Osman Gençer

Osman Gençer

ogencer58@gmail.com

Tüm Yazıları

Bu meseleyi senelerdir yazıyorum, ancak sanırım ki çarpıklık düzelene kadar yazmaya devam edeceğim.

Çünkü düzelmiyor bir türlü..

Bahsettiğim konu, iş arayanlar ile eleman arayan işverenler arasındaki büyük kopukluk.

Bu problem, özellikle son yıllarda daha da büyüdü.

Sanayiciler, oteller, restoranlar, fabrikalar çalıştıracak kişi bulamazken, işsizler de iş bulamıyorlar.

Böyle bir terslik olabilir mi?

Ama bizde oluyor işte..

*

Oluyor, çünkü işsizlerin durumu ile işverenlerin durumu arasında uçurum var.

İşverenler ya mesleki eğitim görmüş elemanlar ya da düz işçi arayışındalar.

Haberin Devamı

İşsizler ise, daha çok masa başı işler istiyorlar veya mesleksiz oldukları için uygun bir yer bulamıyorlar.

Arayı kapatmak için son dönemlerde meslek okullarına biraz daha fazla odaklanılmış olsa da, henüz iki tarafa da net bir çözüm sağlanamadı.

*

Ülkenin kritik sorununa, en son Tire Organize Sanayi Bölgesi (TOSBİ) de el attı.

Türkiye’nin üretim ve eğitim politikaları arasında köprü görevi görebilmek için panel düzenledi.

Panelde, sanayicinin temel ihtiyacının diplomalı değil, becerili insan kaynağı olduğu ön plana çıkarken, sanayici-üniversite işbirliğini güçlendirecek uygulamalı eğitim modellerinin de acilen devreye alınması gerektiği vurgulandı.

*

Bu konuyla ilgili Ege Bölgesi Sanayi Odası’nın 6 bin sanayiciye yönelik bir anketi de var.

O ankete göre, plastik işleme teknolojileri, kaynak teknolojisi, mekatronik, hibrit ve elektrikli taşıt üreten fabrikalar, eleman
ihtiyacını en fazla duyan bölümler..

Fakat okullarımız bu ihtiyaca cevap veremiyorlar.

Gençler iş arıyor ama sanayici çalışacak nitelikli personel bulamıyor.

Bu garip tablo da, artık işsizlik olarak değil, “mesleksizlik” sorunu olarak tanımlanıyor.

*

Tam tercüme edecek olursak, sanayici aslında yıllardır şunları haykırıyor:

*

Meslek liselerimizde ve yüksek okullarımızda verilen eğitim, mezunları üretim bandına hazırlayamıyor.

Onlar, fabrikanın içinde yetişmiş, torna kullanmış, sahaya hâkim teknik personel istiyorlar.

Sanayi ile içi içe geçmiş okul modellerinin yaygınlaştırılmasını bekliyorlar.

Haberin Devamı

Eğitimde “uygulama”yı merkeze alan bir reform talebinde bulunuyorlar.

Türkiye’de 1080 Meslek Yüksekokulu var ama mezunlarının % 80’inin sadece lisans tamamlamayı hedeflediğini ve asla sahaya inmediğini anlatıyorlar.

Müfredatların sektör temsilcileriyle birlikte hazırlanması gerektiğini belirtiyorlar.

“Sektörle eğitim, sektörde eğitim” modelinin slogan olmaktan çıkmasını ve bunun somut şekilde sistemleşmesini arzu ediyorlar.

Eğitim kurumları ile sanayi arasındaki bağları; içerik, uygulama ve eşgüdüm düzeyinde güçlendirmenin şart olduğuna dikkat çekiyorlar.

*

Ehh, bu insanlar dertlerini daha nasıl dile getirsinler,, daha ne desinler?

Belli ki, sistemsel dönüşüm çağrısı yapıyorlar.

Artık durumu anlayın ve lütfen bir an önce yapın şu dönüşümü..