İzmir’in Süper Lig’deki temsilcisi Göztepe’nin evine dönmesine çok az kaldı.
Gürsel Aksel Spor ve Sağlıklı Yaşam Merkezi’nin temeli; kulübe yakın konumdaki tesislerin olduğu Güzelyalı’daki alanda, dönemin Başbakanı Binali Yıldırım tarafından 9 Eylül 2017’de atılmıştı. Türkiye’de benzeri olmayan stat, zorlu bir süreçten geçip iki yılda yükseldi. Çalışmalar, stadın dört bir yanında eşzamanlı olarak hızla devam ediyor. 26 Ocak’taki Beşiktaş maçı ile hasret sona erecek.
Stadın en önemli özelliği, çatısında sportif amaçlı 850 metrelik bir yürüyüş parkurunun olması. Gürsel Aksel Spor ve Sağlıklı Yaşam Merkezi’nde, ameliyathanesi olan sporcu sağlığı merkezi de yer alacak. Ayrıca müze, idari birimler, mağazalar, lokantalar ve kafeler de bulunacak.
Stadın altında ise 400 araçlık bir otopark olacak. Mimarisiyle, çatısıyla, çok yönlü üniteleriyle mükemmel bir stattan söz ediyoruz. Diğer yeni statlardaki gereksiz detayların aksine; modern, kulübe ve taraftar yapısına uygun, tam bir futbol mabedi...
Göztepe Başkanı Mehmet Sepil, geçen hafta “Eve dönüyoruz ve dönerken de dört bir yanı bayraklarla donatıyoruz” diyerek düğmeye bastı ve kulüp binasına astığı dev bayrakla kampanyanın duyurusunu yaptı.
Bu çerçevede Göz Göz mağazalarından ücretsiz olarak “Eve dönüyoruz” yazılı bayraklar dağıtılacak. Bu gurur sadece Göztepe’nin değil, tüm İzmir’in olacak... Taraftarı; kenti Süper Lig’de gururla tek başına temsil eden Göztepe’ye destek vermeye davet ediyorum.
Dünya kulübü vizyonu
Dile kolay, Başkan Mehmet Sepil, amatörden aldığı sarı kırmızılı kulübü önce Süper Lig’e çıkardı. Ardından üç sezondur da ülke futboluna yeniden armağan etti. Yoğun bir mesai harcadı, şehir içinde stat olmaz diyenlere inat, Gürsel Aksel Spor ve Sağlıklı Yaşam Merkezi’ni semtin tam göbeğine dikti.
Sepil’in heyecanı gözlerinden okunuyor. Başkan, tüm bu kazanımların ve yakalanan ivmenin başmimarlarından...
Yeni bir yapılanma, yeni bir hava ve yepyeni bir Göztepe ile yola çıkıp çalışanlar, oyuncular, teknik kadro ve yönetim kadrosuyla uyumlu bir birlikteliği yakaladı.
Kendisi her fırsatta Göztepe tribünlerinin, Türkiye’nin en iyi tribünü olduğunu dile getirdi.
Taraftarın da gücünün farkında ve buna çok önem veriyor. Zira, bir kulübü ne olursa olsun taraftar sırtlar, destekler. Göztepe’yi dünya kulübü yapma peşinde olması, oyunculardan zarar eden değil, verim alarak kâr eden bir kulüp olmaya çalışması takdire şayan. Kulübün borcu yok, stadı da bitiyor. Bana göre, yeniden Avrupa arenasında boy gösteren bir Göztepe hiç de uzakta değil.
Mehmet Sepil, Göztepe’nin efsaneleri arasına şimdiden adını yazdırıyor. Başkanlığının 5. yılında görevinin başında bulunan Sepil, şimdiye kadar yaptıklarıyla ve projeleriyle Göztepe’yi bir dünya kulübü yapma yolunda ilerliyor.
Umut ediyorum ki Göztepe, Torbalı Pancar'da 104 dönümlük arazi üzerinde yapmayı planladığı altyapı tesislerini de en yakın zamanda hayata geçirir ve kendi alt yapısından yetiştirdiği gençleri Türk ve dünya futboluna armağan eder.
Uzun lafın kısası, Türk futbolunda daha çok Mehmet Sepil’lere ihtiyaç var.