Karşılıksız çekte insan haklarına uygun düzenleme yapılması için 12 gün kaldı. Eğer 30 Haziran 2022 tarihine kadar Anayasa ve insan haklarına uygun düzenleme yapılmazsa, karşılıksız çek mahkumlarının ertelenen hapis cezalarının infazına kaldığı yerden devam edilecek.
Karşılıksız çekle ilgili onlarca yazı yazdım. Bu hem toplumsal, hem de hukuki bir sorunu olduğu için, Anayasa’ya ve insan haklarına aykırılık giderilinceye kadar da yazmaya devam edeceğim.
30.04.2021 tarihine kadar karşılıksız çekten hapis cezası alanların cezalarının infazı durdurulmuştu.
30.06.2022 tarihine kadar çek bedelinin ödenmeyen kısmının onda birinin alacaklıya ödemesi, kalan kısmını ise 30.06.2022 tarihinden itibaren 15 eşit takside bölüp ikişer aylık taksitler halinde ödenmesine olanak veren düzenleme 5941 Sayılı Çek Kanunu’nun Geçici 5’inci maddesinde.
Koronavirüs pandemisi artık bitti ama sosyal ve bireysel yaşamımızdaki etkileri gibi ekonomideki etkileri de halen devam etmekte.
Ekonomik koşullardaki sıkıntılar görmezlikten gelemeyiz. Çeki karşılıksız çıkanlar da genellikle küçük esnaflar. Bu ekonomik koşullarda küçük esnafın yeniden iş kurması, gelir elde etmesi, kahramanlık gibi olur. Çabalıyorlar. Ama her şey onların çabasına bağlı değil, Onlar da kendi alacaklılarını tahsil edemiyor. Girdilerdeki ve maliyetlerdeki artış, işletmesini ayakta tutmasını zorlaştırıyor. Fiyatlardaki yükselme ve alım gücündeki düşüş, müşteri sayısını azaltıyor. Enflasyon nedeniyle sattıklarının yerine aynı miktarda yenisini koymasına engel oluyor.
Sıkıntılar geçici
Elbette bütün sıkıntılar gibi, içinde bulunduğumuz ekonomik güçlükler de kalıcı değil geçicidir. Makro ekonomik düzeyde iyileşme oluncaya kadar, sosyal ve ekonomik alanda dayanışmanın yanında devletin de çeşitli destekler sunması beklenir.
Karşılıksız çeke hapis cezasının kalkmasından yana olmak, sosyal dayanışmanın gereğidir.
Anayasamızın Md. 38/8 düzenlemesi; “Hiç kimse, yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz” demekte.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne Ek 4 No’lu Protokol Md 1 ise; “Hiç kimse yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirmemiş olmasından dolayı özgürlüğünden yoksun bırakılamaz” diyor.
Bu her iki kural da, kiracının kirasını ödeyememesi, bankadan kredi çekenlerin borçlarını ödeyememesi, konut satın alanın müteahhite borcunu ödeyememesi gibi hallerde, borçlarını ödemeye zorlamak için kimseye hapis cezası verilemeyeceğini söylemekte.
Bizim ceza hukuku sistemimizde, vergi borcu gibi kamu borçları ödenmese de hapis cezası yok. Aile hukukunda nafaka borcu ödenmese de hapis cezası yok, ödemeye zorlama için tazyik hapsi var.
Borcunu ödeyemeyince hapis cezası alan tek kişi, ileride param olacak, vadeyi ona göre yazayım da çekimi öderim diyen, ama işleri iyi gitmediği için çekini ödeyemeyen, çeki karşılıksız çıkan kişi.
Hukuk sistemimiz hangi sebeple karşılıksız çek düzenleyenlere böyle bir öfke duyuyor, anlamak mümkün değil.
Senet ödenmezse...
Senedini ödemeyenler değil, hatta ödemeyenler dahi, Anayasa ve insan haklarına uygun olarak hapis cezası almazlarken, çeki karşılıksız çıkanların Anayasa ve insan haklarına aykırı olarak hapis cezası almaları hukuken savunulacak bir durum değil.
Bir an düşünün, Esnaf Ahmet Bey, Toptancı Tolga Bey’den 20 bin TL tutarında kırtasiye malzemesi satın alıyor. 6 ay vadeli çek veriyor.
Toptancı Tolga Bey de aynı anda tedarikçi Temel Bey’den 100 bin TL tutarında malzeme satın alıyor. Ama Tolga Bey, tedarikçisine 6 ay vadeli çek değil, senet veriyor. Aynı zamanda bir bankadan da 1 milyon TL kredi çekiyor.
Sonra şöyle bir şey oluyor; esnaf Ahmet Bey kendi müşterilerinden alacaklarını alamadığı için parayı toparlayamıyor ve toptancı Tolga Bey’e verdiği 20 bin TL meblağlı çeki vadesinde ödeyemiyor. Çek hamili Tolga Bey’in şikayeti üzerine sonuçta hapis cezası alıyor.
Tolga Bey de tedarikçisi Temel Bey’e verdiği 100 bin TL meblağlı senedini, işyeri sahibine ödemesi gerek işyerinin kirasını, bankasına da kredi borcunu ödeyemiyor. Bütün bu borçları ödeyememesine rağmen, hiçbir hapis cezası almıyor. Hatta avukat tutup, masraflarını ödeyip, bir de ticaret mahkemesinden konkordato kararı alıp, borçlarının ödemesini tatil ediyor.
Sadece bir çekini ödeyemeyen Ahmet Bey hapiste, onlarca senedini, kiralarını, kredi borçlarını ödeyemeyen Tolga Bey ise rahat, hapis cezası asla onun için değil. Onun ödemediği senet de kıymetli evrak ve kambiyo senedi, Ahmet Bey’in verdiği çek de. Hukuken hiçbir fark yok. Pratikteki tek fark, birisinde ‘ben ödeyeceğim’ diyor, diğerinde ise ‘bankadaki hesabımdan ödensin’ diyor.
İşte bu hukuki sakatlığın düzelmesi için toplumsal bir dayanışma gerekiyor.
Herkesin başına gelir
Çeke hapis cezasının kalkmasına karşı çıkanların zaman zaman ödeyemedikleri borçları olmamış mıdır? Ticaret yapan herkes bilir ki, ödemelerde aksama mutlaka olur, her esnaf ve tacir bunu yaşar. Hele bizim gibi inişli çıkışlı ekonomilerde, zaman zaman borçların ödenememesi durumuyla karşılaşılması çok olağandır.
Bu sebepler ve gerekçelerle karşılıksız çeke hapis cezasının kalmasından yana olma, sadece çek borçlularının isteği olmamalı, sosyal dayanışma ve eşitlik gereği, başta çeklerini tahsil edemeyenler değil, herkesin isteği olmalı. Sonuçta, ‘düşmez kalkmaz bir Allah.’
Kötü niyetli olanları, dolandırıcılık amacıyla çek verip ödemeyenleri, çeklerini ödemeyip, işlerini akrabaları, arkadaşları üzerinden yürütenleri bulup cezalandırmak hukuk sisteminin görevidir. Hukuk sistemi görevini gereği gibi yerine getiremiyorsa, bunun sonuçlarından çeki karşılıksız çıkanlara hapis cezası vererek kaçmamalıdır.
Karşılıksız çekte insan haklarına uygun düzenleme için 12 gün kaldı. Eğer 30 Haziran 2020 tarihine kadar Anayasa ve insan haklarına uygun düzenleme yapılmazsa, karşılıksız çek mahkumlarının ertelenen hapis cezalarının infazına kaldığı yerden devam edilecek.
1 yılda 53 bin mahkum
2021 yılı adli istatistiklerine göre 53 bin 208 kişi karşılıksız çekten mahkum olmuş. Yani adli para cezası ve hapis cezası almış. Daha önceki yıllarda ve 2022 yılında mahkumiyet alanlar bu rakamlara dahil değil.
Türkiye Bankalar Birliği verilerine göre ise 2022 yılının ilk dört ayında çeki karşılıksız çıkan kişilerin sayısı 11 bin 149 olup, toplam karşılıksız işlemi yapılan çek sayısı 42 bin 127’dir.
Aynı dönemde hapis cezası almayan protesto edilen senet sayısı 109 bin 448 adet.
Eğer karşılıksız çeke verilen hapis cezası Anayasa ve insan hakları gereği kaldırılmazsa, tecavüzcülerden, hırsızlardan, katillerden, dolandırıcılardan boşalan cezaevleri, çeki karşılıksız çıkan esnaf ile dolacak.