Geçen hafta kiminle konuşsam, konu eğitime, oradan da özel okulların yeni açıklanan fiyatlarına geldi.
İngiltere’de olduğumdan merak ediliyor, acaba burada durum nasıl? Ama önce şunu söyleyeyim; burada da okullar pahalı. Hem de çok pahalı. Çünkü dünyanın hiçbir yerinde özel okullar ucuz olsunlar diye kurulmamıştır. Ayrıca iyi okul her zaman maliyetiyle gelir. Anlatayım.
İngiliz sisteminde “state school” denen devlet okulları, “indepenent school” denen özel okullar var. Devlet okulları ücretsiz ve adres sistemine göre öğrenci kabul ediyor. Sınav yok. Sisteme girip oturduğunuz alanda sizi kabul edecek alanda (cathcment area) yer alan okulları sırayla tercih ediyor ve bekliyorsunuz. Sistem sizi uygun yerlere yerleştiriyor. Eğer taşındıysanız, yıl ortasında okul değiştirdiyseniz istisnalar var ama genel olarak sistem bu.
Her şey çok güzel görünüyor ama sistemde boşluklar var. Mesela devlet okullarının iyileri var, vasatları var, çok kötüleri var. Eğer bir devlet okulu üniversiteye öğrenci göndermede çok başarılıysa, yani mezunları iyi üniversitelerin iyi bölümlerine öğrenci veriyorsa o okul değerli kabul ediliyor. Veya bir ilkokul ortaöğretimde değerli okullara öğrenci gönderebiliyorsa aynı şekilde başarılı kabul ediliyor ve o okula bir talep oluşuyor. Bunu gösteren kamuya açık listeler her yıl yayınlanıyor. İnternette her türlü detay var. Değerli okula öğrenci göndermek için insanlar o okulun çevresine taşınmaya başlıyor. Böyle olunca, kiralar, ev fiyatları astronomik boyutlara çıkıyor. Aynı mahallede okulun adres alanına giren ev ile girmeyen ev arasında yarı yarıya fiyat farkı olabiliyor. Dolayısıyla, çocuğunu iyi bir devlet okuluna göndermek isteyen birinin hali vaktinin de yerinde olması gerekiyor. Aksi takdirde, vasat ya da vasat altı bir okula gidecek çocuğunuz. Bu değerlendirmeler de Milli Eğitim Bakanlığı’nın sitesinde var. Üstelik iyi okullar şehrin uzak köşelerinde olabiliyor. Yani çocuk ücretsiz iyi okula gidecek diye daha pahalı bir evde oturacak ve her gün saatlerce işe gidip geleceksiniz. İstemediğiniz, belki sevmediğiniz bir mahallede yaşayacaksınız.
Gelelim özel okullara. Özeller adres sistemini kullanmıyor. Genellikle yıllık bir eğitim bedeli alıyorlar. Bu şekilde ucuz bir kirada, istediğiniz, mutlu olduğunuz bir semtte oturup, parasını ödeyerek çocuğunuzu devlet okulları kadar iyi ya da daha iyi bir okula gönderebiliyorsunuz. Özel okul demek illa iyi okul demek değil. Bu okulların da vasatları veya çok iyileri var. Para tuzağı olanları var. Listenin en tepesindeki ülkenin en başarılı 10 kadar okulun yıllık ücreti yaklaşık 25 bin pound civarında. 750 bin liraya yakın bir para bugünün kuruyla. Bu okullar birkaç aşamalı, hayli zor sınavlar yapıyorlar. Binlerce aile başvuruyor ve bazen sadece 8-10 çocuk alınıyor.
Özel okulların bir de ücretsiz olanları var. Bunlar “grammar school” olarak geçiyor. Çok başarılı ama ailesinin hali vakti yerinde olmayan çocuklar bu okulları genellikle tercih ediyor. Ama bu okullara girmek de yine bahsettiğim gibi çok zor. Buralardaki eğitim hayatı çok rekabetçi ve hem aileyi hem çocuğu yıllar sürecek zorlu bir maceraya itiyor. Burslu eğitimin kurumsallaşmış hali gibi bu okullar bir bakıma. Herkesin burslu olduğunu hayal edin.
Şimdi Robert Kolej şu kadar olmuş, Alman Lisesi bu kadar olmuş eleştirilerine gelince… Ben Londra’daki pek çok okulu, devlet okulunu ve isim yapmış ünlü okulları içeriden görme ve araştırma fırsatı buldum. Bu konuda okudum ve araştırdım. Robert gibi okullar dünya seviyesindedir. Bazen o seviyenin de üzerindedir. Gerek tesis gerek mezunlarına baktığınızda eşi benzeri olmayan okullardır İstanbul’daki bazı özel okullar. Ve bu başarının da bir fiyatının olması normaldir. Vasat bir arabanın bile 1 milyon lira olduğu bir ülkede eğitimin de bir değeri olacak.
Türkiye’de sorulması gereken soru şu: Devlet okulları neden bu kadar kötü? Neden herkes çocuğunu bütçesini aşma pahasına aslında iyi olup olmadığından emin olamadığı özel okullara göndermek istiyor? Neden seçeneksiz bırakılıyorlar?