Gripten korunmak öncelikle bulaşmasını önlemekle başlar. Bağışıklığımızı yüksek tutmak da önemlidir. Bunun için vitamin, mineralden zengin doğru beslenmek uykumuza dikkat etmek gerekir.
Bugünlerde etrafınızdaki birçok kişinin gribe yakalandığını görüyorsanız çok dikkat edin zira bu hastalık sizi de hiç beklemediğiniz anda kolayca yakalayabilir. El sıkıştığınız ya da karşılıklı çay içtiğiniz arkadaşınız iki kere burnunu çekti ya da hapşırdı diye ondan köşe bucak kaçın demiyorum ama ortalık bugünlerde olduğu gibi grip salgınından kırılıyorsa tedbirli olmakta da fayda var. Özellikle içinde bulunduğumuz mevsim sebebiyle diğer zamanlara göre çok daha sık karşılaştığımız bu hastalık damlacık yoluyla bulaşıyor.
Hapşırma, öksürük ve konuşma sonrasında damlacıklar etrafa yayılıp havada asılı kalıyor ve en çok 30 cm ile 2 metrelik bir alanda bulaşıcılık etkisini gösteriyor. Soğuk hava nedeniyle insanlar kapalı alanları daha çok tercih ettikleri için özellikle kalabalık ortamlarda bulaşma daha çabuk ve kolay olur. Bu nedenle toplu taşıtlar, asansör, sinema, tiyatro, konser salonları, restoranlar bulaşmayı dolayısıyla salgınları kolaylaştırır.
Grip hastalığına influenza virüsü sebep olur. Bu virüsün A, B ve C olmak üzere üç tipi vardır. Bunların arasında salgınlara en çok sebep olanı influenza A virüsüdür, bütün yaş gruplarında orta ve şiddetli derecede hastalığa neden olurken, insanların dışında kuşlarda, domuzlarda da hastalık yapabilir ve insanlara da bulaşır. Meşhur kuş gribi, domuz gribi influenza A virüsü ailesindendir. Tip B hafif salgına yol açar ve daha çok çocukları etkiler. Tip C insanlarda sık görülmez ve salgın yapmaz. Hastalık, virüs vücuda girdikten 1-4 gün sonra belirti verir.
Bağışıklığımızı yüksek tutmak önemli
Bulaşıcılık belirti vermeden bir gün önce başlar, 5-7 gün sürer. İnfluenzanın kesin tanısı, hastalığın ilk üç günü içinde ateşli dönemde alınan boğaz-burun çalkantısı ya da sürüntüsünden virüsün tespit edilmesiyle konur. 65 yaşın üzerindeki kişiler, 5 yaşından küçük çocuklar, yoğun sigara içenler, kronik akciğer, astım ve kalp hastaları, şeker hastaları, böbrek, karaciğer ve kanser hastaları gibi altta yatan kronik hastalığı olanlar, bağışıklık düzeyi düşük tüm hastalar gribe karşı çok dikkatli olmalıdır. Hastalıktan korunmak öncelikle bulaşmasını önlemekle başlar. Bağışıklığımızı yüksek tutmak da önemlidir. Bunun için vitamin, mineralden zengin doğru beslenmek uykumuza dikkat etmek gerekir.
Gripten korunmanın bir yolu da grip aşısıdır. Grip mikrobunun her sene kılık değiştirmesi sebebiyle yüzde yüz koruyuculuğu yoktur. Bu nedenle grip aşısı Dünya Sağlık Örgütü’nün önerileriyle ve bir önceki grip sezonunda dolaşan virüs türü esas alınarak hazırlanır. Aşının koruyucu etkisi iki hafta sonra başlar. Bu nedenle en uygun zaman, gribin sık görülmeye başladığı dönemden hemen önce yapılmasıdır. Ekim ve kasım ayları tercih edilmelidir. Aşılanmayanlar ise mart ayının sonuna kadar aşılanabilir. Koruyuculuk yaklaşık 6-8 ay sürer.
Özellikle ileri yaştaki hastalarda ve çocuklarda yüksek ateşle beraber vücut terleme sebebiyle su ve mineral kaybettiği için yeterli sıvı alımı da olmazsa ciddi bilinç bulanıklıklarıyla karşılaşılabilir. Çocuklarda çok yüksek ateşe bağlı havale gelişebilir. Bu nedenle hem vücuttaki genel kırıklığı ve ağrıyı gidermenin yanı sıra ateşi de düşüren parasetamol ile tedavi önemlidir. Virüsün vücutta yayılmasını ve çoğalmasını engelleyen antiviral ilaçlar tedavide olduğu gibi korunmada da kullanılabilir.