Türkiye’de Castrol tarafından yapılan bir araştırmaya göre tüketiciler, elektrikli otomobilleri tercih etmek için beklentilerini sıralamış... 28 dakikada şarj olsun, 400 km’den fazla yol gitsin
Elektrikli araçlara ilişkin son yıllarda Türkiye’de yapılan araştırmalar, tüketicilerin tam elektrikli ya da hibrit araçlara “giderek ısındığını” ortaya koymaya başladı. Her ne kadar bu konuda “yetersiz şarj alt yapısı” ya da “menzil” gibi çekinceler hala geçerliğini korusa da, tüketici, elektriklilere arkasını dönmüyor.
Son olarak madeni yağ devi Castrol’ün gerçekleştirdiği ve bu kez Türkiye’yi de dahil ettiği “Elektrikli Geleceğe Bağlanın” araştırması, Türkiye’de elektrikli araçların yaygınlaşmasını etkileyen kritik faktörleri ortaya çıkardı. Araştırma kapsamında tüketicilere, filo yöneticilerine ve sektör profesyonellerine, elektrikli araçların yaygınlaşmasında hangi faktörlerin önemli olduğu sorulmuş. Türkiye dışında araştırmaya konu olan diğer ülkelerse Çin, ABD, İngiltere, Japonya, Norveç, Almanya, Hindistan ve Fransa.
Peki ne ortaya çıkmış?
Araştırmaya göre, Türkiye’deki tüketiciler, elektrikli bir araca, benzinli bir araca kıyasla ortalama yüzde 19 daha fazla ödeyebileceklerini söylemiş. Aynı zamanda ortalama şarj süresi beklentilerini 28 dakika ve ortalama menzil beklentilerinin 406 kilometre olduğunu ifade ediyorlar. 8 ülkede 3 yapılan araştırmada ise, tüketiciler için şarj süresi beklentisi 31 dakika ve 469 kilometre menzil olarak ifade edilmişti.
Altyapı isteniyor
Castrol’ün global araştırmasında önemli teknolojik gelişmelere rağmen, tüketiciler; elektrikli araçların pahalı olduğuna, şarj edilmesinin uzun sürdüğüne ve kısa menzile sahip olduğuna inanıyor. Buna rağmen Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 58’i ortalamada 2025 yılında elektrikli araç almaya olumlu bakıyor. Bu tüketicilerin yüzde 68’i ise elektrikli araçları önümüzdeki 5 yıl içinde alabileceklerini düşünüyor. Yani yerli elektriklimiz TOGG’un üretilecek olması, biraz daha elektrikliye ilgiyi artırmış gibi görünüyor.
Aracın fiyatı, gerek Türkiye gerekse de dünyada, tüketicilerin elektrikli araca geçişte göz önünde bulunduracakları en kritik faktör. Türkler için ikinci önemli faktör ise, yüzde 21 ile, aracın marka ve modeli. Dünyadaki tüketicilerin ise yalnızca yüzde 4’ü bunu önemsiyor.
Ayrıca Türkiye’de tüketicilerin yüzde 68’i, AVM’ler, benzin istasyonları gibi alanlarda uygun şarj altyapısından olması durumunda elektrikli araç satın almayı düşünebileceklerini belirtiyor.
Motor sesini ‘dedesinden’ alacak!
Otomobil üreticileri, bir yandan “elektrikli” yarışı için yeni modeller sunmaya devam ederken, diğer yandan da “hoşluklar” yapmaktan ve otomobilleri “sevilesi” hale getirmekten de geri kalmıyor. Tıpkı İngilizlerin mühendisliğiyle takdir toplayan, aynı zamanda yılların otomobil üreticisi olan Lotus gibi...
Yakın zamanda ilk elektrikli spor otomobili olan “Evija”yı tanıtan Lotus, müşterilerin bu otomobilden daha fazla keyif alması için uğraşıyor. Nitekim şirket, 1960’ların sonunda pistlerde fırtınalar estiren Formula 1 aracı “Type 49”un V8 sesini Evija’ya adapte etmek için kolları sıvamış. Daha doğrusu Lotus, bunun için Sia ve Britney Spears ile de çalışan müzik prodüktörü Patrick Patrikios’dan, Type 49’un sesinden bir dizi “motor sesi” yaratmasını istemiş. Böylelikle bir yandan elektrikli olmasına rağmen Evija’nın harika bir “yapay” motor sesine kavuşması diğer yandan da Type 49’un “onurlandırılması” amaçlanmış. Tabii bu sesler, diğer elektrikli modellerde de kullanılabilir. Şimdiden keyifli sürüşler!
PİSTE ÖZEL FERRARI LASTİĞİNİ İZMİT’TEN ALDI!
Pirelli’nin geçen yıl GT3 yarışları için sunduğu, markanın İzmit’teki tesisinde üretilen DHE lastikler, şimdi de dünyaca ünlü süper spor otomobil markası Ferrari’nin sınırlı sayıda üretilen 488 GT Modificata modelinin ekipmanı oldu. Bu sınırlı sayıda üretilen otomobil, sadece pist günlerinde ve “Ferrari Club Competizioni GT” yarışlarında kullanılacak.
Geçen Kasım ayında tanıtılan 488 GT Modificata, 4-7 Mart tarihlerinde İtalya’daki Marco Simoncelli Misano World pistinde gerçekleşen “Finali Mondiali Ferrari 2020” etkinliğinde ilk kez görücüye çıktı. Pirelli’nin GT3 otomobiller için geliştirdiği P Zero DHE yarış lastikleri, bu yeni Ferrari’nin standart ekipmanı oldu. Yani bu araç, pistlerde İzmit’ten giyindiği “pabuçlar” ile boy gösterecek.
Otomotiv üretiminde sert düşüşe iç pazar freni...
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) Ocak-Şubat dönemine ilişkin verileri açıkladı. Buna göre toplam yılın ilk 2 ayında üretim, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 6.5 azalarak 222 bin 264 adet, otomobil üretimi yüzde 16 azalarak 136 bin 882 adet gerçekleşti. Traktör üretimiyle birlikte toplam üretim ise 231 bin 578 adede ulaştı. Aynı dönemde, otomotiv ihracatı adet bazında yüzde 14 azalarak 165 bin 476 adet oldu.
Aylık bazda verilere bakıldığında, otomotiv sanayisinin Şubat ayı üretimi geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 9.3 azalarak 116 bin 88 adet olurken, aynı dönemde otomobil üretimi yüzde 2.4 azalarak 68 bin 105 adede geriledi. Ocak-Şubat döneminde otomotiv sanayisinin kapasite kullanım oranı yüzde 68 oldu.
Ticaride artış var
Bununla birlikte özellikle iç pazarda kargo firmalarının yanı sıra büyük perakende mağazalarının dağıtıma yatırım yapmaları sonucu Ocak-Şubat döneminde ticari araç üretimi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 14 artış gösterdi.
Bu dönemde, ağır ticari araç grubunda üretim yüzde 55 artarken, hafif ticari araç grubunda üretim yüzde 12 arttı. Aynı dönemde, yük ve yolcu taşıyan ticari araç üretimi 85 bin 382 adet olarak gerçekleşti. Pazara bakıldığında ise, Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla ticari araç pazarı yüzde 53, hafif ticari araç pazarı yüzde 51 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 61 arttı.
Türkiye’de Ocak-Şubat döneminde toplam pazar geçen yıla göre yüzde 38 artarak 106 bin 532 adet düzeyinde gerçekleşmişti. Son 10 yıllık ortalamalar dikkate alındığında Ocak-Şubat döneminde toplam pazar yüzde 30 artarken, otomobil pazarı yüzde 39, hafif ticari araç pazarı yüzde 8 ve ağır ticari araç pazarı yüzde 4 oranında arttı.
Yılın ilk iki ayında otomotiv ihracatı geçen yılın aynı dönemine göre adet bazında yüzde 14 azalarak 165 bin 476 adet oldu.
Ocak-Şubat döneminde bir önceki yılın aynı dönemine göre toplam otomotiv ihracatı dolar bazında yüzde 3, euro bazında ise yüzde 12 azaldı.
‘Yılın Otomobili’ne 27 aday
Otomotiv Gazetecileri Derneği (OGD) tarafından bu yıl 6. kez düzenlenecek “Türkiye’de Yılın Otomobili” seçimi için adaylar belli oldu.
Otomotiv konusunda uzman gazetecilerden oluşan OGD üyelerinin 9 Nisan’da yapacağı oylama sonucu 27 aday arasından seçilecek 7 finalist otomobil, 12 Nisan’da belli olacak. Birinci olan otomobil için ödül töreniyse haziran ayında gerçekleştirilecek. “Türkiye’de Yılın Otomobili” için belirlenen aday otomobiller şöyle:
“Audi A3, BMW 4 Serisi Coupe, BMW 2 Gran Coupe, Dacia Sandero, Fiat Egea Cross, Ford Puma, Ford Kuga, Hyundai i10, Hyundai i20, Jeep Wrangler, Land Rover Defender, Mercedes EQC, Mercedes GLA, Mercedes GLB, Mercedes S-Serisi, Mini Cooper SE, Nissan Juke, Peugeot 208, Porsche Taycan, Renault Captur, Renault Zoe, Seat Leon, Skoda Kamiq, Skoda Scala, Skoda Octavia, Toyota Yaris, Volvo S60.”