Apple’ın yeni ürünü, 2024’te piyasaya çıkacak sanal gerçeklik gözlüğü Vision Pro’nun rakiplerinden farkı gözleri gösterebilmesi. Biri size dışarıdan baktığında gözlerinizi görebiliyor. Ama bu görüntü, camın arkasında duran gerçek gözlerinizin görüntüsü değil. Vision Pro’nun bu şekilde işleyen bir şeffaf camı yok. Dışarıdan bakıldığında görülen, gözlerinize çevrili kameraların görüntüsü. Yani sanal gözlük gerçek gözlerinizi kameralarının onları gördüğü şekilde dışarı yansıtıyor. Çok garip bir görüntü. Sizsiniz ama siz değilsiniz. Neden buna gerek duyulmuş olabilir? Bu suratımıza yapıştırılan ekran daha insancıl görünsün diye mi? Karşımızdakine yabancılaşmayalım diye mi? Galiba insanın en önemli iletişim kanalı olan gözleri istendiğinde kaybetmemek için. Dâhiyane! Gözlerimiz zaten görünürken, gözlerimizin görünmesini sağlayan bu teknoloji gerçekten insanlık için büyük bir adım!
Öyle şahane bir ürün ki gerçek gibi görünen hiçbir şey gerçek değil. Başında augmented ya da virtual olan gerçekliklerden söz ediyoruz. Teknik olarak sadece gerçek olan şeye gerçek denir. Gerçeğin çeşitli hormonlu ya da takviyeli hallerine önlerine sıfatlar ekleyerek gerçek demeye devam etmek psikolojinin ilgilenmesi gereken bir konu aslında.
Öyle ya da böyle, Vision Pro’ya kayıtsız kalmak mümkün değil. Neler neler anlatıldı, yazıldı çizildi. Ne kadar rahatmış. Kafaya kusursuz oturuyormuş. İyi de daha önceki sanal gözlükler plastik gibi hafif malzemelerden yapıldığında bunun bir nedeni vardı. Hem maliyet hem de hafiflik. Cam ve metalden üretilen Apple’ın ürünü ne derece rahat ve uzun süreli kullanıma uygun? Hem ağır hem 3500 dolar.
Öte yandan, iki saatten fala kafanızda durması zaten imkânsız Vision Pro’nun. Çünkü şarj iki saatten fazla gitmiyor. Mesela uçaktasınız, film izleyeceksiniz. Film zaten iki saat. Bitti film. Hop şarja tak. Vision Pro’nun telefonların yerini alacağı iddia ediliyor. Pek çok nedenden, sadece biri şarj. İkincisi, mesela bu ilk kuşak ürün sadece Apple uygulamalarını kullanabiliyor. 3500 dolara bu özelliklerle ancak bir zengin oyuncağı olabilir. Üçüncüsü ve en önemlisi, elinizde telefonla dolaşmak ve kafanızda bu garip şeyle ortalıkta gezmek arasında dünya kadar fark var.
Tanıtım videosunda bir doğum günü gösteriliyor. Baba çocukların etrafında kafasında Vision Pro dolaşıp duruyor. Çekim yapıyor. Elinizde telefonla çekim yaparken en azından yüzünüz görülmekte başkaları tarafından. Peki, çocuğunuzun yerine koyun kendinizi. Bütün gün etrafınızda suratına yapışmış bir ekranla dolaşan bir baba. Gözleri yok, ha pardon var ama kamera görüntüsü. Suratınıza kötü yapılmış kendi maskenizi takmak gibi. Bu cihaz bana çok sorunlu geliyor, öyle böyle değil.
Suratına yapışmış bir ekran konusu ayrıca incelenmeye değer. Telefona, iPad’e çok bakınca, yapıştın telefona falan diyor ya insanlar, işte Vision Pro yapışmanın gerçek hali.
3500 dolara sayılacak bu sorunlu cihaz suratınıza yapışan bir ekrandan ibaret aslında teknik olarak. Elinizdeki telefonun, bilgisayarınızın, iPad’inizin suratınıza yapışmış hali. “Teknoloji şirketlerine durmaksızın para kazandırmanız için tasarlanmış, sizi çevrenizden soyutlayıp, yüzünüze bir ekran yapıştıran 3500 dolarlık bir ürün” diye yorumladı teknoloji yazarı Paris Marx.
Ekranda ne olursa olsun, suratına yapışmış bir ekranla dolaşan her insan aptal görünmeyi göze almalı.
VR gözlükler oyun endüstrisine, filmler, diziler ve dahasının içinde yer aldığı eğlence endüstrisinde devrim yaratacak keşifler olabilir. Fiyatları makul seviyelere gelip, halka yayılmaları da mümkün. Ancak telefon ve bilgisayarları bırakıp gözümüzde bu cihazlarla hayatımıza devam edeceğimizi düşünenler (ki çoğu teknoloji yazarı, gurusu ve yatırımcısı bu fikirde) hayal dünyasında yaşıyorlar.
The Wire’dan Kate Knibbs haklı: “Apple telefonlar cebimizde, saatler kolumuzda, iPad’ler çantamızda. Tim Cook ne kadar kendine güvenirse güvensin, Vision Pro onlardan biri asla olmayacak. Çünkü Vision Pro’nun büyük bir sorunu var, ortadan kaybolmuyor.”