Neptun Meydanı'nda Caballero

14 Mayıs 2014

37. HAFTA

20.00-20.45 saatleri arasına denk gelen ilk yarısını göz ucuyla izliyordum maçtan 1 saat önce tamamen dolan Vicente Calderon’un. 19.00’da başlayan ve “ta” 4 hafta öncesinden aynı saatte oynanma paranoyasına bürünen ligimizin son düzlükteki heyecanı Lig TV ekranlarında; Arda’nın şampiyonluk heyecanı ise bilgisayarımın ekranlarındaydı. Alt yazıyla da Elche-Barcelona’nın 0-0’ını takip ediyordum.

***

Süper Lig ile 20.45 sularında vedalaştığımda şampiyonluk kutlamalarına dahil olmak arzusuyla TV ekranımı Türkiye’den Madrid’e çevirmiş, bilgisayarımda da Valencia şehrinin takımlarından Elche’nin Martinez Valero Stadı’na geçiş yapmıştım. İki şampiyonluk adayının karşısında, puana ihtiyacı olan Elche, formalite maçı oynayan ise Malaga idi. Bir tarafta Elche’nin iyi direnişini gözlemliyor, Barça’nın üretkenlikten uzak maçını gördükçe mutluluğum artıyordu… Diğer yandan ise sıkıntılı bekleyişim sürüyor, Malaga defansını ve Messi’nin hemşehrisi file bekçisi Willy Caballero’nun kurtarışlarını izliyordum ikinci yarıda. Diego Costa ve Neymar’ın “yokluklarının” ehemmiyeti iki taraf için de benzeşiyordu belki ama sezon başından bu yana olmadığı kadar Diego Costa’ya “ihtiyaç” hasıl olan bir

Yazının Devamı

Neptun Meydanı'nda Caballero

14 Mayıs 2014

37. HAFTA

20.00-20.45 saatleri arasına denk gelen ilk yarısını göz ucuyla izliyordum maçtan 1 saat önce tamamen dolan Vicente Calderon’un. 19.00’da başlayan ve “ta” 4 hafta öncesinden aynı saatte oynanma paranoyasına bürünen ligimizin son düzlükteki heyecanı Lig TV ekranlarında; Arda’nın şampiyonluk heyecanı ise bilgisayarımın ekranlarındaydı. Alt yazıyla da Elche-Barcelona’nın 0-0’ını takip ediyordum.

***

Süper Lig ile 20.45 sularında vedalaştığımda şampiyonluk kutlamalarına dahil olmak arzusuyla TV ekranımı Türkiye’den Madrid’e çevirmiş, bilgisayarımda da Valencia şehrinin takımlarından Elche’nin Martinez Valero Stadı’na geçiş yapmıştım. İki şampiyonluk adayının karşısında, puana ihtiyacı olan Elche, formalite maçı oynayan ise Malaga idi. Bir tarafta Elche’nin iyi direnişini gözlemliyor, Barça’nın üretkenlikten uzak maçını gördükçe mutluluğum artıyordu… Diğer yandan ise sıkıntılı bekleyişim sürüyor, Malaga defansını ve Messi’nin hemşehrisi file bekçisi Willy Caballero’nun kurtarışlarını izliyordum ikinci yarıda. Diego Costa ve Neymar’ın “yokluklarının” ehemmiyeti iki taraf için de benzeşiyordu belki ama sezon başından bu yana olmadığı kadar Diego Costa’ya “ihtiyaç” hasıl olan bir

Yazının Devamı

Brutus Ronaldo

25 Mart 2014

29. HAFTA

Ölmeden önce gezip görülmesi gereken yerler, izlenmesi gereken filmler başlıklarında pek çok yayın yer alır kitabevlerinde… Bu düşüncenin futbol boyutunda da en önde gelenlerinden, Bernabeu ya da CampNou’da izlenmesi gereken maçlardan en güzeline bu hafta tanıklık ettik zevkle, coşkuyla, heyecanla ve doyumsuz futbol keyfiyle ekranların karşısında... Atmosferiyle, kırmızı kartıyla, penaltısıyla, hakem kararlarıyla, golleriyle, klas ayaklarıyla müthiş bir 90 dakikaydı… Silkindim, tazelendim, rahatladım, kendime geldim, oh çektim… Saatler gecenin bir yarısında 02.48’i gösterdiğinde hala “bu gece bitmesin” istiyor, yabancı basındaki yankılarını takip ediyor, o keyfi yaşamayı sürdürüyordum…


***
Çok zayıf rakipler önünde kaybettiği anlamsız puanlar nedeniyle açıkçası şampiyon olma ihtimallerinin çok azaldığını düşündüğüm Arda’mızın Atletico Madrid’i de maçı heyecanla bekleyenler arasındaydı. Betis deplasmanında 2-0 kazanıp, Barcelona saflarında yerlerini almışlardı saatler 22’yi gösterdiğinde…
***

Yazının Devamı

Şiir Ansiklopedisi

19 Şubat 2014

24. HAFTA

22 kez La Liga şampiyonluğu tatmış Barcelona’nın hiç şüphesiz 2008-2009 sezonundaki uzaylı versiyonuna geçişi ve sonrasındaki yıllar, dünyadaki her futbolseverin beyninde önemli bir yer edinmiş, hatta yaşadığı ülkede tuttuğu takımının ideal 11’ini sayamazken, Barcelona’nın ise ilk 18’ine kadar aşina hale gelmiştir.

***

Mourinho’nun 2011-2012’de Real Madrid ile ara verdirttiği şampiyonluk serisi, hemen ertesi sene tekrar Barça’ya dönmüş, zaferler devam etmiştir. Son 2 sezonda zorunlu teknik direktör değişimleri, Messi gibi bir yıldızın sakatlık sorunu derken oyun olarak biraz sendeleyip, “uzay çağının sonu mu geliyor?” sorularını beraberinde getirse de özellikle ideal kadroya kavuşmaya başladıkları anlardan itibaren yine şov zamanlarına dönüldü diyebiliriz.Messi, Pedro, AlexisSanchez bir tarafa, sonradan oyuna giren Neymar da şık golle izini bıraktı Vallecano maçına

***

Alışverişte ya da iş yerinde iken, uzaktan kumanda ile evlerdeki kombilerin açılabildiğine dair reklamların yer aldığı teknolojik bir döneme geldiğimiz şu günlerde, projeksiyonunuza ya da sinema sisteminize 36.dakikada Messi’nin, 56’da da Pedro’nunnefis gollerini kurguladığınız

Yazının Devamı

FERNANDO YILDIRIM

11 Şubat 2014

Vicente Caldreon’da 0-0’lık Barcelona beraberliği… Sonraki hafta beklenmedik şekilde Sevilla’ya karşı 1-1lik skor… Ardından Vallecano ve Sociedad önünde 4’er gollü galibiyetler derken3 puan farkla liderliğe yükselen Atletico Madrid

***

Maç öncesinde 17.sırada olan, ligin 2.yarısında deplasmanda oynadığı 3 maçı kaybedip 9 gol yiyen, diğer yandan ise evindeki 2 maçı da 3-0 ve 1-0’lık skorlarla kazanmayı başaran Almeria…

***

Geçtiğimiz hafta sonuna girerken, Barça, Sevilla deplasmanına gidiyor; hafta içinde Atletico’ya Kral Kupası’nda 3 gol atan Real Madrid ise evinde Villarreal’i ağırlıyordu…

***

Önceki hafta sizlere “Arda F.Kennedy” başlığı ile panoramayı paylaşırken hissettiğim coşku ve heyecanı, 2 hafta gibi çok kısa bir süre içerisinde epeyce kaybettiğimi belirtmeliyim. Bunda birkaç önemli etmen var. İlki, Atletico Madrid’in “liderlik” kelimesi telaffuz edilmeye başladıktan sonra bu elektrikten negatif yüklenmeye başladığının hissedilmesi. Bunu geçen haftaki Sociedad maçının 70 dakikalık bölümünde yaşadık. Skor 2-0’a gelip bir nebze rahatlayınca Atletico da stresi atmış oldu. Bu hafta da Almeria maçında skor gelmedikçe oyuncuların stresi ve telaşı göze çarptı.

*

Yazının Devamı

Arda F.Kennedy

28 Ocak 2014

21. HAFTA

O bir taraftar… Adı, Jordi Cases… Barcelona gibi bir dünya devinin başkanının istifasına sebep olan Neymar transferindeki krizin mimarı.

***

Yıl 2003…Joan Laporta… Karizmatik avukat, Lluís Bassat’a karşı favori gösterilmediği seçimlerde Barcelona kulüp üyelerinin çoğunluk oyunu alarak başkanlık koltuğuna oturur. Katalan basını, düşüşte olan, durağan bir şekilde seyreden kulübü canlandırdığı, kupalarla ve müthiş başarılarla dolu geçecek yılların temelini attığı o dönemlerde Laporta’ya“JFK”lakabını takar.Başkanlığı süresince 115 yıllık Barcelona tarihinin en başarılı başkanı olur.--(JFK: John F. Kennedy,1961-1963 ABD’nin 35. Başkanı –ABD’nin ve ABD vatandaşlarının o günkü şartlarının iyileştirilmesinde çok büyük rolü olan 1946’da partisinin kongre üyeliğine seçilerek siyasete giren devlet adamı)--

***

2010 yılına gelindiğinde Barça’da “aralıksız uzun süre başkanlık yapan”lar listesine de adını yazdırmış olan Laporta,başkanlığı döneminde danışmanlığını da yapan Sandro Rosell’a koltuğu bırakır. Mutlaka ki Laporta’nın başarı dolu döneminde onun da payı vardır.

***

Yazının Devamı

Bıngıldak

21 Ocak 2014

20. HAFTA

Saatler 21.50’yi gösterirken, Ciudad de Valencia’da uzatmalar tamamlanmış ve bir önceki hafta evinde ağırladığın, şampiyonluk yolundaki en büyük rakibin gözüken Barcelona, en önemli gol silahının David Barral gibi hepimizin yakından tanıdığı bir oyuncu olan, üstüne üstlük cezası nedeniyle de bu karşılaşmada oynayamayan Levante gibi bir takım karşısında Yunan defans oyuncusu Loukas Vyntra’dan yediği golle maçtan 1-1’lik skorla ayrılmış.

***

Sen de, o muhteşem atmosfere sahip evinde, şampiyonluğa daha dikkatli, kontrollü ve emin adımlarla gittiğini sadece 1 hafta önce Barcelona karşısında 0-0’lık maçta göstermişsin. Evindeki yeni bir lig haftasının başlamasına 10 dakika kala harika bir beraberlik haberini duyuyorsun. Yendiğin an 2 puan farkla öne geçeceksin. Saatler 22’yi gösterdiğinde bu şartlarda bir maça başlıyorsun.

***

Peki rakip kim? Geçen sezon ligde yaşadığı sıkıntılı süreci Unai Emery’nin gelişiyle atlatan, renk değiştiren, kaliteli kadrosuyla teknik direktörün olumlu birleşmesini yaşayan,bu sezonun başında sakatlıklar nedeniyle ideal kadroyu uzun süre kuramayıp kötü sonuçlar alan, ancak yine Emery gibi bir teknik adamın tecrübesi ve başarısıyla

Yazının Devamı

Gönül Old Trafford İster, Ya Mantık?

15 Ocak 2014

19. HAFTA

Ayaktaydım ve gözlerimden damlalar hafif hafif yanağıma dağılmış şekilde büyük bir coşkuyla alkışlıyordum. Neredeyse 90 dakikasını yerimde duramadan, gergin, stresli, bir o kadar da heyecanlı şekilde, hop oturup hop kalkarakizledim dev maçı. Euro-2008’de Fatih Terim’in yarattığı o muhteşem milli takım coşkusundan sonra böyle bir sahne uzunca bir süredir yaşamamıştım.

***

***

Ligde oynadıkları 18’er maçı 16 galibiyet-1 beraberlik-1 yenilgi ile tamamlayarak VicenteCalderon’a gelen zirvenin iki ortağını izlemek için ekranlara kurulduğumuzda herkesin aklındaki ortak konu, şampiyonluk heyecanının ilk denemesini geçen sezon yapan ancak nefesi yetmeyen Atletico’nun bu maç öncesindeki en önemli avantajının puan eşitliği ve bu seneki sıradışıperforması olduğuydu.Geçen sezon 18.hafta tamamlandığında Barça 52 puanla liderken, 2.sıradaki Atletico Madrid 41 puandaydı.11 puan fark bu sezon yoktu.

Yazının Devamı