Muradına ulaşmak için 45 yıl bekledi!

İngiliz Aston Martin hem çok hızlı hem de sınırlı sayıda üretilecek bir “süper model” isterken, Bulldog’u geliştirmişti. Ancak sadece bir adet üretildi ve hedefine ulaşması 45 yıl sürdü!

Geçtiğimiz günlerde özellikle İngiliz otomobil sitelerine bir haber düştü. Aston Martin “Bulldog” adı verilen bir garip otomobil, saatte 205 mil (328 km/s) hıza ulaşmıştı. Tabii bu, günümüz süper spor otomobilleri için çok da “sivrisinek vızıltısı” gelebilir ancak Bulldog ve onun şimdiki sahipleri açısından bir “onur meselesi” gibiydi. Zira araç, üretildikten tam da 45 yıl sonra “üretilme hedefine” ulaşabilmişti. 

Aslında “Bulldog”, 1970’li yılların sonlarında moda olan “keskin hatlı süper otomobiller” trendinin bir ürünüydü. Aston Martin’in “zamanının ötesinde” olduğu su götürmeyen sedan otomobili “Lagonda”, Lamborghini Countach, Lotus Esprit, DeLorean gibi otomobillerin arasında pek de “yabancı” kaçmıyordu. Lagonda’yla lüksü, Bulldog ile de 1980’lere layık bir süper spor otomobili sunmak istiyordu Aston Martin. Hatta bu otomobil, 320 km/s’nin üzerinde bir hıza çıkabilmeli ve diğer markalara “gününü göstermeli”ydi. Yani, şirketin yeni açılan Newport mühendislik merkezinin neler yapabileceğini... 

Şanssızlıklar başlıyor 

Proje adı “DPK901” (kimilerine göre de “K9” yani o dönemin popüler İngiliz dizi karakteri Doktor Who’nun robot köpeğinin adı) olan Bulldog, Lagonda’nın temeli üzerine geliştirilmişti. 20-25 adet üretilmesi planlanan aracın tasarımını da, Lagonda’yı tasarlayan William Towns yapmıştı. Adını da, İskoç havacılık şirketinin “minnak” Bulldog uçaklarını çok seven Aston Martin yöneticisi Alan Curtis koymuştu: Bulldog... 

Ancak aravcın şanssızlıkları, daha geliştirilme aşamasında başladı. Nitekim ilk geliştirme çalışmalarını yürüten ve markanın Baş Mühendisi olan Mike Loasby, 3 yılın ardından 1979’da DeLorean’a geçmiş ve Bulldog’u yalnız bırakmıştı. Kalan geliştirme çalışmalarını bir başka ekip yürütürken, bu proje, Curtis ve fabrika çalışanlarını hayli heyecanlandırıyordu. “Martı kanat” kapılarının yanı sıra başka hiçbir araçta bulunmayan bir far yapısı vardı. Nitekim yan yana dizilmiş 5 adet far, kaputun ortasında yer alıyordu ve “gizli” idi. Kaputun orta kısmı aşağıya iniyor ve farlar ortaya çıkıyordu. İçinde kullanılan deri ve ahşap kaplamaların yanı sıra LED düğmeler Lagonda’dan alınmıştı. 

Otomobil resmen 27 Mart 1980’de bir otelde tanıtıldı. Şirket bu otomobilden 15 ila 25 adet arası üretmeyi planlıyordu. Ancak Aston Martin’in başına 1981’de Victor Gauntlett geçti ve projeyi çok masraflı bulduğunu söyleyerek iptal etti. Bulldog “tek” kalmıştı ve istenmiyordu. Ardından bu eşsiz araç, 1984 yılında Ortadoğu’da bir koleksiyonere 130 bin Sterlin’e satıldı. Yeni sahibi bu otomobile iç dikiz aynası ve kamera ekletti. Ancak burada çok hırpalandı hatta motorunun patladığı söylendi. Sonra Bulldog Amerika’ya gitti ve farklı yerlerde yıllarca kapalı kaldı. 

2009’da birden çıkageldi ve İngiltere’de “Goodwood Festival of Speed” etkinliğinde, ardından da 2013’te markanın 100’üncü yaşının kutlandığı Kensington Park Gardens’daki partiye katıldı. 

Şeytanın bacağını kırdı 

2020 yılında yine bir Amerika tarafından satın alınan otomobilin restorasyon süreci başladı. Bu işi üstlenen kişi ise, aslında markaya ve Bulldog’a tanıdık bir ismin oğluydu. Richard Gauntlett, yani Aston Martin’i yeniden var eden eski sahiplerinden Victor Gauntlett’in oğlu. 

Orijinalinde gümüş ve açık gri kombinasyonu olan rengi, yeşile çevrildi. İç döşemeleri de koyu kahveden açık ten rengine dönüştürüldü. Otomobilin restorasyonu sırasında şasisi güçlendirilirken, orijinal 5.3 lt V8 motoru tamamen yeniden yapıldı ve modifiye edilerek hacmi 5.7 litreye çıkarıldı. Yakıt enjeksiyonu yerine Weber karbüratörler kullanılırken, iki de turbo eklendi. 650 HP üretir hale gelmişti. 

Aracın ilk yapıldığı dönemde ortaya atılan “saatte 200 mil (322 km/s) hızın üzerine çıkma” (hatta teoride 237 mil yani 381 km/s) hedefinin gerçekleştirileceği açıklanırken, 2021’de yapılan ilk denemede 162 mil/s (261 km/h) hızda kaldı. Ve son olarak geçtiğimiz günlerde Aston Martin yarışçılarından Darren Turner’ın pilotajında bir kez daha çıktı NATO üssünün pistine. Ve oradaki denemede 205 mil yani 238 km/s hıza ulaşıverdi Bulldog. Bundan sonra gururla anılacak artık... Hem tek oluşuyla hem güzelliği ve konforu hem de ulaştığı hızıyla. Hatta geçtiğimiz ay bir de ödül aldı “kerata” İtalya’da... Yani mutlu anlayacağınız onca yıl çektiklerinin ardından.