Araştırmacılar, insanlığın dünyadaki yaşamının yaklaşık 250 bin yıldır devam ettiğini söylüyorlar.
Bu dönemin son 11 bin 700 yılının şu anda da içinde bulunduğumuz ılıman iklimli
Holosen’de geçtiğini belirtiyorlar.
İklim tartışmalarındaki “1.5 derecelik kritik ısınmanın” önemini, bu bağlamda düşünmek
gerektiğini vurguluyorlar.
***
Isı artışı, ilk bakışta çok büyük bir artış gibi görünmese de, 19 - 23 bin yıl önce
yaşanan son buzul çağında, küresel sıcaklık ortalamalarının şimdikinden yalnızca birkaç
derece daha düşük olduğunu iletiyorlar.
Gelişen şartlara baktığımızda, iklim krizinde dönüm noktasını aşmış durumdayız.
Ve bu saatten sonra, insanlık olarak hiçbir katkıda bulunmasak da, doğadaki değişimin
kendi kendine hızını artırarak devam etmesi bekleniyor.
Buzulların erimesi, dönüm noktasının geçilmesinin en önemli göstergesi olarak kabul
ediliyor.
***
Yani anlayacağınız…
Etkisini her geçen gün artıran iklim krizinin önüne geçmek için çok acil ve ciddi çözümler üretmemiz gerekiyor.
Her ne kadar “artık elimiz kolumuz bağlı, bu saatten sonra geri dönüş yok, uçurumun
kenarındayız” denilse de, tamamen düşene kadar mücadelemizi sürdürmek zorundayız.
Bu mücadeleye kim ne kadar destek verirse, bence hepsi ayrı ayrı önemsenmeli ve
takdir edilmelidir.
***
Mesela ben bugün, Türkiye’de ilk defa “Geleceğimizi İklim Değişikliğine Uyumluyoruz” projesini başlatan ve bunun için Ege Orman Vakfı’nın Menderes’teki zeytinliğinde Ekoloji Eğitim Merkezi’ni açan tüm yetkilileri kutlamak istiyorum.
Projenin içinde Çevre Bakanlığı, Hayat Boyu Öğrenme Mesleki Eğitim ve Geliştirme Derneği, Ege Orman Vakfı, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, İstanbul Üniversitesi, Bartın Üniversitesi ve çok sayıda eğitimci yer alıyor.
***
Buradaki amaç, Türkiye’nin iklim değişikliğine uyum kapasitesinin eğitim sektörü aracılığıyla toplumsal seviyede güçlendirilmesi, okullarda ve dersliklerde iklim krizine yönelik bilincin artırılmasının sağlanması…
Bunun için 64 öğretmen ve 10 eğitimci doğrudan görevlendirildi, sayılar giderek de artacak.
***
Diyeceksiniz ki, sadece bir ya da bir kaç noktada verilen çabalardan ne olur ki?
Aman ha, sakın öyle demeyin…
Bu mücadelede her bireyin tavrı, farkındalığı ve gayreti önemlidir.
Hamleler yayıldıkça değer ve güç kazanır, tahmin edilemeyecek kadar büyük değişimler
yakalanabilir.
Uçurumdan düşmedik daha, sadece kenarındayız, tutunma şansımız hala var.
Yeter ki yılgınlığa düşmeyelim, pes etmeyelim.