Pandemi tüketici alışkanlıkları ve gereksinimlerini, bu da otomotiv üreticilerinin çalışma süreçlerini ve stratejilerini tamamen değiştirdi. Artık teknoloji şirketlerinin adı, sıkça otomotiv şirketleriyle birlikte anılacak.
Küresel ısınma, elektrikli araçlara geçiş filan derken ortaya çıkan Kovid-19 pandemisi, bilinen kalıpları değiştirmeyi, süreçleri tepetakla etmeyi sürdürüyor. Pandemi nedeniyle artan bireysel mobilite gereksinimlerinin yanı sıra sıkılaştırılan emisyon kurallarına uymaya çalışan otomotiv üreticileri, çalışmalarını hızlandırmak ve tüm bu ortama uyum sağlamak amacıyla son dönemde teknoloji firmaları ile birlikte daha sık anılmaya başladı.
Son olarak araç içi sistemlerin geliştirilmesi yanı sıra üretim tesislerindeki makinelerin daha akıllı hale getirilmesi gibi konularda işbirliği anlaşması imzalayan Ford ile Google, işte tam da söylediğimiz gelişimin öncülerinden. İki şirket, bu anlaşmayla otomobil ve ticari araç müşterilerine yüksek teknolojili “kişiselleştirilmiş hizmetler” sunmak istiyor. Tıpkı müşterilere gerçek zamanlı navigasyon bilgisi sunmak, bakım veya takas önerileri yapmak gibi. Bununla birlikte Ford, söz konusu işbirliğiyle gerçek zamanlı bildirimlere dayalı iş modelleri geliştirmek, esneklik ve verimlilik elde etmek istiyor. Zira esneklik, parça bulunabilirliği gibi konular, pandemi döneminde giderek artan ve çözüm bekleyen sorunlar haline geldi.
Giyilebilir teknolojiler
Bu arada üretim demişken, bui konuda da ilginç gelişmeler oluyor. Nitekim otomotiv üreticileri, bir yandan teknoloji firmalarıyla işbirliği yapıp onlardan teknoloji satın alırken, diğer yandan da onlara rakip olabiliyor. Tıpkı Hyundai gibi.
Koreli şirket, bir süredir Ar-Ge bölümünde “giyilebilir teknolojiler” üzerinde çalışıyor. Sakatlanmış kişiler, yaşlılar, engellilerin yaşamını kolaylaştırmak için robotik ekipmanlar geliştiren şirket, bir yandan bunları sivillerin hizmetine sunmaya çalışırken, diğer yandan da bunları üretim tesislerinde nasıl kullanabileceğine dair fikir üretmeye çalışıyor. Tıpkı Ford, General Motors, Toyota gibi...
Amaç mı? Elbette insanların yerine geçirmek değil, ağırlıklı olarak insan gücüne ağırlık veren tesislerde, üretim bantlarında sakatlıkların ve elbette buna bağlı iş kayıplarının önüne geçmek için kullanmak. Mesela bu giyilebilir teknolojilerle işçilerin ağır parçaları daha rahat kaldırmasını ve belki de daha rahat montaj yapmasını sağlamaya çalışacaklar. Böylece deneyimli personellerini kaybetmeyecekler, onlarla daha uzun süre çalışabilecekler. Hem de riskleri azaltıp, verimliliği artıracaklar.
Fason üretimler
Bu arada Koreliler demişken, bari “fason üretim” olayına da girelim. Nitekim her şeyden önce teknoloji şirketi olan Apple’ın, Google gibi otomobil planları olduğunu biliyorsunuz. Görüşmeler her ne kadar sonuçlanmamış olsa da, Kia’nın, Apple’ın sürücüsüz araçlarını üretebileceği konuşuluyor. Yani Koreliler, Apple’ın fason araç üretici olacak bir anlamda. Apple otomobil piyasasında da yer alacak, ancak bunun için tesis yatırımı yapmak zorunda kalmayacak.
Aslına bakarsanız daha anlatacak çok şey var, ama biraz da sonraya kalsın... Ancak bundan sonra görecek, duyacaklarımıza pek şaşırmayalım derim...
710 beygirlik canavar tükendi
Dodge markasının beğenilen modelleri arasında yer alan Durango, 710 HP’lik “SRT Hellcat” versiyonuyla görenlerin yüreğini hoplatırken, yüreği hoplayanların bir bölümü vakit kaybetmemiş görünüyor. Nitekim sadece 2 bin adet üretileceği açıklanan Durango SRT Hellcat modellerinin tamamı, ilan edilir edilmez çok kısa bir sürede tükenivermiş.
Araçların çoğunun üst donanım paketiyle sipariş edildiği belirtilirken, fiyatlarının ortalama 83 bin dolardan başladığını belirtelim. Dodge markasının bugüne kadar ürettiği en güçlü SUV olan Durango SRT Hellcat, 6.2 lt V8 motor, 8 ileri otomatik vites kutusu, dört tekerlekten çekiş sistemine sahip. 0-100 km/s hızlanması ise 3.5 saniyede tamamlanıyor.
Kona’ya daha güçlü motor
Geçen Aralık ayında yenilenen haliyle yeniden satışa sunulan Hyundai Kona, 1.0 lt benzinli ve 1.6 lt dizel 48V Hafif Hibrit motor seçeneğinden sonra şimdi de en güçlü versiyon olan 1.6 lt’lik T-GDi motora kavuştu. “N Line” ve “Smart” olmak üzere, iki farklı donanım seçeneğiyle sunulan bu performanslı motor, Kona’ya adeta “güç katmış” oldu.
Yenilenen ön tasarımı, sportif detayları ve çekici plastik eklentileriyle öne çıkan Kona, Şubat ayından itibaren “N Line” ve “Smart” donanım seçeneklerine de kavuştu. Bu yeni donanım paketlerinde sunulan 198 HP’lik 1.6 lt turbo benzinli motor, aracın sürüş keyfini artırıyor. Turbo beslemeli bu motoru sayesinde 0’dan 100 km/s hıza 7.7 saniyede çıkan Kona, Türkiye’de sadece 4x2 çekiş sistemi ve 7 ileri çift kavramalı şanzıman (DCT) ile satışa sunuldu. 210 km/s hıza ulaşabilen otomobil, fabrika verilerine göre 100 km’de ortalama 5.6 lt yakıt tüketiyor. Aracın fiyatı 314 bin 600 TL’den başlıyor.
LEGO’nun garajı genişliyor!
Tüm dünyada çocukların severek oynadığı LEGO, “LEGO Technic” ile büyüklerin kalbini kazanmaya, garajını da genişletmeyi sürdürüyor. Jeep markasıyla anlaşan LEGO, “Jeep Wrangler Rubicon”u geçtiğimiz ayın sonunda Türkiye’de de satışa sundu. Gerçek aracın ikonik görünümünü, tasarımını ve efsanevi arazi yeteneklerini yansıtan LEGO Wrangler Rubicon, yüksek performanslı 4x4 sistemi, sağlam lastikleri, katlanabilir arka koltukları gibi dikkat çekici özelliklere sahip. 665 parçadan oluşan araç, tuşla çalışan ön direksiyon sistemi ve aksla birlikte oynayan süspansiyonla da güçlü görünüyor. Bu oyuncak, 9 yaş ve üzeri için tasarlanmış, bilginize...
Ocakta ihracat düşüşle başladı
Otomotiv endüstrisi, 2021 yılına geçen yılın Ocak ayına göre yüzde 5.5 düşüşle 2.3 milyar dolarlık ihracatla başladı.
Ocak’ta tedarik endüstrisi ihracatı yüzde 4 artarak 890 milyon dolara ulaştı. Binek otomobil dış satımı yüzde 20 azalışla 824 milyon dolar olarak kayıtlara geçti. Eşya taşımaya mahsus motorlu taşıtlar ihracatı 2020’nin aynı ayına kıyasla yüzde 28.5 artarak 427 milyon dolara çıktı. Otobüs-minibüs-midibüs dış satımı yüzde 66 azalışla 46 milyon dolara geriledi.
Tedarik endüstrisinde en fazla ihracat yapılan ülke olan Almanya’ya satışta yüzde 8 artış kaydedildi. İhracatta, önemli pazarlardan İtalya’ya yüzde 21, İspanya’ya yüzde 43, ABD ve Polonya’ya yüzde 17’şer ve Rusya’ya yüzde 16 artış oldu.
Binek otomobillerde önemli pazarlardan Fransa’ya ihracatta yüzde 5, Polonya’ya yüzde 12 ve İsveç’e dış satımda yüzde 51 artış dikkati çekti.
Şampiyonlar belli
Öte yandan otomotiv endüstrisinde 2020 yılının şampiyon firmaları belli oldu. Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB), Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerini baz alarak yaptığı açıklamaya göre, 2020’de 25.5 milyar dolarlık ihracata imza atan otomotiv firmalarının başında Ford Otosan yer aldı. Toyota 2., OYAK Renault 3. sırada bulunurken, bu firmaları, TOFAŞ, Kibar Dış Ticaret, Mercedes-Benz Türk, Bosch Sanayi ve Ticaret, TGS Dış Ticaret ile Man Truck-Bus izledi.
Kilometresi yüksek araçlara rağbet arttı
Özellikle Aralık ayında pandemi kaynaklı kısıtlamalar, fiyatlardaki artış ve yüksek kurlar, hem ikinci el oto satışlarının hem de fiyatlarının düşmesine yol açmıştı. Ancak geçtiğimiz ay aşılama çalışmalarının başlaması, vaka sayılarının düşmeye başlaması, kurlarda gerilemeler olması, tüketicilerin ikinci el araçlara yeniden ilgi göstermeye başlamasını sağlamış gibi görünüyor. Bununla birlikte dikkat çeken bir başka unsur da, uygun fiyata araç sahibi olmak isteyenlerin giderek “çok kilometre yapmış” araçlara yönelmesi.
Arabam.com’a göre, önceki aylara oranla 50 bin-100 bin TL aralığında, kilometresi yüksek araç ilanlarının sayısında artış gerçekleşti. Nitekim şirketin verilerine göre 2020 yılı boyunca 300 bin km ve üzeri araçların ilanına rastlanmazken, 2021 Ocak ayında 300 bin km ve üzerindeki araçlara ait ilanların oranı yüzde 7 oldu.