Prof. Dr. Mahmut Özer

Prof. Dr. Mahmut Özer

mahmutozer2002@yahoo.com

Tüm Yazıları

Ülkelerin geleceği, yetiştirdikleri insan kaynağının kalitesi ve bu kaynakların günümüzün hızla değişen koşullarına uyum sağlama yetenekleriyle yakından ilişkilidir. Bu bağlamda, insan sermayesi, ülkelerin küresel ölçekte rekabet gücünü artırmak için en değerli kaynağıdır. İnsan sermayesinin artan önemi, zaman içinde daha nitelikli insan kaynağı yetiştirmek için yapılan yatırımların artmasına neden olmuştur. Artık ülkeler insan kaynaklarının niteliği üzerinden rekabet etmektedir.

Eğitime erişim kadar eğitimden sonra işgücü piyasasına geçişin nasıl gerçekleştiği de son derece önemlidir. Eğitimden işgücü piyasasına hızlı geçişi mümkün kılan ülkelerde genç işsizlik oranları da son derece düşük gerçekleşmektedir. Dolayısıyla, eğitim ile işgücü piyasası arasındaki bağın sıkılaştırılması gerekmektedir. Bu bağlamda ülkeler uzun zamandan beri eğitim ile işgücü piyasaları arasındaki geçişkenliği değerlendirmek için belirli bir yaş aralığındaki gençlerin ne eğitimde ne de istihdamda olma durumunu gösteren NEET indeksini (‘Ne Eğitimde Ne de İstihdamda’) kullanmaktadır.  Türkiye çoğu ülkede olduğu gibi NEET oranında 15-24 yaş aralığını göz önüne almaktadır. Tüm AB ülkeleri değerlendirildiğinde, 15-24 yaş arasındaki genç nüfus 2021 yılı itibariyle toplam nüfusun %10,6'sını oluştururken, bu oran ülkemizde daha yüksek olup %15,3’ler seviyesindedir.

Haberin Devamı

Ülkemizde NEET oranlarının uzun zamandan beri OECD ortalamasının üzerinde seyrettiği bilinmektedir. Örneğin 2022 yılında bu oran %24,1 (AB’de %9,5) iken 2023 yılında %22,4  (AB’de %9,2) olarak gerçekleşmiştir. Bu yaş aralığının ya eğitimde ya da istihdamda olması gerekirken iki seçeneğin de dışında kalması büyük bir risk teşkil etmektedir. Tüm ülkeler NEET oranlarını düşürmeye, gençlerinin toplumsal entegrasyonunu güçlendirmek için ilave mekanizmalar ihdas etmeye çalışmaktadır. Bu bağlamda 12.Kalkınma Planı’nda bu oranın 2053 yılında tek haneye düşürüleceği vurgulanmakta ve bu kapsamda atılacak adımlara geniş yer verilmektedir.

Bu yaş grubunun eğitimde ve istihdamda olmamasını nedenlerinin oldukça kapsamlı araştırılması, geliştirilecek politikalar için de sağlam bir dayanak oluşturacaktır. Bu kapsamda TÜBİTAK tarafından desteklenen ve yürütücülüğünü Emre Erdoğan’ın yaptığı ‘Türkiye’de NEET Gençlerin Profillerini İyi Olma Hali Perspektifinden Belirleme ve Politika Geliştirme Çalışması’ projesinin Çukurova paydaş toplantısı sonuç raporu yeni yayınlandı. Rapor eğitimden kopma, istihdama geç(e)meme, bakım ve sosyal hizmetler ve öznel iyi olma(ma) hali olmak üzere dört farklı açıdan sorunun kaynaklarına yaklaşmaya çalışıyor.

Haberin Devamı

Beceri Transferi Mekanizmaları Kurulmalı

Raporda en çok dikkat çeken hususun gençlerin kariyerlerini planlarken işgücü piyasasının gerçeklerinden kopuk bir şekilde planlama yaptıkları, çoğu zaman bunu farkettiklerinde de ‘tek tip ve esnek olmayan eğitim ve sınav sistemi sebebiyle gençlerin alan ve bölümler arasında değişiklik yapamaması’ görülmektedir (sh.3). Gençlerin kariyer tercihleri ve eğitimde aldıkları diplomalar yaşam boyu istihdam edilebilirliği belirlemekte, ancak işgücü piyasasında istihdam açısından sıkıntı oluştuğunda adaptasyonu kolaylaştırıcı ve beceri transferine imkân tanıyan mekanizma eksiklikleri gençlerin istihdama geçişlerini kısıtlamaktadır. Diğer taraftan raporda aynı sorun farklı bağlamda ‘NEET gençlerin istediklerinde eğitim sistemine tekrar entegre olabileceği bir yapının kurulması, gencin bunu biliyor ve sisteme güveniyor olmasının önemine dikkat çekildi.’ şeklinde ifade edilmektedir (sh.4).

Haberin Devamı

Aslında bu sorun, ülkemizin en önemli sorunlarının başında gelmektedir. Eğitim alınan alanlarda işgücü piyasasında öngörülemeyen daralmalar yaşanabilmektedir. Dahası, özellikle yapay zekâ teknolojilerinin ve otomasyonun yaygınlaşması, halen eğitimi verilen çoğu iş pozisyonunu işlevsiz hale getirebilmektedir. Bu nedenle, beceri transferine imkân tanıyan ve işgücü piyasası tarafından tanınan kısa süreli eğitim veren beceri geliştirme ve güncelleme destek platformları oluşturulmalıdır. Bu platformlar, raporda ifade edilen ‘Gençlerin eğitim sürecinde edindikleri teorik bilgilerin iş piyasasındaki pratiğe yönelik ihtiyaçlarla uyuşmaması, ülkedeki üniversite ve bölüm kontenjanlarının çokluğu sebebiyle yüksek sayıda mezunun iş piyasasındaki az sayıda talebe karşılık kendi alanında iş bulmakta zorlanması, bu sebeple daha düşük nitelikli işlerde çalışmaya mecbur kalarak mutsuz olmaları genç istihdamındaki önemli sorunlar olarak belirtildi.’ tespitine (sh.4) de çözüm olabilecektir.

12.Kalkınma Planı’nda bu bağlamda ifade edilen ‘Gençlerin eğitimde ve istihdamda olmama nedenlerine uygun olarak işgücüne ve istihdama katılımlarını artırmak üzere teşvik programları uygulanacaktır’ ve ‘Gençlerin beceri ve yetenekleriyle uyumlu, özellikle yazılım gibi yenilikçi alanlarda kısa süreli sertifika ve diploma programları düzenlenecektir’ tedbirleri aslında beceri transferine imkân tanıyan bu mekanizmaları desteklemektedir. Böylece, mezunlar kısa süreli eğitimler alarak istihdam imkânı olan alanlara yönelebilecek ve işsizliğe karşı yeni fırsatlara sahip olabilecektir.

Mesleki Eğitim Yaygınlaştırılmalı

Raporda ortaya çıkan önemli bulgulardan bir tanesi de mesleki eğitimin önemidir: ‘Katılımcılar mesleki eğitime ilginin artırılmasının öneminin altını çizerken, çıraklık uygulamaları ve meslek liselerinin teşvik edilmesi, iş/staj olanaklarının artırılması, girişimciliğin desteklenmesinin önemini vurguladı.’ (sh.3). Benzer vurgu raporun başka bir bölümünde de ifade edilmektedir: ‘Gençlerin istihdama erişimine yönelik çözüm ve müdahalelere ilişkin tartışmalarda ise herkesin üniversite okuması gerekliliği algısının değişmesi, üniversite sayılarının azaltılarak niteliklerinin artırılması, zanaat ve mesleki eğitim kurumlarının güçlendirilerek cazibelerinin artırılmasının öneminden bahsedildi.’ (sh.5).

Mesleki eğitim tüm ülkelerde NEET oranlarını düşürmede en güçlü seçenekler arasında yer almaktadır. Mesleki eğitimi güçlendirmek için Milli Eğitim Bakanlığı son dönemde çok önemli adımlar atmıştır. Bu adımlar sonunda mesleki eğitimin gerçek işlevini yerine getirmeye başladığı görülmektedir. Artık akademik olarak başarılı öğrenciler meslek liselerini tercih etmeye başlamıştır. Diğer taraftan mesleki eğitim merkezlerini güçlendirmek için yapılan yasal düzenlemelerden sonra çırak, kalfa ve usta yetiştirmede çok önemli mesafeler alınmıştır. Yeni düzenleme ile mesleki eğitim merkezlerinde çıraklara her ay asgari ücretin %30’u, kalfalara ise %50’si kadar devlet desteği sağlanmaktadır. Dolayısıyla, yeni düzenleme hem gençler hem de işverenler açısından cazip bir mekanizma sunmaktadır. Bu düzenleme sonrasında kısa sürede mesleki eğitim merkezlerindeki çırak ve kalfa sayısındaki çok önemli miktarda artış, yeni modelin ne kadar doğru olduğunu göstermektedir. Dahası, mesleki eğitim kadın istihdamı açısından da önemli bir seçenek oluşturmaktadır. Dolayısıyla, mesleki eğitimin güçlendirilmeye devam edilmesi ülkemizde NEET oranlarını düşürmede çok önemli potansiyele sahiptir.

Okul Öncesi Eğitim Yaygınlaştırılmalı

Raporda kadın istihdamında çocuk bakımının kritik bir eşik oluşturduğu vurgulanmaktadır: ‘NEET olmanın toplumsal cinsiyet boyutunun da sıklıkla vurgulandığı tartışmalarda, teşviklere rağmen bölgede kadın istihdamında azalma olduğu, maddi kaygıların yanı sıra kadınların bakım yükünü azaltacak kreş ve benzeri çocuk bakımı desteklerinin yetersizliği sebebiyle istihdama erişemedikleri dile getirildi.’ (sh.6). Aslında, okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanmasına katkıları ve yaşam boyu bireye kattığı değerler göz önünde alındığında yatırım maliyeti en düşük olmasına rağmen hayat boyu getirisi en yüksek olan bir eğitim kademesine karşılık gelmektedir. Raporda da ifade edildiği gibi kadının istihdama katılımı açısından da oldukça kritiktir. Okul öncesi eğitimin maliyeti ve istihdamdan elde edilecek ücret karşılaştırılabilir olduğunda kadın istihdamdan geri çekilmektedir.

Bu nedenle okul öncesi eğitim zorunlu olmamasına rağmen yaygınlaştırılmalıdır. 12.Kalkınma Planı’nda NEET oranını düşürmek için kullanılan ‘Başta kırsal bölgelerde yaşayan genç kadınlar olmak üzere gençlerin çalışma hayatına girmeleri desteklenecek, kırsala tersine göçü sağlayıcı, ekonomik ve sosyal hayatı canlandırıcı projeler geliştirilecektir.’ tedbiri, okul öncesi eğitimi önemli bir enstrüman olarak öne çıkartmaktadır. En önemlisi, okul öncesi eğitime erişen bireyler bu eğitim kademesine erişemeyen bireylere göre yaşamları boyunca daha uzun süre eğitimde ve istihdamda kalmaktadır. NEET’in nedenleri üzerine son zamanlarda yapılan kapsamlı bir çalışma, erken yaşamda psikososyal gelişimde yaşanan olumsuzlukların eğitim ve istihdama katılım üzerinde uzun süreli olumsuz etkiler oluşturduğunu ve genç yetişkinlikte NEET durumunda olma riskini artırdığını göstermektedir (Once in NEET, always in NEET? Childhood and adolescent risk factors for different NEET patterns, European Journal of Public Health, 34(3), 505–510, 2024). Dolayısıyla, okul öncesi eğitim kadın istihdamına dolaylı etkisinin ötesinde NEET oranını düşürmede de en önemli enstrüman olarak öne çıkmaktadır.