Teşbihte hata olmaz! ABD’li iş insanı Malcolm Bricklin için, otomotiv dünyasının ‘inatçı keçisi’ desek yeridir. Zira 19 yaşından itibaren otomotiv sektöründe 30 kadar şirket kuran, kendi adına otomobil bile üreten Bricklin, bugün 80’li yaşlarda ve şimdilerde yeni bir marka için uğraşıyor...
Bricklin 3EV
Yılmayan, her koşulda mutlaka bir çıkış yolu bulan, inandığı doğrultuda kimi zaman “kahramanca” ilerleyen kişilere hayranlık duyarım her zaman. Hikâyeleri, yaşadıkları, deneyimleri “hayranlık duyulacak”, “başucunda saklanacak” birer eser gibidir benim gözümde... “Hayata karşı duruşları”, kazandıkları büyüklü küçüklü zaferlerden daha önemlidir...
Bana göre Malcolm N. Bricklin de bu insanlardan biri. Her ne kadar “sürdürülebilir” başarılara imza atamamış olsa da, her defasında yeniden başlamak için hamle yapmış bir iş adamı ve girişimci Bricklin. Şu sıralar 80’lerini yaşıyor olsa da, yine en iyi bildiğini düşündüğü alanda, yepyeni bir girişim için heyecan duyan maceracı... Bunu sadece ben söylemiyorum üstelik. Kimilerine göre “beyni makineli tüfek gibi işleyen bir adam”, kimilerine göreyse “üzerine parmağınızı bastırıp çektiğinizde tekrar eski halini alan oyuncaklar” gibi biri... Hiç ümitsizliğe kapılmadan, başarısız olsa da, benzer şeyleri “hiç yaşanmamışçasına” tekrar denemekten korkmayan bir karakter...
Aile şirketinde başladı
“Bunca girizgâh yetmedi mi?” diyorsanız, bitti zaten, konuya giriyoruz şimdi!
1939 yılında doğan Amerikalı Malcolm Bricklin, henüz 19 yaşındayken babasının Orlando ve Florida’daki hırdavatçı dükkanlarını, “Handyman America” adıyla bayilik veren bir şirket haline dönüştürmüş. Ancak 1960’ta şirket iflas etmeden kısa bir süre önce tüm hisselerini satıp, kendi yolunda yürümeye ve otomotiv işine girmeye karar vermiş.
Küçük motosikletler de kiralayabileceği bir benzin istasyonları zinciri kurmak amacıyla atlayıp Japonya’ya gider ve araştırmalara başlar. Amacı, Fuji Heavy Industries’in ürettiği “Rabbit” scooterlardan satın almak, hatta ithalatçısı olmaktır. Ancak şirket, kısa bir süre öncesi bu daldaki üretimini bırakmış ve otomotive ağırlık vermeyi kararlaştırmıştı.
Buna rağmen toplantı randevusuna gider ve orada, “Subaru 360” adındaki minik otomobili görür. 100 km’de yaklaşık 4 litre benzin tüketen araç için ABD hükümetinden büyük izinler almak zorunda da değildir. Hemen özel bir anlaşma imzalar ve Subaru Amerika şirketini kurup otomobilleri getirtir. Her ne kadar bu otomobiller Amerika’nın yolları ve trafiğine, hatta devasa otomobillere alışmış tüketicilerine pek “uymasa da”, Bricklin aksini düşünür... Ucuz Japon otomobilleri ABD’de patlama yaratacak ve kendisi de bunun öncülerinden biri olacaktır...
1968-69 yıllarında “Subaru 360”, 1970’te de “Subaru FF-1 Star” modellerini getirir. Şirketi henüz 6 aylıkken, borsaya bile açılır.
‘Otomobil bile değil!’
Ancak “uğur böceği” lakaplı Subaru 360, Bricklin’e pek de uğur getirmedi. Zira ABD’de Ulusal Otoyol Trafik Güvenliği Dairesi yeni kurulmuş ve giderek artan ölümlü kazalar nedeniyle ülkede satılan otomobillerin güvenlik çıtasını yükseltir. Asıl yumruk, ülkenin saygın dergilerinden “Consumer Reports”dan gelir. O dönem 500 bin adet satan dergi, “küçük ve çirkin” diye reklamı yapılan Subaru 360’ın “kabul edilebilir bir otomobil olmadığını”, güvensiz ve 80 km/s’ye bile 37.5 saniyede çıkabilen bir araç olduğunu yazdı. Son olarak da “Bir Cadillac ile kıyaslandığında, çöpten farksız” diyerek noktayı koydu. Bayiler şoktaydı. Bricklin, zora düşmüştü, çünkü yolda olan siparişler vardı...
Gülünç bir çözüm düşünüldü. “İki 360 alana biri bedava” ya da bayiden farklı bir model alana “Subaru 360 sadece 1 dolara” gibi... Bricklin, stokları eritmek için bir başka girişimde bulundu ve FasTrack adıyla bir şirket kurdu. Elinde kalan 900 adet 360 için, VW Beetle modelini ünlü Buggy araçlarına dönüştüren Bruce Meyers’e bir gövde tasarlattı. Bu dönüşüme uğrayan araçlar, büyük alışveriş merkezlerinin otoparklarında kurulan pistlerde ya da hazır go-kart pistlerinde turu 1 dolardan kiralanacaktı. Ancak bu araçların büyük bölümü parçalandı.
Olayları izleyen Fuji Heavy, bundan rahatsız oldu. Bricklin onları ikna edip, kontratını bir yıl daha uzattı ve “FF-1” modelini getirdi. Ancak yine olmadı. Bu kez Japonlar, Bricklin’den distribütörlük hakkını aldı ve ABD’li iş adamı için yeni bir dönem başladı. Kendi otomobilini yani Bricklin SV1’i üretmek. O da sadece iki yıl!
Subaru 360
Hiçbir şey bitmedi
Peki Bricklin sonra ne yaptı? Yılmadı... Fiat’ın ABD pazarını bırakmasının üzerine bir şirket kurdu ve Fiat X1/9 ve 124 Sport Spider’ı (1982) ithal etmek üzere anlaştı. Bu iki modeli, tasarımcılarının adıyla, yani Bertone X1/9 ve Pininfarina Azzurra olarak pazarladı. Ancak Cadillac, Pininfarina ile bir anlaşma yaptı ve 55 bin dolarlık “Allante”nin, aynı adı taşıyan 15 bin dolarlık bir otomobille yan yana satılmasına itiraz etti. Bu macera da bitmişti.
Ardından 1985’te “ABD tarihinin en kötü otomobili” olarak anılan ve bugün bile esprileri unutulmayan Yugoslav Yugo’nun ithalatçısı oldu. EV Warrior adında elektrikli bisikletler ithal etti, olmadı Çinli Chery’nin distribütörlüğüne soyundu. 2012’de baktı ki olmuyor, bu kez lüks oto galerilerini birer lüks sanat satıcısı haline getirme projesini hayata geçirmeye çalıştı. Bugün ise yeni bir şirket kurdu ve 3 tekerlekli elektrikli spor otomobilini çıkarmaya hazırlanıyor. Bugüne kadar 30 şirket kuran ve çoğunda başarıyı yakalayamayan Bricklin, 6 çocuk babası. Ve oğullarından biri, onun belgeselini bile yaptı. Zira o asla uslanmayan, yılmayan, hırslı insanların rol modeli...
Bricklin - Bertone
İlk ve tek aşkı: Bricklin SV-1
Her ne kadar başarısızlıkla sonuçlansa ve iki yılda üretimi bitse de, Bricklin SV-1, Malcolm Bricklin’in ilk ve gerçek aşkı gibi görünüyor. Zira bugün üzerinden 40 küsur yıl geçse de, bugün bile SV-1’in iyi bir proje olduğuna inanıp savunuyor.
Bay Bricklin’in Consumer Reports’un Subaru 360 için söylediği “güvensiz” lafına bozularak “güvenli otomobil imal etme” hedefiyle kollarını sıvadığı SV-1, 1974-76 arası sadece iki yıl üretilebildi. Destek aldığı için Kanada’da tesis kuran Bricklin, bu “martı kanatlı”, “fiberglass gövdeli” kuştan 2 bin 854 adet üretebildi. Bugün bile adından söz ettiren, değeri “ölünce” bilinen Bricklin SV-1’lerden halen bin 500’ünün hayatta olduğu sanılıyor. Hatta bir tanesi de Türkiye’de bulunuyor.
Brick SV-1
Çakmağı bile yoktu!
Bricklin güvenli olması için geliştirilmişti. Yani aracın içinde yarış otomobilleri gibi bir “güvenlik kafesi” (tabii ki gizlenmiş) bulunuyor, tamponları 8 km/s hıza kadar olan çarpmalarda tam koruma sağlıyordu. Ayrıca yanlarda da koruyucu direkler vardı. Fiberglass gövdesi çatlamaması için akrilik maddelerle korunmuştu. Zira Arizona’daki testlerde aracın gövdesi aşırı sıcakta ya kırılıyor ya da şişiyordu. Bunun yanında çakmak ve küllüğü de yoktu.
İlk üretilen araçlarda AMC şirketinin dayanıklılığıyla ünlü V8 motoru görev yapıyordu. Ancak AMC anlaşmayı bozunca, bu kez Ford’un Windsor V8’i kullanıldı. AMC motoruyla 4 ileri manuel veya 3 ileri otomatik seçenekleri bulunurken, Ford motoru sadece otomatik vitesle geldi.
Ancak bunlar Bricklin’in başarısı için yetmedi. Zira aracın fiyatlarına sürekli zam geliyordu, çünkü maliyeti sürekli artıyordu. Üretim kalitesi berbattı (her ne kadar kendisi kabul etmese de), mesela martı kanat kapıları su sızdırıyordu. Gövdesi koruma çabalarına karşın çatlıyordu ve martı kanatları kaldıran mekanizma arıza yapıyordu. Kapanıp açılan farları da bazen açılmayı reddediyordu.
Bricklin, Mazda gibi bir Wankel motor üzerinde çalışmalar yürüttü. Ancak bu çalışma gün ışığı görmeden, Bricklin markası arkasında 23 milyon dolar borçla battı.
Subaru 360 fastrack