Önsöz:
Sevgili Türkiyeliler.
Televiyonlarda, gazetelerde "Babalar bir bir yakalanıyor" haberleri sizi aldatmasın.
Türkiye'nin muhtelif yerlerinde kırmızı pasaport almaya hak kazanmış irili ufaklı yüzlerce baba daha var. Sizi bu konuda aydınlatmayı bir vatandaşlık görevi olarak görüyor ve Türkiye babalar rehberini kıvançla yayınlıyorum.
* * *
Babaların en büyük haraç bölgesi olan İstanbul ikiye ayrılmış durumda.
Eğlence yerlerinde Avrupa yakasının haracını Boşnak Cevdet, Anadolu yakasının haracını ise Çerkez Celalettin yiyor. Buralarda dansözlere yapıştırılan her yüz bin liranın yüzde onunu "Slikon Cevdet" alıyor. Çay bahçelerinde içtiğiniz her çay için "Rizeli Demlik baba"ya, meyve suyu için ise "Önce hüplet sonra gümlet" babaya haraç verme zorunluğu var.
Köprüden geçenlerden haracı ise Devlet baba alıyor...
Ankara da mafyası bol bir şehir.
Ankara'da eğlence yeri olmadığı için kadın günlerinde toplanan paralardan haraç alıyor babalar. Bunların en ünlüsü de "Kısır baba", "Reşat ve Cumhuriyet" babalar.
Ankara'nın en büyük eğlence merkezi olan Meclis'in haracını ise "Derin devlet baba" yiyor.
Anıtkabir'i ziyarete gelenlerden alınan haracın ise baba "Laik Levent" tarafından toplandığı gelen bilgiler arasında.
Körfez'de de mafya kök salmış durumda. Daha önceleri kumarhaneler açıkken kumarhanelerin haracını yiyen "Rulet Rasim" şimdi kahvelerdeki pişti oyunlarından haraç alıyor ama durumdan pek memnun değil. Eskiden limuzini vardı. Şimdi mobiletle kahve kahve dolaşıyor. Bu da Rasim babanın karizmasını etkiledi elbet.
İzmir'de şu andaki en büyük kavga çöp şişlerde kullanılan çöpler için yapılıyor. Daha önceleri "Oflu Berkay"ın kontrolünde olan çöp şiş pazarı, Beşiktaşlı Alpay'ın da pazara girmesiyle ikiye bölündü. Alpay, Oflu Berkay'ın iki adamını çöp şişlere takarak servis yaparken, Oflu Berkay da maçlara adamları ile birlikte gidip Alpay aleyhine tezahürat yaptırıyor.
Bodrum'un haracını önceden "Yalıkavaklı Kadir", "Gölköylü İsmail" gibi yerel mafyalar yerken, buraya akın eden ve tanınmamak için isimlerini "Halikarnas Reşo", "Aqua Park Behçet", "Resort Ramazan", "Southamptonlu Ökkeş" olarak değiştiren Güneydoğu mafyası pazarı ele geçirdi.
İngiliz kızlara "do yu drink cigarettes" deme mafyası ise hala "Gümbetli Sıtkı'da"...
Uludağ'ın iki yıl boyunca haracını yiyen "Mersinli Topal Tayfun" ile "İskenderunlu kötürüm Bilal" Bursa'dan kötü anılarla ayrıldılar. Karda ayakları kaydığı için bir türlü istedikleri haracı toplayamayan ve haraç toplarken sakat kalan bu iki kafadarın hiç kar yağmayan Antalya pazarında tutunmaya çalıştıkları gelen haberler arasında.
Manisa'nın en büyük gelir kaynağı olan mesir macunu için büyük kavgalara giren babalar, Viagra'nın bulunmasından ve mesir macununun pazar payının küçülmesinden sonra Manisa'yı yavaş yavaş terketmeye başladılar. Viagra'nın Manisa'da üretilmesi için atağa geçen Manisa Belediyesi ile Viagra firması arasında görüşmeler sürüyor.
-----------ÜST YAZI--------
Yayıncılar tarafından korsan yayınlarla yeterli tezgah mücadelesi yapmamakla suçlanan belediyeler arasında adı geçen Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk'ten hafta içinde bir faks aldım.
Selami Başkan "Korsan kitapla mücadelenin sosyal demokrat belediyeler için bir onur savaşı olduğunu söylüyor. Mücadelemizde eksiklerimiz olabilir ama uyarılarınız doğrultusunda korsan kitap tezgahlarıyla mücadele edeceğimizden kuşkunuz olmasın" diyor.
Elbette kuşkumuz yok. Selami Öztürk'ün dürüstlüğünden ve çalışkanlığından zerrece kuşkum yok ama biraz özen yeterli... Özellikle hafta sonları kurulan tezgahlara dikkat başkan.
Bu arada Beyoğlu ile ilgili kötü kokular gelmeye başladı burnuma. Garanti Bankası'nın bulunduğu sokaktaki tezgahta bol miktarda korsan kitap bulunduğunu söyledi Aydın Ilgaz. Beyoğlu Belediye Başkanı'ndan tezgahları daha sıkı denetlemesini bekliyoruz.
* Diğerleri hep kadınlar yüzünden yakalandı. Bundan sonra erkeklerle birlikte olunacak.
* Ama etrafa aktif olanın ben olduğu yayılacak.
* Avrupa ülkelerinde kolay yakalanıyoruz. Amerika'ya kaçılacak. Clinton'la karşılaşmamaya özen gösterilecek.
* Yeşil pasaport taşımak ağırıma gidiyor. Birkaç kişi daha öldürülüp kırmızı pasaporta geçmek mümkün mü? Dışişleri Bakanlığı'na sorulacak.
Yazara E-Posta: g.mujde@milliyet.com.tr