Aft adı verilen ağız yaraları dil, diş eti, yanak, boğaz, dudak ve damak gibi hassas bölgelerde meydana gelir. Solgun sarı renktedirler ve kırmızı halkayla çevrilidirler. Oldukça ağrılı olan bu yaralar kişinin yemek yemesine, bir şeyler içmesine, konuşmasına engel olabilmektedir. Bazen tükürük salgılarını bile kontrol edemeyeceğimiz kadar ağrılı olabilir. Bayanlarda daha sıklıkla rastlanan aftlar mikrop veya virüs sebebiyle oluşmadığı için bulaşıcı değildir ve antibiyotikler fayda sağlamaz. Ortalama bir hafta kadar ağızda kalır ve bazen biri iyileşirken diğeri yeniden çıkar. Bazen de aynı anda birkaç bölgede birden görülebilmektedir.
Aft oluşma sebepleri genellikle şunlardır:
Vitamin ve demir eksikliği
Demir ve vitamin eksikliği ve özellikle de B vitamininin eksikliği ağızdaki yaraları artırabilir.
Stres
Stres migren, yüksek tansiyon ve gastrit gibi birçok hastalığın nedenleri arasında sayılır. Vücut direncini de düşürür ve aft oluşmasının da en önemli nedenlerinden biridir.
Fiziksel yaralanmalar
Yanlışlıkla yanağı veya dili ısırmak, sıcak yiyecek veya içecekler, protez dişler ağız içinde yaralara neden olabilir.
Bazı genel sağlık problemleri
Behçet hastalığında ve bazı ümmin sistem hastalıklarında ağız yaralarının büyük çoğunluğu aftlardan ayırt edilemez ancak çok sayıda olurlar ve daha sık tekrarlarlar.
Gıdalar
Asitli yiyecek-içecekler ağız yaralarını tetikleyebilir.
Hormon değişiklikleri
Ergenlik dönemindeki genç kızlarda ve hamilelik döneminde ağız yaralarının çıkmasına sık rastlanır.
Alerji
Aftlar genellikle herhangi bir tedavi uygulanmasa da yaklaşık 10 gün sonra kendiliğinden iyileşir. Ancak bu süre zarfında ağrıyı azaltmak ve iyileşme sürecini kısaltmak için şunları yapabiliriz;
Sıcak, asidik ve tahriş edici gıdalardan kaçınılmalıdır.
Aft bölgesine ağız için hazırlanmış anestezik kremler uygulanabilir.
Gene aftın başlangıç safhasında bölgeye bir topikal steroit uygulanması ya da steroitli bir gargarayla gargara yapmak aftın fazla büyümesini engeller ve ağrıyı azaltır.
Ağız antiseptik gargaralar iyileşme periyodunu kısaltır.
Su ile karbonat karışımından hazırlanan ince yapılı bir krem aft üzerine sürülebilir.
Bazı ağız yaraları da ağız içerisinde derin veya yüzeysel doku kaybına neden olan çoğu ağrılı ve sızılı belirtiler veren yaralardır. Hepsinin de ciddi hastalıkların belirtileri olabileceği düşünülerek dikkate alınmaları gerekir. Ağız içerisindeki derin yaralar ağız içi kanserlerinin bulgusu dahi olabilmektedir. Genellikle daha önceden var olan kırmızı veya beyaz belirtiler üzerinden çıkarlar ve hızla yayılırlar. Bu yüzden bir hafta on gün içerisinde geçmeyen ağız yaraları için mutlaka muayene olmak gerekir.
Süt dişleri önemlidir
Süt dişleri ömür boyu kullanılacak daimi dişlerin çıkacağı alanlar için hem birer yer tutucu hem de rehber niteliğindedir. Bu yüzden çocuklarda diş çapraşıklarının oluşmaması için kendi düşme zamanları gelene kadar ağızda kalmalıdırlar. Ayrıca süt dişlerindeki çürükler, süt ve daimi dişlerin ağızda beraber olduğu dönemde yeni çıkan daimi dişlerin de erkenden çürümesine sebep olur. Bu sebeple erken dönemde kaybedilen veya çürüyen süt dişi tedavileri için diş hekime başvurulması gerekmektedir.
Erken süt dişi kayıplarına bağlı diş yapısının bozulduğu durumlarda diş çapraşıklıklarının veya çene deformasyonlarının düzeltilmesi için diş teli ve benzeri uygulamalar yapılır. Tedavide takılan teller ve yer tutucu aparatların takibi için mutlaka düzenli aralıklarla diş hekimine başvurulmalıdır. Bu tür tedavilerin süreleri, maliyetleri, çocuğun hayatındaki etkileri düşünüldüğünde çocuğumuzu düzenli diş hekimi kontrolüne götürmenin ne kadar pratik olduğu anlaşılmaktadır.
Ağız sağlığında doğru bilinen yanlışlar
1. Süt dişleri yerini daimi dişlere bırakacağından süt dişlerinin önemi yoktur.
Süt dişleri çocukluk döneminde çocuğun beslenmesini sağlar. Ayrıca çıkacak daimi dişler için hem yer tutucu hem de rehber görevindedir. Süt dişlerin-deki çürükler hem enfeksiyon kaynağıdır hem de daimi dişlerin gelişimini olumsuz etkiler ve çürümelerine sebep olurlar.
2. Diş taşı temizletmek dişlere zarar verir ve bir kez diş taşı temizliği yaptırdıktan sonra her zaman yaptırmak gerekir.
Diş taşları bakterilerden kaynaklanır. Bu yüzden dişeti hastalığı ve çürük oluşum riskini artırmaktadır. Doğru tekniklerle yapılan diş taşı temizliği işlemi asla dişlere zarar vermez ve taş oluşumunu artırmaz.
3. Sert diş fırçası kullanmak dişleri daha iyi temizler.
Dişleri temizleyebilmek fırça sertliğiyle değil, fırçalama tekniğiyle alakalıdır. Sert fırçalar ve karbonat gibi büyük partiküllere sahip maddelerle kuvvet uygulanarak diş fırçalamak dişlerde aşınmaya sebep olabilir.
4. Hamilelikte diş kaybı olması çok normaldir ve hamilelikte diş tedavisi yaptırmak bebek için sakıncalıdır.
Hamileliğin ilk ve sonuncu üç ayında diş tedavileri tercih edilmese de kadın doğum doktorunun bilgisi ve onayıyla her dönem yapılabilir. Ayrıca çocu-ğun annenin dişlerinden kalsiyum çektiği doğru değildir.