Az yemek tabii kilo verdirir ancak şok diyetler metabolizmamızı da şoka sokarak normal çalışmasını bozar. Vücut kıtlık var diye düşünerek metabolizmasını yavaşlatır.
Kısa sürede çok kilo vermek düşüncesi tıpkı kolay ve uygunsuz yoldan çok para kazanmak gibi sonrasında bedeli ağır olan mantık dışı bir yaklaşımdır. Hayatımızı sürdürebilmemiz, beyin başta olmak üzere hayati organlarımızın çalışması için enerjiye ihtiyaç vardır. Bu enerjiyi de yediklerimizden ve depo ettiklerimizden karşılarız. Kıtlık algısına düşen bünyemiz bu kaynağı iktisatlı kullanmak adına yediklerimizi yakma olayını yavaşlatıp depolama yoluna gider. Böylece kestirme zannettiğimiz yoldan giderken su içsem yarıyor durumuna düşeriz.
Bir haber kanalının canlı yayınında benden şok diyetlerden konuşmamı istediklerinde gerçekten ne kadar isabetli bir konuya değindiğimizi düşünüp sizinle de bu bilgiyi paylaşmak istedim. Özellikle içinde bulunduğumuz sıcak yaz günlerinde yapılan şok diyetler sağlığımızı da tehdit eder.
Genellikle çok düşük kalori ve tek taraflı beslenme tarzında yapılan bu diyetler kan şekerinde ve tansiyonda ani düşüş, baş dönmesi, göz kararması ve bayılmaya kadar varan klinik sonuçlara yol açabilir. Vücudumuzun belirli oranda protein, yağ, karbonhidrat, vitamin ve minerallere ihtiyacı vardır. Bağışıklık sistemimiz için de önemli olan bu denge bozulduğu zaman basit infeksiyon hastalıklarından tutun da kanser gibi kronik ve ölümcül hastalıklara açık hale geliriz. Vitamin, mineral eksiklikleriyle beraber saç dökülmesi, kansızlık, tırnaklarda kırılma, cilt renginde bozulma ve sağlıksız bir görünüm olacaktır.
Aksamalar görülür
Açlığa bağlı olarak, midenin koruyucu mukus tabakasının zarar görmesi ve mide asit düzeyindeki yükselme ile gastrit, ülser gibi mide hastalıklarında artış gözlenir. Şok diyetler bağırsakları tembelliğe sevk edip kronik kabızlığa yol açabilir. Safra kesesinde safra taşı ve çamuru daha kolay oluşabilir. Bu olay ileride safra yollarının tıkanmasına ve devamında mekanik sarılığa yol açabilir. Tedavi için safra kesesinin acil olarak ameliyatla alınması gerekir.
Vücutta kalsiyum ve fosfor minerallerinin dengesi bozulduğundan kemik kas sisteminin de çalışması ve yapısı bozulur. Kemik erimesine zemin hazırlanır. Şok diyet uygulayan kişiler bir yandan fazla kilolarının büyük kısmının ödem sebebiyle olduğunu düşünerek diüretik çayları hatta ilaçları da kullanabilir. Özellikle bu yaz günlerinde terle de beraber su ve mineral de kaybettiğimiz için başta sodyum, potasyum, magnezyum mineralinin dengesizliğinde ciddi kalp ritim bozuklukları ortaya çıkabilir.
Sıvı kaybına bağlı olarak pıhtılaşmaya eğilim artar buna bağlı damar tıkanıklıkları dolayısıyla kalp krizi ve inmeler daha kolay ortaya çıkabilir.
Şok diyette birçok vitamin, mineral, yağ ve protein yapı taşlarının eksik alınmasıyla vücutta birçok hormonun yapılışı ve işlevinde aksamalar görülür. Seratonin adlı mutluluk hormonu da bunlardan biridir ve üretiminin azalmasıyla depresyon ortaya çıkabilir.
Uzun süre yapılması mümkün olmayan bu diyeti bitirip de normal beslenmeye geçildiğinde ise verilen kilolar misliyle geri alınacaktır.