Londra şehrinin göbeği neresi sorusuna çeşitli yanıtlar verilebilir. Kesin olan, yanıtlardan biri muhakkak Piccadilly Circus olur. Piccadilly Meydanı, teknik olarak eskiden beri Londra’nın eğlence merkezi olarak biliniyor. Siz ona turistik merkez deyin. Burada bir turist için ne ararsanız var. Tiyatro salonları, sinemalar, alışveriş mağazaları, irili ufaklı casino’lar, kulüpler, barlar, pub’lar, dünyanın her yerinden izler taşıyan restoranlar, muhtelif pasajlar, müzeler... Kendinizi turist gibi hissetmek istiyorsanız, Londra’da dahi yaşasanız buraya kapağı atarsınız.
Eros heykeli (Shaftesbury Memorial Fountain), neon tabelalarıyla ünlü tarihi Londra binaları, iki katlı kırmızı otobüsler falan derken hop işte size Londra kartpostalı.
Regent Street’e girip, Oxford Circus’a doğru yürümeye başlarsanız sağlı sollu anıt gibi binalar ve dükkânlar açıkçası ilk gelenin başını döndürür. Diğer yönde Soho, bir diğer yönde Green Park var. Soho’nun bohemliğinden Green Park ve Mayfair’in kokoşluğuna uzanan başdöndürücü bir yürüyüş bu.
1819’da Trafalgar Meydanı’na giden yolu rahatlatmak amacıyla tasarlanan meydan sadece Londra’nın değil, Victoria döneminde imparatorluğun da merkezi olarak anılmış. Burada yer alan neon reklam panolarıyla kimileri meydanı New York’un Times Square’iyle eş tutar. Yanlış bir benzetme değil. İki şehir arasındaki ölçek farkını hesaba katarsak evet, Piccadilly Square için Londra’nın Times Square’i diyebiliriz pekâlâ.
Bu sembol meydanın sembol binalarından Trocadero ile ilgili haber geçen hafta basında hayli yer aldı. Trocadero binası, eski bir alışveriş ve eğlence merkezi. Eski derken, türünün ilk örneklerinden. 1896’da inşa edilmiş. 1965’e kadar faal kalmış. Sonra 1984’te yenilenerek tekrar hizmete girmiş. SegaWorld’ün yani video oyunlarının hâkim olduğu yeni kimliğiyle 2011’e kadar işletilip kapanmış. 2020’den beri bir bölümü otel olarak hizmet veriyor. London Pavillion Theatre ve Royal Albion Theatre bu kompleks içindeki önemli ve tarihi mekânlardan sadece ikisinin adı.
Gelelim habere. Bu bina gibi Criterion Theatre’ın da sahibi olan milyarder iş adamı, Criterion Capital CEO’su Asif Aziz, 2020’den beri beklediği imar iznini sonunda geçen hafta aldı. Trocadero’nun bir bölümü üç katlı bir sosyal merkez olacak. Bu merkezin içinde de 390 kişi kapasiteli bir cami yer alacak. Müslüman iş adamı Londra’daki Müslüman kesime yönelik hizmetleriyle biliniyor. Ve bu defa çok görünür bir hizmet vermiş olacak. Piccadilly’ye cami, Taksim Meydanı’nda bir binayı kiliseye çevirmek gibi bir şey sembolik olarak.
Trocadero binasına cami için imar talebi daha önce kamuoyundan gelen tepkiler nedeniyle reddedilmişti. Özetle, eğlence merkezinin göbeğinde ibadet nasıl edilir, bunun için başka alanlar var denmiş ve imar komisyonu çevrede yer alan Soho Camii, Mayfair Camii ve Goodge Street Camii’ni gerekçe göstermişti. Ancak Aziz Vakfı tarafından önceki gün yapılan açıklamada bu camilerin tam kapasiteyle çalıştığı ve talebin yoğun olduğu belirtiliyor.
Neticede komisyon karar değiştirdi, talebi yerinde buldu ve imar iznini verdi. Yüzyılların eğlence merkezi Trocadero’nun içine cami açılacak olması hem zamanın ruhunu gösteriyor hem de bana sorarsanız Londra’daki Müslümanların gücünü.
Vakıftan yapılan açıklamada, Londralı Müslüman toplumun Britanya toplumunun dokusunun bir parçası olduğu, topluma temel ve göz alıcı katkılar sağladıkları belirtiliyor. Başbakanı Hindu, Londra Belediye Başkanı Müslüman olan, yerel yönetimlerinde pek çok azınlıktan ve inançtan yöneticinin etkin olduğu Londra bir anlamda inanç özgürlüğünün de kenti aynı zamanda. Bu haber galiba en çok bunun altını çiziyor.