Levent Kalkan

Galatasaray Başkanı Dursun Özbek'in salı akşamı katıldığı televizyon programında söylediklerini bir hatırlayalım:
"Galatasaray'ın başarısına, puanına göz dikenlerin, gözünü çıkartırım. El sürenlerin, elini kırarım. Herkes bunu böyle bilsin. Herkes verilen emeğe saygı duysun. O itibarla biz Türkiye Futbol Federasyonu'ndan memnun değiliz. TFF başkanının sergilediği tutum bizim hoşumuza gitmiyor. Trabzonspor, TFF için 'yok hükmündedir' dedi. Biz de aynı düşüncedeyiz..."
Dursun Özbek bu ifadeleriyle maalesef mafyatik bir dille TFF'yi tehdit etmiştir. "Başarımıza göz dikiyorsunuz, gözünüzü çıkartırım. Bizi engellemeye çalışıyorsunuz, elinizi kırarım. TFF'den ve başkanından memnun değiliz, hiç hoşumuza gitmiyorsunuz! TFF bizim için yok hükmündedir, sizi tanımıyoruz, ayağınızı denk alın" demeye getirmiştir...
TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu'nun bu tehditlere boyun eğeceğini hiç sanmıyorum. Bugünden itibaren TFF ile Galatasaray arasındaki gerilimin tırmanacağını düşünüyorum...
Peki ne oldu da TFF ile Galatasaray

Beşiktaş, Macaristan’ın Debrecen kentinde seyircisiz oynanan UEFA Avrupa Ligi 5. hafta maçında İsrail ekibi Maccabi Tel Aviv’e teslim oldu: 1-3.
Maccabi 11. dakikada tehlikeli geldi. Turgeman kaleyi karşısına alarak şutunu attı, top direğin dibinden auta çıktı. 23’te Masuaku’yu çalımlayan Davida ortaladı, ön direkteki Kanichowsky topu filelere yolladı: 0-1.
Beşiktaş 38’de beraberliği yakaladı. Maccabi atağını karşılayan Semih’in pasında defansın arkasına sarkarak kaleciyle karşı karşıya kalan Rafa Silva güzel bir vuruşla topu köşeden filelere gönderdi: 1-1.Rashica 45+1’de pasını yerden yuvarladı, Rafa Silva’nın sert şutunda top yandan dışarı gitti. 45+3’te soldan bindiren Patati yerden sert kesti, boş pozisyondaki Peretz’in plasesi devre biterken Maccabi’yi yeniden öne geçirdi: 1-2.
Kanichowsky 50’de köşeyi denedi, meşin yuvarlak az farkla dışarı gitti. Salih 55’te soluyla sert vurdu, top kaleyi bulmadı. 56’da Patati vuruşunu yaptı, Mert gole izin vermedi. 59’da Ndour topu ağlara yolladı ama Immobile için ofsayt bayrağı kalktı.
Semih

Amrabat'ın Trabzonspor deplasmanında 90+12'de attığı galibiyet golü Fenerbahçe için yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Jose Mourinho 2-1 geriye düşmeleri ardından yaptığı cesur hamlelerle Trabzonspor maçına damgasını vurmuştu. Portekizli hoca, Sivasspor'u 4-0 ve Kayserispor'u 6-2 yendikleri maçlarda ise oyun anlayışını önemli ölçüde değiştirdi.
Fenerbahçe'nin ligdeki performansını Sivasspor maçından önce ve Sivasspor maçından sonra diye ikiye ayırabiliriz. Sivasspor maçına kadar oynanan futbol, doğal olarak kimseyi tatmin etmiyordu. İsmail Kartal dönemindeki agresif hücum oyunu, atak sürekliliği, rakipleri hataya zorlayan ön alan baskısı, akıcı pas trafiği, bunaltıcı pres... Sivas maçından önce bunların hiçbiri tam olarak yoktu. Oyun; eksik, kısır ve sinir bozucuydu...
Jose Mourinho adeta uçurumun kenarından döndükleri Trabzonspor maçından sonra doğru teşhis ve tedaviyle Fenerbahçe'nin oyun kimliğini değiştirdi. Eleştirileri dikkate aldı ve Fenerbahçe için başka bir hayatın mümkün olduğunu

Beşiktaş 2-0 öne geçtiği maçta Göztepe’ye yenilmekten kurtulamadı, zirveyle puan farkı 13’e çıktı. Matsuki 2’de vurdu, Mert gole izin vermeyerek hatasını telafi etti. 3’te Svensson ortaladı, Semih harika bir voleyle topu 90’a yolladı: 1-0. 10’da kaleci Lis’in uzaklaştırmaya çalıştığı top Bokele’ye çarparak Göztepe ağlarına gitti: 2-0. 12’de Bokele bu defa kafayla Beşiktaş filelerini havalandırdı: 2-1. 31’de Taha dönerek vurdu, Mert çıkardı. 32’de Taha kornerden gelen topu nefis bir kafayla gole çevirerek skoru eşitledi: 2-2.
Rashica 69’da ortaladı, ön direkteki Rafa Silva’nın kafasında kaleci Lis topu tokatladı. 75’te Semih arka direğe kesti, Rashica gelişine vurdu, kaleye paralel giden topu savunma uzaklaştırdı. 76’da Immobile voleyi çaktı, top direğin üstünden dışarı çıktı. 82’de Göztepe öne geçti. Fofana, Masuaku’dan kurtulduktan sonra plaseyle topu ağlara gönderdi, Dolmabahçe adeta buz kesti: 2-3. 84’te Immobile nefis vurdu, Taha müthiş bir

Işın Çelebi, Galatasaray'ın geçen haftaki divan kurulu toplantısında neler söylemişti bir hatırlayalım:

"Koç Grubu devlet desteğiyle o sanayileri kurdu. Şimdi onları sponsor olarak Fenerbahçe'nin arkasına koyuyor, devletin imkanını kullanıyor. Haksız rekabet var! Sen OTOKOÇ'u babanın parasıyla mı yaptın? Devlet imkanlarıyla yaptın. Devlet verdi sana o araziyi. Ford'u Gebze'de kendi imkanlarınla mı yaptın? Tüpraş'ı özelleştirmeden kendi imkanlarınla mı aldın? Herkes haddini bilecek! Sen devletin imkanlarını kullanacaksın sonra da Galatasaray'ın karşısına geçip 'Yapı var' diyeceksin. Sen, Hasan Arat'ı ve Beşiktaş'ı Arçelik yapmışsın, yan kuruluşun haline getirmişsin. Esas yapı senin kurduğun koalisyon..."

Neresinden baksanız problemli; neresinden tutsanız elinizde kalacak sözler bunlar. Işın Çelebi'nin Fenerbahçe ve Koç Grubu için söyledikleri bomboş laflar, üzerine konuşmaya bile değmez. Fakat Beşiktaş için kullandığı ifadeler son derece sıkıntılı, gerçeklikten uzak ve akıl dışı...

Sayın Çelebi siz acaba Rahmi Koç'un ismini hiç duydunuz mu?

A Milli Takımımız, UEFA Uluslar B Ligi 4. Grup 5. maçında Galler’i elinden kaçırdı. Bir de penaltı kaçırdığı maçta eşitliği bozamayan ay-yıldızlı ekibimiz liderliğini korurken, Uluslar A Ligi’ne yükselme şansını Karadağ ile salı günü deplasmanda oynayacağı son karşılaşmaya bıraktı. 
Ay-yıldızlılar, Kadir Has Stadı’nın ev sahipliği yaptığı maça kontrollü başlarken daha çok set hücumlarıyla fırsat aradı. Kerem 14’te ceza sahası çizgisi üzerinden şutunu attı, meşin yuvarlak direğin üstünden dışarı çıktı. Galler 25’te tehlikeli geldi. Wilson’un pasında Johnson dengesini kaybederek yere düşünce kalemiz önemli bir tehlike atlattı.
26’da pasla çıkmaya çalışan Galler top kaybı yaptı. Yunus müsait pozisyonda şut yerine pas vermeyi tercih edince fırsat kaçtı. 32’de çok büyük bir şans daha harcadık. Kerem’in akıl dolu pasında kaleciyle karşı karşıya kalan Yunus vuruşunu yaptı, Darlow gol şansı tanımadı. 45+6’da Harris’le sol kanattan gelişen atakta Wilson ceza alanı

Süper Lig'de son 10 yılın şampiyonluk bilançosunu inceleyerek başlayalım...
Galatasaray 5, Beşiktaş 3 kez şampiyon olurken, Başakşehir ve Trabzonspor birer defa şampiyonluğa ulaştı. Bu süreçte Başakşehir tarihinde ilk kez, Trabzonspor tam 37 yıl sonra şampiyonluk yarışını ilk sırada tamamladı.
Fenerbahçe ise son 10 yılda gerçek bir kabus yaşadı. Sarı-lacivertli takım ligi tam 6 defa ikinci sırada tamamlarken hiç şampiyon olamadı.
Galatasaray'ın 5, Beşiktaş'ın 3, Başakşehir ve Trabzonspor'un birer kez şampiyonluk kutladığı ligde Fenerbahçe'nin 6 kez ikinci olup, hiç şampiyon olamaması akıllara zarar bir durumdur. Neresinden bakarsanız bakın soru işaretleriyle dolu bir tablodur...
Fenerbahçe sözkonusu 10 yılın yarısında kendi hataları yüzünden şampiyon olamamıştır, doğrudur. Fakat en az 5 sezon TFF içinde yuvalanan çeşitli yapılar tarafından açık bir şekilde engellenmiştir, karpuz gibi doğranmıştır. Yukarıdaki tablonun başka bir izahı yoktur.
Şimdi gelin açık açık gerçekleri konuşalım, Türk futbolunda yapı var mı, yok mu somut örneklerle anlamaya

Beşiktaş, Rams Başakşehir deplasmanında 2 puan daha bıraktı. Galatasaray ve Kasımpaşa yenilgilerinin ardından Başakşehir’le berabere kalan Kartal’ın zirveyle puan farkı 10’a çıktı: 0-0.
Svensson 7’de yerden bıraktı, ceza sahası dışındaki Rafa Silva’nın gelişine vuruşunda kaleci Muhammed topu çelmeyi başardı. Piatek 15’te cepheden çok sert vurdu, meşin yuvarlak direğin hemen üstünden dışarı çıktı.
23’te Rafa Silva ceza sahasında dönerek vurmak istedi, araya giren Ömer Ali izin vermedi. 42’de Lucas Lima arka direğe sert ortaladı, Deniz Türüç topa ayak koyamadı. 45+3’te Joao Mario penaltı noktasına ortaladı, Semih dönerek şutladı, top yandan dışarı giderken ilk yarı golsüz bitti.
Rafa Silva 51’de çaprazdan şutunu attı, meşin yuvarlak kaleyi bulmadı. Berat 53’te ceza alanı dışından şansını denedi, sonuç gelmedi.
74’te Leo Duarte sağ çaprazdan çok sert vurdu, defansa çarpan top kornere çıktı. Son bölümlerde kontrolü ele geçiren Beşiktaş gol için baskısını artırdı.