Yıllar içerisinde vücutta üretimi azalan kolajen ve elastin seviyesini yüksek tutmanın olmazsa olmazları
Kolajen ve elastin denince akla önce gençlik belirtisi olarak gergin, elastik bir cilt, cildimizin kırışıksız ve parlak görünümü gelir. Yaşımız ilerledikçe vücuttaki üretimi azalan bu iki protein sadece cildimizin değil vücudumuzdaki diğer dokuların da daha diri ve sağlam olmasını sağlar. Kolajen vücutta hücreleri bir arada tutan bir proteindir. Ciltte, kemiklerde ve vücuttaki bağ dokusunun yapısında yer alır. Yapısal destek, güç ve elastikiyet sağlar. Elastin de benzer şekilde cildin esnek ama sıkı kalmasına yardımcı olur, elastikiyetini sağlar. Kolajen ve elastini geri kazanmak için önce kaybına ve azalmasına yol açan sebeplere bir göz atalım.
Sigara içmek: Sigarada bulunan pek çok kimyasal madde kolajen ve elastin yapımını doğrudan ve olumsuz yönde etkiler. Aynı zamanda sigaradaki nikotin deriyi besleyen damarların daralmasına yol açar. Böylece hücrelere giden oksijen ve besin azalır ve erken hücre ölümü olur.
Yüksek miktarda şeker tüketimi: Yüksek şeker içeren diyetlerde kan şekerinin yeni moleküller oluşturmak üzere proteinlere bağlanması sonucunda AGEs (Advanced glycationendproducts) oluşur. AGEs, etrafındaki proteinlere zarar vererek kolajeni daha kuru, zayıf ve kırılgan hale getirir.
Güneş ışığı: Güneşten gelen ultraviyole ışınlar kolajenin daha hızlı kırılmasına sebep olurlar. Kolajen ipliklerine zarar verirler ve olağandışı elastin üretilmesine neden olurlar.
Otoimmün hastalıklar: Bazı otoimmün rahatsızlıklar vücutta kolajenleri hedef alan antikorlar üretilmesine sebep olur.
Genetik özellikler: Genlerin geçişi önemlidir. Mutasyonlar sonucunda kolajenin yapısında veya miktarında olumsuz değişmeler görülebilir.
Yaşlanma: Yıllar içerisinde vücutta kolajen üretimi doğal olarak azalır. Bunu durdurmanın bir yolu yoktur.
Uyku, beslenme ve egzersiz
Kolajen seviyelerini artırdıklarını iddia eden kozmetik losyon ve kremlerin böylesi bir işleve sahip olması mümkün değildir. Zira kolajen moleküllerin deri üzerinden emilimi, moleküllerin büyüklükleri sebebiyle mümkün değildir. Kolajen ve elastin seviyesini yüksek tutmak için stresi yönetmeyi öğrenmek, uykuya dikkat etmek, tütün ürünlerinden ve aşırı güneş ışığından uzak durmak, sağlıklı beslenmek, düzenli egzersiz yapmak gerekir. Bu sayede yaşlanma etkileri azalacak, deri, kas, kemik ve eklemlerin ömrü uzayacaktır. Sağlıklı beslenmek adına bol su içmek, A, C, E ve B vitaminlerinden zengin, serbest radikallere karşı cildin direncini artıran, yüksek oranda antioksidan, mineral içeren yiyecekler tüketmek, et, süt, yumurta ve omega 3 bakımından zengin balık gibi besleyici proteinleri tüketmek gerekir. Ancak yaş ile birlikte azalan kolajen ve elastinin dışarıdan ağız yoluyla alınan takviyelerle ya da yiyeceklerle belirgin oranda artışını da beklememek gerekir.
Özay Şendir
Öğretmenlik ve sosyal statü
24 Kasım 2024
Didem Özel Tümer
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’dan ABD’ye YPG mesajı: Sineye çekmeyeceğiz
24 Kasım 2024
Abbas Güçlü
Öğretmenler neden mutsuz?
24 Kasım 2024
Zeynep Aktaş
Her şey faizlere kilitlendi
24 Kasım 2024
Ali Eyüboğlu
Aşkın Nur Yengi: ‘‘Rekabet derdimiz yoktu’’
24 Kasım 2024