Gökçer Tahincioğlu

Gökçer Tahincioğlu

yuzlesme@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Geçtiğimiz hafta, siyasi tarih açısından çok önemli bir dava “beklenmedik” bir biçimde sonuçlandı.

Kararla, çözüm sürecinin sonlanmasına yol açan Suruç ve Ceylanpınar saldırılarıyla ilgili muamma da derinleşti.

***

Suruç’ta, 20 Temmuz 2015’te Amara Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen canlı bomba saldırısında 33 genç yaşamını yitirdi.

Bulunamayan IŞİD mensupları hakkında açılan dava dışında, biri dönemin Suruç Emniyet Müdürü olmak üzere üç polis hakkında dava açıldı.

Dönemin Suruç Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal’a “görevi ihmal” suçundan 7 bin 500 lira para cezası verilip, bu cezayı da 12 taksitte ödemesi kararlaştırıldı.

Haberin Devamı

Dosya gösteriyor ki Yapalıal’a Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından da “uyarma” cezası vermekle yetinilmiş.

Gerekçesi, tüm Türkiye’de aranan Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün canlı bomba saldırısını nasıl yaptığını da gösteriyor:

“İlçe girişinde arama tedbiri yaptıkları, ancak pek çok cadde ve sokakta önleme araması yapılmasına karar verilmesine rağmen Amara Kültür Merkezi ve çevresinde önleme araması yaptırmadığı...”

İlçe girişindeki aramalar ise otobüslerle ilçeye gelen gençlere yönelik.

Yapalıal’dan çok sonra haklarında dava açılan iki polis daha var; o dönemde Suruç TEM Şube’de görevli polis memuru Ali Koçak ile amir olarak görev yapan Ahmet Oğuz Davarcı.

Her ikisi de Alagöz hakkında, olaydan 40 gün önce Suriye’deki çatışma bölgelerine gittiğine ve terör eylemi yapabileceğine yönelik istihbarat gelmesine rağmen, bu istihbaratın gereğini yerine getirmemekle suçlanıyor.

Davanın ilk duruşması kısa süre önce yapıldı.

Dosyadaki bilgiler, Davarcı’nın İstanbul’a tayin olduğunu, Koçak’ın ise polislikten ayrılarak Kırşehir’de memurluk yaptığını, ancak FETÖ soruşturmasında tutuklandığını gösteriyor.

Her ikisinin savunması, “aramanın” nasıl yapıldığını ortaya koyuyor:

“Alagöz’le ilgili istihbarat geldi ama ne fotoğrafı vardı ne Türkiye’ye giriş yapabileceğine yönelik bir bilgi.”

Alagöz’ün elini kolunu sallayarak nasıl Suruç’a geldiği, kardeşi Yunus Emre Alagöz’ün ise 10 Ekim’de Ankara’ya kadar nasıl bombalarla yolculuk ettiği hâlâ “muamma”.

Haberin Devamı

***

Suruç’tan 2 gün sonra Ceylanpınar saldırısıyla çözüm süreci sonlandı.

Şanlıurfa 2. Ağır Ceza Mahkemesi, bu davada yargılanan dördü tutuklu dokuz kişi için beraat kararı verdi.

PKK, önce, “Apocu fedai timi” adı altında sahiplendiği terör saldırısı için sonra, “Merkezi kararla yapılmadı, resmi bir birimimiz yapmadı” açıklamasında bulundu ama bu da ilk açıklamayı açıklamaya yetmiyor.

HTS verilerinin imha edilmesi, yargılanan sanıkların hiçbirinin parmak izinin evde çıkmaması, eve hiç gitmediğini söyleyen bir polisin dört ayrı parmak izinin evde bulunmasına rağmen soruşturulmaması, sanıkları tutuklayan hâkimin, otopsi savcısının, ilçedeki 22 polisin FETÖ nedeniyle ihraç edilip tutuklanması, çelişkili ifadeler, eldeki tek delil olan ihbar telefonunun yapıldığı numaranın sahibinin, adına 10 ayrı hat alındığını söylemesi de aydınlatılamayan sürecin parçaları.

Temmuz 2015’te yaşananlardan geriye kalan tek şey şüpheli soru işaretleri.