Dünya futbolu, muazzam bir krizden geçiyor. Türk futbolu da bunun sportif ve ekonomik etkilerinden kaçamıyor, kaçamayacak da...
TFF tarafından alınacak her karar, hasarın ağır mı yoksa yıkıcı mı olacağını belirleyecek.
Peki ya ne yapılmalı? Doğru adımlar neler?
Koronavirüs nedeniyle maçların oynanamamasından dolayı İngiltere Premier Lig, İspanya La Liga, Almanya Bundesliga, İtalya Serie A ve Fransa Ligue 1’deki kulüplerin maddi kaybı 4 milyar euro civarında.
Süper Lig’in maddi kaybının ise 400-500 milyon euro’yu bulabileceği belirtiliyor. Kulüpler turnuva gelirlerinden mahrum kaldıkları için oyuncu ve personel maaşlarını ödemekte güçlük çekiyor, sponsor ve yayıncı kuruluş da ödemelerini yapmama veya minimuma indirme çabası içinde.
Son yıllarda mali açıdan ciddi sorunları olan Süper Lig takımlarının ise bu süreçten çok büyük, belki de onarılamayacak yaralar alacağı ortada. Önümüzdeki günler; Türk sporu, oyuncular, kulüpler, yayıncı kuruluş, sponsorlar ve federasyonlar açısından çalkantılı geçecek.
FIFA, UEFA ve TFF, futbol dünyasını düzenlemek ve zorluklar karşısında ayakta tutmak için var. Kovid-19 salgını nedeniyle içinde bulunduğumuz bu kaotik ortamda, futbolu ayakta tutmak için gerekli adımlar bizzat yine futbolun bu yönetici organları tarafından atılmalıdır.
Üst liglerde çok maliyetli az sayıda oyuncu ve kulüp olması, fakat alt liglerde düşük maliyetli çok kulüp ve oyuncu bulunması nedeniyle FIFA’nın alt liglere öncelik vermek üzere, futbol ekosistemine yaklaşık 3 milyar dolarlık bir fon oluşturacağı konuşuluyor.
Aynı şekilde Kovid-19 nedeniyle askıya alınan Bundesliga ve 2. Bundesliga’ya finansal destek için Alman Futbol Ligi (DFL), 300 milyon euro’luk bir fon oluşturmak üzere yatırımcılarla görüşüyor.
İspanya Futbol Federasyonu’nun da zor durumdaki kulüplerine 5 yıla yayılmış bir ödeme planıyla geri ödemeli olmak üzere toplam 500 milyon euro’luk kredi sağlayacağı konuşuluyor.
Dünyada durum böyleyken, TFF’ye de önemli bir sorumluluk düşüyor. Zaman kaybetmeden harekete geçilmesi ve kulüplere bir an evvel mali destek sağlanması gerekiyor.
Bu, TFF’nin kuruluş kanununun, statüsünün ve talimatlarının yasal bir gereği. Bunun için kaynak da var. TFF’nin Mayıs 2019 bilançosuna göre 178 milyon euro özkaynağı ve yıllık 791 milyon euro geliri mevcut. Bu kaynak, bugünler için!
İvedilikle mali bir çalışma yapılması ve zor durumda olan kulüplere destek sağlanması şart. TFF, maddi gücünü kulüplere yardım için kullanmakla yükümlü. Dünyadaki ve Avrupa’daki uygulamalar, TFF için iyi birer örnek.
Gelinen tabloda Türk futbolunun geleceği şimdilik maalesef belirsiz. Koronavirüs belası sona erdiğinde, kulüplerin eski transfer alışkanlıklarını sürdürmesi zor. Yüksek paralar ödenen yabancıların yerine mecburen, öncelikle yerli futbolculara ve altyapılarına yönelecekler. Başka da çareleri yok gibi...
Türk futbolu, yabancı transferlerin olmadığı 60’lı, 70’li yıllara dönebilir. Futbolcunun forma aşkıyla oynadığı yıllara...
Aslında fena da olmaz.
Ancak, yine de ‘TFF Mali Destek Planı’ derhal hayata geçirilmelidir. Aksi halde, ülke futbolu ve kulüplerimiz telafisi güç zararlara girecektir.
Ne varsa yerlide var!
Onlar için yıllarca bu topraklarda yetişen kendi öz evlatlarımızı harcadık, en yüksek paraları onlara verdik. Baş tacı ettik.
Türk futbolumuzdaki yabancılardan bahsediyorum. Süper Lig’de 516 futbolcunun 262’si yabancı. Ülkemizde birçok kulüp, sahaya yerli yerine yabancı oyuncularla çıkıyor. İlk 11’de çoğu zaman 9 yabancı top koşturuyor. Şimdi, ciddi bir sağlık kriziyle karşı karşıyayız. Salgın yüzünden halkımızın mağduriyeti arttı. Süper Lig’deki Türk futbolcular, ellerini ceplerine attı ve yardıma muhtaç olanlara desteğe başladı. Ya; bizim yıllardır havaalanlarında sırtımızda taşıdığımız yabancılar nerede? Yardım elini uzatanların yüzde 99’u yerli!
Başlıyoruz
Büyük keyif aldığımız futbol dolu günlere ne yazık ki bir süre ara vermek zorunda kaldık. Futbol konuşabileceğimiz günlere kadar, siz değerli okuyucularımızı geçmişten günümüze bir yolculuğa çıkarmayı planladık. Sevgili Ağabeyim, usta kalem Fatih Tanfer’le birlikte ‘Geçmişten Günümüze, Değerlerimiz Konuşuyor’ adlı köşemizde, İzmir’in tarihleri 100 yılı aşan, güzide kulüplerinde görev almış ve tarihin tozlu sayfalarında yer bulmuş değerlerini sizlerle buluşturacağız. Keyifle okuyacağınız röportajlar, Milliyet Ege Spor’da olacak. Bekliyoruz...