Özay Şendir

Özay Şendir

ozay.sendir@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

ABD İLE İLİŞKİLER:

- Trump 20 Ocak’ta yemin edeceği için Türkiye-ABD ilişkileri açısından 2025 yılı 345 gün sürecek. Bu süre gelecek 10 yılın da şekilleneceği bir zaman dilimi olacak.

- Trump’ın bıraktığı Türkiye ile bulduğu Türkiye arasında ciddi bir fark var. Trump, Suriye’de gelişmelere tepki veren bir Türkiye bırakmıştı, şimdi Suriye’de belirleyici olan bir Türkiye buldu. Trump, Türkiye’yi F-35 programından çıkarmıştı, Kaan’ı üretme aşamasında ve Eurofighter alma hazırlığında ve dünya SİHA pazarının yüzde 65’ini elinde tutan bir Türkiye buldu.

Haberin Devamı

Türkiye için 2025 projeksiyonu…

- Türk-ABD ilişkilerinde 2025, YPG pazarlığıyla geçecek. Türkiye, sahadaki gerçeklikten yola çıkarak YPG’nin kendisini feshetmesini istiyor. ABD müesses nizamı ve Trump’ın yakın çevresine aldığı YPG severlerin yapacakları iki başkentin ya tamamen kopması ya da ilişkilerin hızlıca onarılması sonucunu doğuracak.

- Avrupa ülkelerinin NATO için gereken harcamayı yapmamasına kızgın olan Trump, Ankara’dan da Gayrı Safi Milli Hasıla’nın yüzde 2’si kadar harcama yapmasını isteyecektir. Yerli üretimle beraber Türkiye’nin harcama oranı şu an 1,3 seviyesinde bulunuyor. Yeni F-16 ve Eurofighter alımları açığı kapatmaya yeterli olacak ama F-35’e dönüş de gündeme gelebilir.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beyaz Saray’a mutlaka davet edilecektir ama liderler diplomasisini seven Trump ile ilişki demek, inişli-çıkışlı bir yolculuk demek sonuçta.

RUSYA:

- Dünya üzerinde birçok yerde karşı karşıya gelip de stratejik tahammül gerekçesiyle Türkiye ve Rusya kadar iyi geçinen başka iki ülke yok diyebilirim. Rusya ile Suriye ve Libya’da uzun zaman karşı karşıya geldik. Buna karşın enerji iş birliği, yaptırımlar, Karadeniz’i kapatmak gibi konularda da beraber yürüdük.

- Rusya, Suriye’de kaybeden tarafta ve şimdi Suriye üzerinden Doğu Akdeniz’deki varlığını korumak adına Şam’daki Türkiye etkisine ihtiyaç duyabilir.

- Rusya Devlet Başkanı Putin 2024’te Türkiye’ye gelmekten ısrarla kaçındı ve bir karın ağrısı olduğu belli ama bu ağrı iyi ilişkileri gözden çıkaracak kadar dayanılmaz değil. Moskova, Trump’ın, Ukrayna’nın NATO üyeliğini 20 yıl erteleme teklifini kabul etmedi. Bu da Türkiye’ye bir kez daha rol düşebileceği anlamına geliyor.

Haberin Devamı

- Ankara-Moskova açısından 2025, stratejik tahammül politikalarının devam edeceği bir yıl olacak.

YUNANİSTAN:

- Şubattaki Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar Atina’dan Ankara’ya gül değil kaktüs gelecek. Asgari ücretin bin avronun altında olduğu Yunanistan’da, Türkiye konusu en önemli ve kolay oy toplanacak iç siyaset malzemesi. Başbakan Miçotakis, kendi partisi içindeki ağır toplar da dahil olmak üzere diyaloğu sürdürmek adına bir mücadele veriyor. Suriye ile imzalanacak bir deniz yetki anlaşması şu an Atina’nın en büyük korkusu haline geldi. Dolayısıyla şubat sonu mart başı Miçotakis’in Türkiye’ye gelmesi bile başlı başına bir başarı olacak. Diyalog sürecinin tüm resmi ve sivil kanalları çalışmaya devam ettiği için şu an eskiye dönüyoruz denecek bir durumda değiliz. Yakın bir gelecekte seçim yok ama güçlenen aşırı sağ ve Türkiye düşmanı Savunma Bakanı Dendias’ın olası provokasyonları, ilişkileri bir anda eskisinden de beter duruma getirebilir.

Haberin Devamı

IRAK:

- 2024 Bağdat-Ankara ilişkileri açısından altın bir yıl oldu. İki ülke ortak menfaatleri için çalışmaya devam ediyorlar ama Irak’taki İran yanlıları da süreci baltalamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Sudani, Irak Başbakanı kaldığı sürece ilişkilerin daha da iyi noktalara gideceği kesin.

İRAN:

- Yunanistan da dahil olmak üzere Türkiye’nin en sorunlu komşusu. Terör kartını 1980’lerden beri ellerinden bırakmadılar. Bölgesel güç olma hayalleri 2024’te büyük yara aldı. Önce Lübnan sonra Suriye’de sahadan silindiler. Buna karşın hem Kandil’de etkileri var hem de Süleymaniye’de. Rejim, Trump’ın gelmesiyle birlikte daha çok kendini koruma çabasına girecektir ama yine de Tahran söz konusu olduğunda dikkatle izlemek gerekir.

SURİYE:

- Çok fırsat ama daha az da olsa aynı zamanda risk demek. Golani üzerindeki Ankara etkisi ile Suriye Milli Ordusu ve en önemlisi harekât bölgelerindeki Türk Silahlı Kuvvetleri unsurları siyasi ve operasyonel güç açısından el kuvvetlendiren unsurlar. Buna karşın YPG’nin evrileceği nokta, İran provokasyonları ve Netanyahu’nun Trump ile ulaşacağı şımarıklık çizgisi dikkat etmemiz gereken alanlar. Kim ne derse desin, 2024 1 Ocak’ına göre Ankara’nın eli çok daha rahat…