Güldener Sonumut

Güldener Sonumut

ntvbenelux@gmail.com

Tüm Yazıları

Ukrayna-Rusya savaşında ateşkes henüz ufukta görünmüyor, ancak süreç hızlanıyor. Öyle ki, Avrupa’daki savunma sanayi hisseleri iki hafta önce borsada roket gibi fırlamıştı. Şimdilerde ise biraz kâr alımı, biraz da ateşkes ihtimali nedeniyle düşüş trendine geçti. Buna rağmen, geçtiğimiz Perşembe günü Brüksel’de düzenlenen Avrupa Birliği (AB) Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde liderler, Avrupa Komisyonu’nun “Avrupa’yı Yeniden Silahlandır” belgesini prensipte kabul ederek Avrupa savunma sanayisini ciddi şekilde canlandırma kararı aldılar. 

Haberin Devamı

34 ülkeli ‘Gönüllüler’ Koalisyonu

ABD, İngiltere ve Türkiye şimdilik yok 

Son yıllarda, Avrupa ülkelerinin savunma ihalelerinin üçte ikisinin ABD firmalarına tahsis edildiğini hatırlamak gerekiyor. ABD’nin AB savunma pazarında tercih edilme gerekçesi, Komisyon’un belgesinde yer alıyor. AB stratejisi, ABD’nin “geleneksel olarak güçlü bir müttefik” olduğunun altını çizerken, Washington’un “Avrupa’ya aşırı bağlı olduğu düşüncesinde olduğunu ve birincil güvenlik garantörü olarak tarihsel rolünü azaltarak yeniden dengelenmesi gerektiğini” belirtiyor. Bu çerçevede AB, ABD ile bir güvenlik ve savunma iş birliği anlaşması imzalamadan Washington’u savunma pazarına dahil etmeyi ve ABD’nin 800 milyar Euro’luk fondan yararlanmasını şimdilik düşünmüyor.

Ancak, AB’nin henüz üretmediği ve ihtiyaç duyduğu teknolojileri ithal etme hakkını saklı tutuyor. 

AB’den ayrılmış olan İngiltere ile güvenlik ve savunma iş birliği anlaşması imzalamak için teşvik edici bir kısıtlama getiren Brüksel, Londra ile bu anlaşmanın imzalanması halinde İngiltere’nin AB savunma pazarına doğrudan girebilmesini sağlayacak. EFTA üyesi Norveç ise AB ile EFTA ülkeleri arasındaki anlaşmalar çerçevesinde, kısa adı SAFE olan Avrupa Güvenlik Eylem Planı’ndan istifade edebilecek. 

AB’ye aday ülkelerden Türkiye ve Sırbistan ise süreçten dışlanmadılar. Güvenlik iş birliği ve güvenilir belge alışverişi protokolü imzaladıktan sonra AB’nin savunma ve güvenlik pazarında yer alabilecekleri gibi, 800 milyar Euro’luk fondan da faydalanabilecekler. Bu noktada, AB içinde ilginç bir “ulusalcılık” ya da AB vatanseverliği” geliştiğini gözlemlediğimi söylemem gerekiyor. 

Haberin Devamı

Koalisyon şekilleniyor 

Ukrayna ile Rusya arasında ateşkes sağlanması halinde, bu ateşkesin gözlemlenmesi için formüller üzerinde çalışan Paris ve Londra, şimdilik ‘Gönüllüler Koalisyonu’na katılacak ülkeleri belirliyor ve taslak eylem planını oluşturuyor. Nitekim Londra Zirvesi’nin ardından düzenlenen basın toplantısında Başbakan Starmer, koalisyonun yaklaşımının dört temel bileşenini şu şekilde özetlemişti: Ukrayna’ya askeri yardım akışını sürdürme taahhüdü, kalıcı bir barış anlaşmasının Ukrayna’nın egemenliğini ve güvenliğini sağlaması, olası işgalleri caydırmak için herhangi bir barış anlaşmasının ardından Ukrayna’nın savunma amaçlı askeri kabiliyetlerini artırma taahhüdü ve Ukrayna’nın güvenliğini garanti altına almaya hazır birden fazla ülkeden oluşan bir koalisyon geliştirilmesi… 

Bu noktada Fransa ve İngiltere, Türkiye’nin de dahil olduğu 34 ülkeyi bu hedefler etrafında birleştirmeyi başardı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, AB Zirvesi sırasında Ukrayna-Rusya arasındaki ateşkesin gözlemlenmesi için bir yandan Gönüllüler Koalisyonu’ndan bahsederken, diğer yandan BM barış gücü ihtimalini de dile getirdi. Kuşkusuz, BM opsiyonu bir B planı olarak masada yer alıyor. Ancak şu an itibariyle İngiltere

Haberin Devamı

ve Fransa, koalisyonun komuta yapısını ve Orbat (savaş düzeni) planını oluşturuyor. 

İlginçtir ki, ABD, Avrupa ülkelerinden kıtanın güvenliğini üstlenmelerini isterken, AB’nin daha bağımsız olmasını ve Brüksel’in Washington’dan özgürleşme sürecini başlatmış gibi görünüyor. Bu süreç aynı zamanda bir “Avrupa vatanseverliği” dalgasını da tetiklemiş olabilir. 

Keza Voice of America, Radio Free Europe, USAID gibi kuruluşların kapanmasıyla ABD, kısa adı OSINT olan açık kaynak istihbaratından kendini mahrum etmiş oldu. Aynı zamanda, Avrupa’nın üçüncü sanayi devrimini savunma sanayisinden başlatmasına da vesile oldu. 

İngiltere ve Fransa’nın Ukrayna konusunda başlattığı Gönüllüler Koalisyonu’nun ABD ile olan stratejik bağlarının ne kadar süreceği merak konusu. Ancak ABD’nin ebedi müttefiki olarak bilinen Merkez ve Doğu Avrupa ülkeleri ile Baltık ülkeleri, Washington yönetimine biraz daha çekimser ve kuşkucu yaklaşmaya başladılar.