Levent Kalkan

Mecidiyeköy'deki tarihi Ali Sami Yen Stadı'nın sadece üst kullanım hakkı Galatasaray'a aitti. Ödenmeyen kiralar yüzünden sözleşmenin normalde tek taraflı feshedilmesi gerekirken, Galatasaray'a TOKİ tarafından 2011 yılında bedelsiz 50 bin kişilik yeni bir stat hediye edildi.
Galatasaray Kulübü, çatının kapatılacağını sözleşmeyle taahhüt etmişti, aradan geçen 13,5 yıla rağmen bu sözünü yerine getirmedi. Daha sonra, 'Çatıya ihtiyaç yok' diyerek stadın yakınına basketbol salonu yapacaklarını duyurdular. Stadın alt kısmında 62 dönümlük yeni bir arsayı 49 yıllığına kiralayıp projeyi 3-4 yıl önce duyurdular. Bu hızla giderlerse temelini de önümüzdeki 15-20 yıl içinde atarlar diye tahmin ediyorum!..
Florya projesinde olan, biteni biliyorsunuz. Emlak Konut GYO, Galatasaray'ın Florya'yı boşaltmaması yüzünden anlaşmayı iptal etmişti. Ardından taraflar arasında yeni bir sözleşme yapıldı ve Florya gerçek değerinin çok altında bir bedelle ve üstelik bu kez imarlı olarak Galatasaray'a devredildi. Galatasaray daha sonra Florya'daki

Trendyol Süper Lig'de yeni sezon yeni umutlarla başladı ama beklentilerin aksine Merkez Hakem Kurulu cephesinde değişen hiçbir şey yok. Herkesin şikayet ettiği MHK başkanı ve yönetim kurulu hiç gitmemiş gibi. Ahmet İbanoğlu'nun terk ettiği başkanlık koltuğunda Ferhat Gündoğdu değil de, başka birileri oturuyor sanki...

MHK, ligde 5. hafta maçlarını yönetecek hakemleri çarşamba gününden ilan etti. Yapılan atamalar yine son derece problemli. Bir kez daha izahı ve mantığı olmayan çok sayıda atama yapıldı.

Örneğin, Galatasaray-Çaykur Rizespor maçında Arda Kardeşler görevlendirildi. Kardeşler geçen sezon Galatasaray'ın 6 maçında hakem, 1 maçında VAR hakemiydi. Son derece garip biçimde Galatasaray ile Fenerbahçe arasında oynanan iki derbiyi de o yönetmişti. İkinci maçın 21. dakikasında Djiku'ya çıkardığı kırmızı kart derbi tarihine kara bir leke olarak geçti. Ancak yeni MHK böyle bir skandal hiç yaşanmamış gibi ligin daha 5. haftasında Arda Kardeşler'i yine bir Galatasaray maçında görevlendirmekte bir sakınca

Trendyol Süper Lig'de sezonun ilk İstanbul derbisi Fenerbahçe ile Galatasaray arasında 21 Eylül Cumartesi günü Ülker Stadı'nda oynanacak. Geçen sezon 18. hafta Kadıköy'de oynanan derbi golsüz bitmişti. 37. hafta yapılan rövanş maçını ise Fenerbahçe 1-0 kazandı.
Son derece garip ve anlaşılmaz biçimde geçen sezon iki derbiyi de Arda Kardeşler yönetti. Kardeşler'in ikinci maçın 21. dakikasında Djiku'ya çift sarıdan çıkardığı kırmızı kart günlerce konuşuldu. Malumunuz, taklacı Torreira'nın kendisini yere attığı pozisyon faul bile değildi. Faul olsa dahi pozisyon orta sahadaydı, kurallara göre asla sarı kart çıkmazdı fakat Kardeşler için hiç fark etmedi. Maçı orada bitirmeyi hedeflemişti ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Fenerbahçe tarihi bir performans ortaya koyarak derbiyi kazandı...
Ligin genel kalitesi ve zorluk düzeyi özellikle son 2 yılda sert biçimde çakıldı. Bu durum derbilerin önemini daha da artırmış görünüyor. Örneğin Fenerbahçe geçen sezon

Beşiktaş, UEFA Avrupa Ligi play-off turu rövanşında konuk ettiği Lugano’yu dağıttı, lig aşamasına adını yazdırdı.
Kartal maça golle başladı. Masuaku frikikten müthiş vurdu, kalecinin güçlükle çeldiği topu Immobile kafayla filelere yolladı: 0-1. 13’te yine Immobile karşı karşıya pozisyonda vuruşunu yaptı, kaleciyi de geçen meşin yuvarlağı savunma son anda uzaklaştırdı.
27’de Grgic ortaladı, Papadopoulos’un kafa vuruşunda Mert topu kontrol etti. Rashica 29’da çok net bir fırsatı kaçırdı. Kosovalı oyuncu kaleciyle karşı karşıya durumda vuruşunu yaptı, Saipi topu uzaklaştırdı. 41’de Immobile plaseledi, kaleci topu çeldi. Dönen topa Semih vurdu, savunma topu çizgiden çıkardı.
59’da sürpriz bir golle skora denge geldi. Savunmanın arkasına sarkan Bislimi pasını yolladı, Vladi topu boş kaleye bıraktı: 1-1.
Beşiktaş 65’te hazırlanış olarak harika bir golle yeniden öne geçti. Rafa Silva’nın mükemmel asisti Lugano defansını bir anda oyundan düşürdü, kaleciyle karşı karşıya kalan Gedson tek vuruşla ağları havalandırdı:

Galatasaray'ın Avrupa'da oynadığı son 8 maçın bilançosu şöyle:
6 yenilgi, 1 galibiyet ve 1 beraberlik...
Bu süreçte Bayern Münih ve Young Boys'a ikişer kez yenilirken, Kopenhag ve Sparta Prag'a birer kez mağlup oldular. Manchester United'la berabere kaldılar, tek galibiyeti Sparta Prag'a karşı İstanbul'da elde ettiler.
Galatasaray bu maçlarda 19 gol yedi. Müsabaka başına kalesinde 2,37 gol gördü. Atılan gol ise 11'de kaldı. Maç başına 1,37 gol attılar.
Galatasaray geçen sezon önce Şampiyonlar Ligi'ne hemen ardından ise şampiyon olacağını iddia ettiği UEFA Avrupa Ligi'ne havlu atmıştı. Bu sezon ise yeni formatla oynanacak Şampiyonlar Ligi'ne adım atamadan Avrupa Ligi'ne yol aldı. Maddi kayıp 25 milyon euronun üzerinde, prestij yerlerde...
İyi ama burada bir gariplik yok mu? Türkiye'de üst üste 2 yıl şampiyon olurken kırılmadık rekor bırakmayan Okan Buruk'un Galatasaray'ı Avrupa'ya çıkınca neden karizmayı sürekli çizdiriyor? Sparta Prag ve Young Boys gibi son derece mütevazı rakipler karşısında bile neden baltayı hep taşa vuruyor?
Sorularımıza devam edelim...

Avrupa Ligi play-off ilk maçında Lugano’ya konuk olan Kartal istediğini almayı başardı. Devre Gedson ve Bislimi’nin karşılıklı golleriyle kapandı. Duble yapan Gedson takımını yeniden öne taşıdı, Al Musrati’nin kafası farkı ikiye çıkardı. Steffen ve Paulista’nın (k.k.) sayılarına engel olamayan siyahbeyazlılar turu İstanbul’a bıraktı.

Paulista’dan asist

Beşiktaş, Avrupa Ligi play-off ilk maçında konuk olduğu Lugano ile yenişemedi. 17’de Aliseda yakın mesafeden vuruşunu yaptı, Paulista çizgiden çıkardı, ardından Mert topa sahip oldu. 20’de Vladi karşı karşıya pozisyonda vurdu, Mert geçit vermedi. 21’de Beşiktaş öne geçti. Paulista’nın uzun pasıyla solda buluşan Gedson sert bir şutla gol perdesini açtı: 0-1. 34’te skora denge geldi. Defansın arkasına sarkan Bislimi yerden bir vuruşla Mert’i avladı: 1-1. 36’da Vladi kafayı vurdu top az farkla dışarı çıktı.

Goller üst üste geldi

Kartal 52’de yeniden üstünlüğü yakaladı. Rafa Silva’nın harika pasında Gedson kendisinin ve takımının ikinci

Fenerbahçeli Ferdi Kadıoğlu; her teknik adamın, her başkanın ve her taraftarın takımında görmek isteyeceği bir oyuncu. Ne kadar değerli olduğunu en son EURO 2024'te gözler önüne sermişti. Harika karakteri, müthiş mücadelesi ve aidiyet duygusuyla örnek bir sporcu. Misal benim gözümde elmas kadar değerli.
Doğal olarak Beşiktaşlı, Galatasaraylı ve Trabzonsporlu birçok arkadaşım var. İstisnasız hepsi, "keşke bizde olsa" diyor. Ferdi, rakip taraftarların bile çok takdir ettiği hatta sevdiği bir oyuncu yani.
Fakat Ferdi her şeye rağmen gitmeli... Çünkü kaçınılmaz olan bu ayrılık için en doğru zaman geldi.
Malumunuz, Ferdi isteseydi iki yıl önce sözleşmesini uzatmaz bedava giderdi. Fakat öyle yapmadı, Fenerbahçe'de kalarak mücadelesine devam etti.
Neticede ne oldu? Hem Ferdi hem de Fenerbahçe kazandı. Ferdi'nin 2022'deki değeri 10 milyon euroydu, bugün tam 35 milyon euroluk resmi teklif var. Brighton 5 milyon eurosu bonus olmak üzere 35 milyon euro vermeye hazır Ferdi'ye.
Fenerbahçe yönetimi ise akıllara zarar bir biçimde milli

Antalyaspor henüz 23. saniyede bulduğu şok golle üstünlüğü yakaladı. Larsson’un pasında Mert’le karşı karşıya kalan Samudio fileleri havalandırdı: 0-1. Kartal 13’te Immobile ile eşitliği yakaladı. Rashica’nın pasını alan Immobile topu direğin dibinden ağlara yolladı: 1-1. Beşiktaş 23’te öne geçti. Semih, Veysel’den söktüğü topu yerden bıraktı, Immobile kendisinin ve takımının ikinci golünü attı: 2-1. 40’ta Rafa Silva kaleciyi de geçip vurdu, Thalisson topu çizgiden çıkardı.
Thalisson 50’de vuruşunu yaptı, Mert geçit vermedi. 51’de Erdoğan arka direğe kesti, Samudio kafayla skoru eşitledi: 2-2. Rashica 56’da ara pasını yolladı, defansın arkasına sarkan Rafa Silva topu ağlara bıraktı: 3-2. Emirhan 66’da topu filelerle buluşturdu ancak ofsayta takıldı. Antalya, Güray’ın atılmasıyla 63’te 10 kişi kalırken, Beşiktaş 4. gol için yüklendi. 89’da Mustafa Hekimoğlu çaprazdan vurdu, top direğin dibinden dışarı çıktı. Muçi 90+5’te maçı bitiren golü attı: 4-2.