Gökçer Tahincioğlu

Gökçer Tahincioğlu

yuzlesme@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları
Haberin Devamı

İsmi ve yaşadığı kent gizli kalmak zorunda zira yaşamından endişe ediyor.
Memleketine dönemiyor zira erkek kardeşleri sonucuna katlanacağına dair haber göndermiş.
Hak ihlallerine yönelik iğne ucu büyüklüğünde bir kararın bile FETÖ etiketiyle damgalanarak olası kararların önünün alındığı, Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın açlıklarının ölüm sınırına dayandığı, şiddetle hiç bağı olmamış insanların işsiz bırakıldığı bir iklimde bir kişinin işsizliğinin ne önemi var!
Var elbette.
Zira onun çaresizliğiyle iklim birbirinden farklı değil.
***
Ağlamaklı telefonda:
“Kızlar alınır satılır. Böyle bir ortamda büyüdüm. Okutmak istemediler ama çok başarılıydım. Öğretmenler burs bulunca bitirdim liseyi, ilk senemde üniversiteyi kazandım. Dört ablam ‘satılır’ gibi evlendirildiğinden belki bana sıra gelmemişti. Okul bitince memlekete döndüm, çilem başladı. Her gün birkaç kez dayak yiyordum. Ağabeyim dövüyor, diğer ağabeylerim onaylıyor. Deli gibi, yalvara yalvara iş aramaya başladım. Hem dışarı çıktığım için hem de ‘Ekmek yiyorsan para getireceksin’ diye dövülüyordum. Mülakatlara kaldım kaç kez. ‘Yakınımdır’ yazısını getirenler geçti. Valiye, kaymakama gittim, yalvardım ‘Torpilim yok’ diye. Bir kere kaymakama gittim, yüzüm gözüm şiş. 8 kişi alınacak. Söz verip gönderdi, yine almadı. Beklerken de her gün dayak yedim. Babam da vardı evde ama felçliyken annemi döven bir adam beni mi savunacak, savunmadı. Sonra iki eşli bir adama vermeye kalktılar beni.
***
Yengemin yardımıyla kaçtım. Okuduğum kente... Valiyi mi aramadım, vekilleri mi, kaymakamı mı... Kadro da istemiyordum, iki lokma ekmek. Bir tek Kültür Müdürü ile İş-Kur Müdürü sahip çıktı. Her yeri aradılar. Hatta kentten ayrılan birinin boşalan evini ayarladılar. Eşyalar bulundu. Evim oldu ama kirayı ödeyemiyorum ki. Annem öldü, mezarına bile gidemedim korkudan. Kapı kapı gezerek, 6 aylığına iş bulabildim. Sözleşme bitti, uzatılmadı. Çaresiz valiye gittim yine. Söz vermişti bana. Kovdu beni. Sonunda bir çağrı merkezine yerleştim. Psikolojik sorunun varmış, senin gibileri çalıştırmıyoruz diye 3 ay sonra çıkardılar. Aile Bakanlığı’nı aradım defalarca. İş yerini arayıp ‘Çıkartmayın’ dediler. Ama çıkışım verildi. İlaç bile alamıyorum. Yine bakanlığı aradım. Biri, ‘Yüzümü kara çıkartmayacağın ne malum’ dedi. Israrla aradım. ‘Seni işe alacağız’ dediler. Bekledim. ‘Durduruldu, almıyoruz’ dediler. Soruyorum, yapayalnızım, öldürülmekten korkuyorum, dönebileceğim yer yok, çalışmak istiyorum. Söyleyin, ne yapayım?”
Kadın Meclisleri ve bileşenlerinden Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu genç kadının yanında. Platform Genel Sekreteri Fidan Ataselim de bakanlığa ve tüm kadınlara, “Bakanlık, son şiddet olaylarından sonra yaptığı açıklamalarla tutarsız bir tavır izliyor. Biz bu arkadaşımızın yanında olacağız. Şiddet gören, yalnız olduğunu düşünen diğer kadınlar da susmasın. Bakanlığın tutumunu düzelteceğini, sözünü tutacağını umuyoruz” çağrısını yapıyor.
Yalnızlıkla öldürülmeye çalışılan bir kadın, susmuyor ve avaz avaz destek istiyor.