Hasan Mert Kaya

Hasan Mert Kaya

Tüm Yazıları

Dünya tarihinde birçok kıtlık, savaşlara ve salgın hastalıklara bağlı ekonomik kriz yaşandı. Ancak şimdiye kadar yaşanmış en büyük ekonomik kriz  kuşkusuz 1929 Büyük Buhranı  oldu. Krizin etkileri dünya savaşına denk bir yıkımı beraberinde getirdi.

ABD’nin Ekonomik Kâbusu: 1929 buhranı

Geride bıraktığımız 2 Nisan günü ABD ve dünya piyasaları için yeni bir başlangıcın da tarihi oldu. Başkan Doland Trump’ın açıkladığı yeni gümrük vergileri başta Çin ve Avrupa Birliği olmak üzere birçok ülkede ekonomik bir savaş ilanı olarak algılandı. Trump’ın anonsuna ABD piyasaları ve borsası da hızla tepki verdi ortalık toz duman oldu. Bu gelişmeler aklıma 1929 Büyük Amerika Buhranı’nı getirdi. Yıkıcı etkileriyle önce ABD’yi, ardından Avrupa ve tün dünyayı 1930’lu yıllar boyunca kasıp kavuran ABD ekonomik bunalımı ardında çok büyük enkazlar bırakmış, toplumsal çöküş ve beraberinde yaşanan dönüşümlerle kriz sonrasında başka bir dünya kurulmuştu. 1929 yılında başlayan ve etkileri domino taşı gibi dünyanın hemen tüm sanayileşmiş ülkelerini derinden vuran krizin çıkış noktası ABD’de borsanın çöküşü olmuştu.

Haberin Devamı

ABD’nin Ekonomik Kâbusu: 1929 buhranı

İşsizler ve evsizler...

18.Yüzyıl’da başlayan Sanayi Devrimi 20.Yüzyıl başlarında doruk noktasına ulaşmış ve endüstrileşme ile beraber büyük şehirlerin etrafında çok ciddi bir işgücü nüfusu oluşmuştu. Kriz en güçlü darbelerinden birini madencilik sektörüne vurdu. Madenciliğin ardından tarım ürünlerinde yaşanan ortalama %40 civarındaki fiyat düşüşü büyük paniği tetikledi. Bu durumu ülkenin lokomotif sektörlerinden olan inşaat sektöründeki faaliyetlerin hızla durması izledi. 1929 Bunalımı nedeniyle dünya genelinde 50 milyon insanın işini yitirdi, tüm dünyadaki toplam üretim %42 oranında ve dünya ticareti de %65 oranında azaldı. 1929 krizi kelimenin tam anlamıyla bir milat oldu. O zamana kadar dünyada görülen krizlerde dünya ticareti maksimum %7 oranında düşmüştü. Yaşanan krizin büyüklüğüne rakamlarla bakıldığında 1929 bunalımının ne kadar sarsıcı olduğu kolayca anlaşılır.

ABD’nin Ekonomik Kâbusu: 1929 buhranı

Krizin derinliği: I. Dünya Savaşı

1929 Büyük Amerikan Depresyonu olarak da adlandırılan krizi analiz ederken kuşkusuz 20.Yüzyıl başlarında insanlık tarihinin gördüğü en büyük yıkımlardan biri olarak kabul edilen I.Dünya Savaşı’nın tüm dünyada oluşturduğu ekonomik ve sosyal durumu da incelemek gerekiyor. I. Dünya Savaşı tüm dünyayı etkilemiş, savaş sonrasında oluşan dünya tablosundaki yaşadıkları değişimler nedeniyle vedünya ekonomisine etkilerinden dolayı ABD, Birleşik Krallık ve Almanya olmuştu. Savaş öncesinde en güçlü hegemonik devlet olan İngiltere kayıpları nedeniyle ekonomisi giderek zayıflayan bir ülkeye dönüştü. Savaş sonrası Amerika’dan alınan borçla yeniden kurulan ve altın standartına dayandığı için hızla değer kazanan İngiliz poundu ülke ihracatının azalmasına yol açtı. İhracatın azalması daha fazla altının ülke dışına gitmesine, buna bağlı olarak yeniden borçlanmaya neden oldu. Ek olarak bir diğer Avrupa devleti olan Almanya ise Amerika’nın savaş sonrasında istediği tazminat sorunuyla bunalıyordu. Savaş sonrası ekonomisi iflas eden Almanya, tazminat sorununu mevcut kaynaklarıyla çözemeyince çözüm olarak para basmayı denedi. Bu para Amerika tarafından kabul edilmedi ve sonuç olarak Almanya’da hiperenflasyon oluştu. ABD Almanya ve İngiltere’den istediği tazminat ve geri ödemelerin altın olarak ödenmesini istiyordu ama dünyadaki mevcut altın stoğu bu ödemeler için yetersizdi. Bu nedenle tazminatlar ile kredilerin mal ve hizmet olarak ödenmesi bir ara çözüm olarak uygulandı fakat bu sefer de ABD’nin kendi mal ve hizmet sektörleri bu durumdan çok olumsuz etkilendi. Son bir çözüm olarak gümrük duvarları koyma yoluna gidildi ancak bu da işe yaramadı ve dış ticareti iyiden iyiye azalttı. Gelinen noktada Amerika bu ihtimalleri hesaba katmadan açmış olduğu kredileri geri alamadı. Tazminat sorunu 1926 yılında ABD’nin Almanya’ya yeniden yapılanması için kredi vermesi, yapılanmasını tamamlayan Almanya’nın da daha sonra ABD’ye borçlandığı tazminatı ödemesi planıyla aşılacaktı. Bu aslında etkileri günümüze kadar uzanan bir borç köleliğinden başka bir şey değildi.

Haberin Devamı

ABD’nin Ekonomik Kâbusu: 1929 buhranı

Kriz ya da fırtına öncesi ABD

Haberin Devamı

1920’li yılların başlarında ABD’de borsa dışındaki ekonomik göstergeler gayet iyi durumdaydı. Üretim ve istihdam oranı yüksek, ücretler makul ve fiyatlar da piyasa koşullarında kabul edilebilir durumdaydı. Fakir kesimlerin yanı sıra toplumun çoğunluğu geçmişte hiç olmadığı kadar varlıklı ve refah içindeydi. 1924-1929 yılları arasında ülkede otomobil, yapı, elektrikle çalışan makineler gibi yeni endüstriler gelişmeye başlamış ancak gelişen endüstrilere talebin fazla olması borsanın spekülatif olmasına sebep olmuştu. Bu nedenle ABD yönetimi 1928 yılında verdiği kredileri New York Borsası için geri çekmek durumunda kalmıştı. Bu dönemin en dikkat çekici yanlarından biri toplumun geneline egemen olan “az çalışarak çok kazanmak, az emekle çabucak zengin olmak” düşüncesiydi. Tabi bu eğilim beraberinde spekülatörleri de hızla getiren bir ortamdı. 1926 yılında Florida’da meydana gelen spekülatif gayrimenkul balonunun patlaması Amerikan toplumunun o zamanki bu eğiliminin karakteristik bir örneği olarak kayıtlara geçti.

Kara Perşembe

1929 yılının Ekim ayı ABD New York Borsası için kıyametin koptuğu tarih oldu. Spekülatif büyümelerle şişen borsanın yükselişi ayın başında durdu ve belli başlı bazı büyük holdinglerin senetlerinde önemli düşüşler yaşandı. Borsada yaşanan bu gerileme yabancı yatırımcıları ürküttü ve 21 günü bu yatırımcıların büyük çoğunluğu hızla ellerindeki varlıkları satıp borsadan çekilmeye başladı. 24 Ekim günü borsa artık en diplere düşmüş, o yılın fiyatlarıyla bugüne göre çok daha büyük bir meblağ olan 4.2 milyar dolar eriyip yok olmuştu. Yaşanan panikte 4.000 banka peş peşe batmış ve on binlerce insanın tüm varlığı buhar olup gitmişti.

ABD’nin Ekonomik Kâbusu: 1929 buhranı

Değişen Hayatlar acı sonuçlar

Dünya tarihinde birçok kıtlık, savaşlara ve salgın hastalıklara bağlı ekonomik kriz yaşandı. Ancak şimdiye kadar yaşanmış olan en büyük ekonomik kriz kuşkusuz 1929 Büyük Buhranı oldu. I. ve II. Dünya Savaşları silahların getirdiği yıkım ve ölümlerle yaşandı ancak 1929 Krizi de etkilerinin derinliği, kalıcılığı ve sarsıcılığı bakımından dünya savaşına denk bir yıkımı beraberinde getirdi. Kriz öncesinin takım elbiseli insanları tarlalarda bezelye yetiştirerek, ellerindeki eşyaları yiyecekle takas ederek hayatta kalmaya çalıştılar. Binlerce insan intihar etti, on binlerce insan akıl sağlığını yitirdi ve 50 milyon kişi işsiz kalırken milyonlarca insan da ağır depresyona girdi. Hammadde fiyatları neredeyse tamamen değersizleşirken, toptan fiyat endeksleri yer yer %60 oranında düştü, dünya sanayi üretimi %45, dünya ticareti %80’e varan oranlarda azaldı. Bu durum fuhuş, kaçak alkol üretimi, uyuşturucu ve toplumsal düzenin bozulmasını tetikledi. Almanya’da Nazizm böyle bir iklimde yeşerip iktidara geldi. Faşizm Avrupa geneline yayıldı. 1929 ABD Büyük Buhranı sonrası dünya bir daha asla eski dünya olmadı.