önce hamle yapıp ikinci Sivas golünü attı.
Fatih hoca her fırsatta “tuzaklar” diyor ya, bu defa “tuzak” kendi ekibinden geldi. Hem de Galatasaray’ın tam baskıyı kurduğu,

Yazının Devamı

Üç günlük bahar havası

5 Mart 2021

Fenerbahçe koca 90 dakikanın 75 dakikasını uyuyarak geçirdi… Hani uykuda yavaş yavaş yürüyenler olur ya, aynen öyle… Son 15 dakikada uyandı, bir anlamda çok geç uyandı… Sonrasında çok uğraştı ama “hayalet“ gibi geçirdiği 75 dakikayı son 15 dakikada doğal olarak telafi edemedi…Fenerbahçe için “telafi edemedi“ diyoruz ama son 15 dakikadaki ezici baskı sırasında, kaçırılması belki de mümkün olmayan iki akıl almaz pozisyonu Antalya kaçırdı… Önce Doğukan, sonra büyük vuruş ustası Podolski…Fenerbahçe, yanlış kadroyla çıkmanın, çoğu maçta olduğu gibi çok yavaş oynamanın, orta alanda zerre kadar yararı olmayan bıktırıcı yan pas yapmanın, bir golcüye sahip olmayışın faturasını ödedi…Sormak lazım; Fenerbahçe son 15 dakikada oyunu bu kadar hızlandırıyor, bu kadar baskı kurabiliyorsa, boşa harcadığı 75 dakikanın hiç olmazsa bir bölümünde bu hızlı oyunu oynayıp, bu baskıyı yapamaz mı?Ünlü sanatçı Fazıl Say başta, Trabzonspor

Yazının Devamı

Çin ordusu gibi...

4 Mart 2021

Ankaragücü’nün hocası Hikmet Karaman maçtan önce, “Galatasaray’la oynuyorsan birinci golden sonra ikinci golü de atacaksın, yoksa kazanamazsın” dedi. İçimden güldüm, “Hoca deli misin sen” dedim, “Bir gol at, Allah’ına dua et”...
Hikmet Hoca maçtan önce dediğini maçta yaptı, helal olsun. Aslında Hikmet Karaman için üzülüyorum. Kafası çok dolu, futbolun güncelliğini adım adım izliyor, tam bir futbol adamı ama bu ülkede geleceği yerlere gelemedi.
Bu yazacaklarım garibinize gidebilir ama işin doğrusu; Süper Lig’in son sırasındaki Ankaragücü, buna rağmen Beşiktaş ile birlikte bu ligin en atletik takımı... Müthiş koşuyorlar, aşırı çabuk ve hareketliler.
Hangi takım, Galatasaray’a karşı 2-0 öndeyken, üstelik 90. dakikada kaleci Muslera‘ya kadar baskı yapar? Ankaragücü yaptı. Galatasaraylı futbolcular kafalarını ne zaman kaldırdılarsa, karşılarında Ankaragücülü bir oyuncu buldular. Ankaragücü, “Çin ordusu” gibi

Yazının Devamı

Ya hep ya hiç...

1 Mart 2021

Fenerbahçe çok önemli bir maçı kazandı. Bir maçtan fazlasını kazandı. Yeniden hayata döndü. Yeniden zirveye tutundu. Büyük maç kazanmayı hatırladı.
Erol Hoca’yı nasıl eleştiriyorsak, doğrularının hakkını vermek ve takdir etmek durumundayız. Erol Hoca, stoperde Serdar Aziz‘in yanına Tisserand’ı, sol kenara da Szalai‘yi alarak galibiyetin ilk harcını attı. Szalai zaten sol bek orjinli bir oyuncu...
Szalai sol kenarı çok iyi kullandı. Hücuma etkili çıktı, bunu yaparken savunmada derin koridorlar bırakmadı. Sağda da Osayi Samuel bu kenarı önlü-arkalı çok iyi kullandı. Fenerbahçe, kenarları bu kadar sağlam kapatınca, Trabzonspor’un hücumdaki iki büyük kozu Ekuban ile Nwakaeme özellikle ilk yarıda kımıldayacak alan bulamadı.
Fenerbahçe maça beklenenin önünde, Trabzonspor beklenenin çok gerisinde başladı. Öyle ki, ilk 30 dakika Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında değil, Fenerbahçe ile “büyük kaleci” Uğurcan Çakır arasında oynandı.
Fenerbahçe ilk 30

Yazının Devamı

Hagi... Alex... Elbette Muslera

28 Şubat 2021

Türkiye’ye gelmiş geçmiş en iyi oyuncuları saydığımızda hemen Galatasaraylı Hagi, Fenerbahçeli Alex diyoruz. Aslında doğru söylüyoruz. Hem Hagi, hem Alex, Türkiye’den derin izler bırakıp gittiler.
Artık bu ikiliye, tepeden tırnağa hak eden Muslera’yı katmak ve ülkemize gelmiş geçmiş en iyi iki yabancısı Hagi ile Alex’in yanına, Muslera adını altın çiviyle çakmak lazım.
Kaleci olacaksın, aynı ülkede 10 yıldır oynayacaksın, 300 maçta forma taşıyacaksın, her kesimde hayranlık uyandıracaksın, kötü tek bir olayla anılmayacaksın... Ben bu Muslera‘yı alnından öperim …
Maç öncesi ile devam edelim. Fatih Hoca bozuk zeminlere çok kötü “bozuk” attı, yerden-göğe haklı... “Yayıncının yerinde olsam, sözleşmeye madde koydurur, kötü zeminlerde maçı yayınlamam” dedi.
Ah hocam ah... Haklısın da, yayıncı, kulüplerin “şamar oğlanı” durumunda... Hem parayı veriyor, hem de her hafta bir kulüpten dayak yiyor. Ağzı-burnu kan içinde... Konuşacak hali mi var?
Maç

Yazının Devamı

60 metreden gol mü yenir?

22 Şubat 2021

Süper Lig’de irili-ufaklı 250’den fazla maç oynandı. Tek takımın bile daha 60 metreden atılan pasla topu ve rakibini kaçırıp gol yediğini görmedik. Çünkü böyle bir gol bu haftaya kadar hiç olmadı. Ligin dibine temel atan takımlar dahil, 60 metreden atılan topla gol yemediler.
Kısa bir verkaç olabilir, rakibi kaçırırsın, hadi 3-5 metreden bir ara pas olur kaçırırsın, Allah aşkına 60 metreden atılan top savunmanın arkasına bırakılır mı, bu topla rakip kaçırılır mı, böyle bir gol yenir mi?
Göztepe’nin üç ani hücumu var. Mutlak gol tehlikesi olan üç pozisyonu... Ndiaye ve Diabate’nin vuruşlarını kaleci Altay mükemmel çıkardı, Halil’in kaçışında belki de kırmızı kart korkusuyla gerekli müdaheleyi yapamadı ve gol geldi.
Göztepe golde tek ve 60 metrelik pasla, diğer iki pozisyonunda 3-5 saniyede ve 3-5 pasta Fenerbahçe kalesinde mutlak tehlikeler yaratırken ve golü bulurken, Fenerbahçe rakip kaleye her atağında ancak 10 pasta gidebildi. Ama Göztepe gibi savunmanın arkasına tek pas atamadı.

Yazının Devamı