Aslında Gazze üzerine yazacaktım. Ateşkes çok önemli bir karar oldu. Şimdilik Gazze’de İsrail, hava saldırısıyla tekrardan yaşanmaya başlanan insanlık trajedisini engelledi. Mısır ve Cumhurbaşkanı Mursi, çok başarılı bir rol oynadı. Türkiye de önemli bir rol oynadı bu süreçte. Ortadoğu değişiyor. İsrail, değişimin çok gerisinde kalıyor. Şimdi tekrardan dikkatler Suriye’ye çevrildi. Ortadoğu’yu riskli, tehlikeli günler bekliyor. Bu konuyu tartışmaya devam edeceğiz.
Direktörü olduğum İstanbul Politikalar Merkezi olarak yürüttüğümüz yeni anayasaya katkı çalışmaları temelinde, Anayasa Komisyonu’nda yer alan parti temsilcileriyle görüşmek üzere, 22 Kasım günü Ankara’daydım. CHP (Atilla Kart, Rıza Türmen), BDP (Meral Danış Beştaş, Altan Tan, Pervin Buldak), ve AK Parti (Mehmet Ali Şahin) komisyon üyeleriyle yüz yüze görüşmeler yaptım. MHP’yi de en yakın zamanda ziyaret edeceğim.
Hemen söyleyeyim. Anayasa Komisyonu çalışıyor, ama moraller çok iyi değil. Üzerinde uzlaşılmayan çok fazla madde var. Bu maddeleri, sonra konuşulmak üzere kırmızıya boyuyorlar ve parantez içine alıyorlar. Uzlaşılan maddelerse yeşile boyanıyor. Şu ana kadar, kırmızı rengin çok ağırlıklı olduğu, yani uzlaşmanın çok düşük oranda olduğu bir metin ortaya çıkıyor.
Konuştuklarımın tümü, üç önemli engelden söz ettiler. Birincisi, her partinin kırmızı çizgileri var. Bu çizgileri korumayı, müzakereye tercih ediyorlar. İkincisi, partiler rasında çok ciddi bir güven sorunu var. Partiler, birbirlerine güvenmiyorlar. Niyetler temelinde ortaya çıkan şüphe uzlaşmayı engelliyor. Üçüncüsü, müzakere kültürü zayıf; her parti, kazan-kazan değil, ya kazan ya kaybet temelinde sürece yaklaşıyor.
Başkanlık önerisi geliyor
Görüşmelerimde en çarpıcı iki noktayı, AK Parti komisyon üyesi Mehmet Ali Şahin dile getirdi. Birinci nokta şu; Anayasa Komisyonu, yasama ve yürütme ile ilgili maddeleri görüşmeye başladı. AK Parti, yürütme ile ilgili önerdiği maddeleri içeren belgeyi 26 Kasım Pazartesi günü Anayasa Komisyonu’na verecek. AK Parti’nin yürütme önerisi Başkanlık sistemine dayanıyor. Böylece, AK Parti, resmi olarak Başkanlık sistemi önerisini yapmış oluyor. Başkanlık tartışması komisyonda yapılmaya başlanmış olacak. Bu çok önemli bir gelişme. Türkiye siyasi tarihinde, ilk defa bir parti, Başkanlık sistemi önerisini, resmi olarak yapmış ve süreci başlatmış olacak.
Şahin’e sordum, “eğer diğer partiler kabul etmezse ne yapacaksınız, önerinizde diretecek misiniz?” “Hayır” dedi Şahin, “biz bu sistemi tartışmak istiyoruz, eğer kabul görmezse, diretmeyiz. Uzlaşmacı tavır alırız”.
İkinci nokta da şu; 31 Aralık 2012, komisyondaki dört partinin, anayasa yazımının bitimi için verdikleri son tarih. Bu tarihe anayasa yetişmeyecek. Bunu biliyoruz. CHP ve BDP temsilcilerine, “peki, ne olacak?” diye soruyorum. Onlar, “ek süre alınır, mart hatta Nisan 2013’e kadar çalışmalar devam eder” diyorlar. Ama aynı soruyu Şahin’e sorduğum zamansa, “ek süre için parti olarak değerlendirme yaparız, ama 31 Aralık günü eğer bugünkü gibi uzlaşmanın çok az olduğu ve kırmızıya boyanmış bir metin olursa, o zaman, ek süre kararı zor çıkabilir” diyor. Ve ekliyor, “en az %70-80 uzlaşmış bir metin olursa, ek süre kararı daha rahat alınır”. Yani, AK Parti, 31 Aralık’tan sonrası için ek süreyi, diğer partilerden farklı olarak garanti görmüyor.
Başkanlık sisteminin resmi olarak tartışılmaya başlandığı bir süreçte, yeni anayasanın geleceği ve nasıl yapılacağıyla ilgili önümüzde kritik günler var. 1 Ocak 2013’ten itibaren, AK Parti, eğer partiler arası uzlaşma hala çok düşükse, komisyonla birlikte mi yoksa başka bir yöntemle mi hareket edeceği üzerine bir karar alacak.
O zaman, bir tür Başkanlık sistemi Türkiye için hayırlı olsun mu desek, acaba...