Dijital gelecek!

7 Ocak 2020

İranlı General Kasım Süleymani ve yanındakilere yapılan suikastın tüm ayrıntılarını bilmiyoruz. Ancak havadan atılan bir füzeyle öldürüldükleri kesin. Füze nereden ve nasıl geliyor? Suikastın ayrıntıları hakkında fikir sahibi olmak isteyenler 2015 yılında vizyona giren Good Kill (Zor Hedef) adlı filmi izleyebilirler. ABD’de Las Vegas’ta çölün ortasında bir Amerikan üssü. Ekranların önünde atari oynar gibi oturan havacılar. Afganistan’da havalanan insansız hava araçları onların komutasındadır. Yerdeki hedefler uydulardan saptanıp onlara bildiriliyor, onlar da bir düğmeye basarak 3 bin metreden yerdeki hedefi imha ediyor. Hepsi birkaç saniye sürüyor.

Dijital teknoloji müthiş bir aşamada. Ne var ki insanlığı kurtarmaya değil, yok etmeye doğru ilerliyor...

SOYUT FIKRA

Askerlik çağı geldiği halde şubeye gitmeyen genç adamı zaptiyeler yakalayıp şubeye götürmüş. Önüne askerlik formunu koymuşlar. Bakmış bakmış:

- Bu o değil, diyerek yırtıp atmış.

Emri aldığına ilişkin kâğıdı imzala, demişler. Bakmış bakmış:

- Bu o değil,

Yazının Devamı

Zeytindağı...

4 Ocak 2020

Falih Rıfkı Atay, ‘Zeytindağı’ adlı kitabında Osmanlı’nın bozgun yıllarını anlatır. Filistin cephesindeki yenilgiler üzerine Osmanlı komuta heyeti trenle İstanbul’a dönerken (veya kaçarken), istasyonda perişan bir kadın çırpınmaktadır. Kitaptan okuyoruz:

“... İstasyonda bir kadın durmuş, gelene geçene: ‘Benim Ahmed’i gördünüz mü?’ diyor.

Hangi Ahmed’i gördük mü? Yüz bin Ahmed’in hangisini?

Yırtık basmasının altından kolunu çıkartarak, trenin gideceği yolun, İstanbul yolunun aksini gösteriyor: ‘Bu tarafa gitmişti’ diyor.

Yazının Devamı

Libya yolunda...

2 Ocak 2020

Libya’ya asker gönderilmesiyle ilgili olarak TBMM’ye gönderilen Cumhurbaşkanlığı tezkeresi bugün Genel Kurul’da görüşülecek... Başta CHP ve İyi Parti, Libya’ya asker gönderilmesine karşı çıkıyor. Muhalefet partileri, Libya’daki iç savaşa müdahalenin ulusal çıkarlarımız açısından gereksiz olduğu, askerimizin boş yere tehlikeye atılacağı görüşünde. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun liderlere yaptığı ziyaretlerde “çatışma riskinin olduğu” yolundaki ifadeleri endişeleri biraz daha artırıyor.

Strateji uzmanı E. Gen. Nejat Eslen, bugün görüşülecek tezkereyle ilgili diyor ki:

- Tezkerede, Türkiye’nin ulusal çıkarlarının Libya’da hangi tehdit veya risk altında olduğu açıkça belirtilmemiştir. Bu konuda netlik olması gerekir. Çünkü politik amaç ulusal çıkarlara göre belirlenir. Libya’ya gönderilecek askeri gücün büyüklüğü, tipi ve hedefleri de ulusal çıkarlara yönelik tehditlere göre

Yazının Devamı

Yılbaşı klasiği!

31 Aralık 2019

Her yılbaşı öncesi yaşanan klasik “muhabbeti” bu yıl da yaşıyoruz.

“Müslüman yılbaşı kutlamaz! Müslüman sabahlara kadar alkol içmez. Hıristiyanları kendine örnek almaz.”

İyi de kimse kimseyi içki içmeye ya da Hıristiyan olmaya zorlamıyor ki...

İkincisi... Yılbaşı dini bayram değil, takvimdeki yeniliğin kutlanmasıdır.

Üçüncüsü, yeryüzünde yaşayan insanların yaklaşık dörtte biri Hıristiyan olarak kabul edilir. Bu durumda her dört kişiden biri hiç bir konuda örnek alınamayacak kadar kötü insan mıdır? Eğer durum böyleyse insanlık çoktan ölmüş, en azından bugünkü düzeyinden çok geri olmalıydı.

Bugün genel manzaraya baktığımızda bilimde, teknolojide, sanatta, kültürde, refahta, sosyal adalette Hıristiyan dünyasının Müslüman dünyanın çok ilerisinde olduğu açıkça görülür. Müslümanların kullandığı telefon, bilgisayar, uçak gibi teknolojik ürünlerin neredeyse tamamı Hıristiyanların buluşudur. Hastanelerdeki MR,

Yazının Devamı

Ekran gürültüsü

28 Aralık 2019

Ekranda Kanal İstanbul tartışılıyor. Yönetici bir zahmet ÇED raporunun özetini bile okumamış. Konuklar da aynen öyle. Bırakın ÇED raporunu, bilimsel tartışmaları bile yeterince izlememiş, kulaktan dolma dedikodularla ekrana fırlamışlar. Bir taraf iktidar öyle istediği için Kanal’ı savunuyor, karşı taraf okudukları kadarıyla Kanal’ın sakıncalarını anlatıyor. Birbirlerinin sözünü keserek, bağırıp çağırarak sözlerine ciddiyet vermeye çalışıyorlar. Vatandaş aradan birkaç bilgi kırıntısı edinirim umuduyla tartışmayı izliyor. Tabii kimse bir şey öğrenemiyor. Çünkü tartışanlar da konuyu bilmiyor. Konuyu bilen kılavuz kaptanlar, mühendisler, tarım uzmanları, su mühendisleri, jeologlar, bilim adamları vs. ekrana adeta özenle çıkartılmıyor.

Yazık bu millete... Ve geleceğimize...


Boğaz’daki kılavuz kaptanların duayeni Saim Oğuzülgen ile konuşuyoruz...

Yazının Devamı

Çamlıca Kulesi

26 Aralık 2019

Askıya çıkan Kanal İstanbul’la ilgili ÇED raporunda akla yatmayan konulardan biri de inşaat süresi. Raporda inşaat süresi 4 yıl olarak belirtiliyor.
Süreyi duyunca Çamlıca Kulesi aklımıza geldi.

İstanbul Küçük Çamlıca’da dev bir radyo televizyon kulesi inşa ediliyor. Artık kentin neresinden baksanız bu kuleyi görebilirsiniz.

Deniz seviyesinden 583 metre yüksekliğindeki bu kule çevredeki radyo ve televizyon antenlerini toparlayacağı gibi seyir terasları ve lokantalarıyla aynı zamanda turistik bir mekân olacak. Yılda 4.5 milyon turist çekeceği konuşuluyor.

Yazının Devamı

Protokol sorunu...

24 Aralık 2019

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu dün Kanal İstanbul konusunda kendilerinden önce yapılmış olan protokolden çekildiklerini açıkladı.

Protokol 2018 yılında Mevlüt Uysal tarafından imzalanmıştı. Uysal’ın protokolü meclisten yetki almadan imzaladığı gerekçesiyle açılan dava halen sürüyor. Ve bakın protokol İBB’ye hangi görevleri yüklüyor:

- Proje alanı içerisinde kalan İBB ve İSKİ’ye ait taşınmazların proje için tahsis edilmesi,

- Sazlıdere Barajı’nın içme suyu rezervinden çıkartılmasına ve sınır revizyonuna yönelik ihtiyaç duyulan işlemlerin yapılması,

- Proje alanına ilişkin her ölçekte plan ve imar planlarının 18 ay içinde etaplar halinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı onayına sunulması,

- Proje alanında ilgili kurum ve kuruluşlara ait kanalı kesen mevcut altyapı ve ulaşım sistemlerinin deplasesinin (yer değiştirme) yapılması,

- Proje alanında ilgili kurum ve kuruluşlara ait kanalı kesen mevcut altyapı ve ulaşım sistemlerinin yapımının sağlanması.

- İBB ve İSKİ’nin Kanal İstanbul güzergâhı üzerinde bu

Yazının Devamı

Martı Procesi!

21 Aralık 2019

İstanbul Kabataş İskelesi milyonlarca vatandaşın kullandığı, deniz, demir yolu ve kara yolu ulaşımının merkezlerinden biriydi. 2016 yılında zamanın Belediye Başkanı Kadir Topbaş, transfer merkezi yapıyoruz sloganıyla Martı Projesi’ni başlattı. Projeye göre kıyıya martı şeklinde bir iskele, altına galeriler, otopark, arka tarafına kara ulaşımı için beton tüneller yapılacaktı. Bilim insanlarının, mimarların itiraz ve eleştirileri yok sayılarak proje başlatıldı. Bazıları hakkında dava bile açıldı. Kıyı tahrip edilerek denize ok gibi çıkan beton iskeleler yapıldı. Geri dönüşü olmayan zararlar verildi. Yolcular mağdur edildi. Milyonlar harcandı. Ancak proje hatalıydı. Uygulamada yürümedi. Ve geçen yılın sonunda yine İBB kararıyla iptal edildi. Şu anda yarım kalmış durumda. Enkaz Ekrem İmamoğlu’nun sırtına yüklendi.

Yapılan onca tahribat, harcanan milyonlar ne olacak, hesabını kim verecek derseniz? Ne kimseden hesap soruluyor, ne kimse hesap vermeye niyetli görünüyor!
Diyeceğimiz; ciddi bir proje söz konusu olduğunda bilime, uzmanlara, ustalara daha işe başlamadan kulak vermeli.

Sonra

Yazının Devamı