Gıda zehirlenmesinde çeşitli bakteriler, virüsler, parazitler ve bunların salgıladığı zehirli maddeler vücutta değişen şiddette hastalıklara sebep olur
Aldığımız gıdalar bize yaşamamız için gerekli olan enerjiyi sağlar, sağlığımızı korumamıza yardım eder. Belli durumlarda bazı vitamin ve minerallere ihtiyacımız artar ve bu ihtiyacımızı da genelde özellikle bu vitamin ve mineralleri içeren besinleri daha fazla tüketerek karşılarız. İşte bazen ilaç niyetine tükettiğimiz gıdalar şartlar değiştiğinde yeri gelir bizi hasta eder hatta zehirler. Gıda zehirlenmesine en sık olarak bozulmuş, mikroplanmış yiyeceklerin sebep olduğunu biliyoruz. Çeşitli bakteriler, virüsler, parazitler ve bunların salgıladığı zehirli maddeler vücutta değişen şiddette hastalıklara sebep olur.
Tarihte salgınlara sebep olup kitleler halinde ölümlere yol açan tifo hastalığı salmonella bakterisi ile olur. Bu mikropla bulaşmış kirli sular, iyi pişirilmemiş et, yumurta, pastörize olmamış ya da çiğ süt ve süt ürünleri, çiğ sebze, meyve, baharat ve çerezler yoluyla vücuda geçebilir. Bu hastalık boyun ve karında gül renkli döküntüler, yüksek ateş aşırı halsizlikle beraber bağırsak delinmesine kadar varabilen komplikasyonlarla seyredebilir.
Belirtileri neler?
Çoğunlukla ev yapımı ve uygun olmayan ortamlarda hazırlanmış konserve gıdalar, tütsülenmiş veya tuzlanmış balıklarla bulaşan bakterilerin yaptığı botulizm hastalığı olarak bilinen ve yine tifo gibi son derece tehlikeli ve ölümcül olan hastalık bu bakterilerin çıkardığı zehrin vücutta sinir sistemine saldırmasıyla olur. Şikayetler saatler içinde veya en geç 36 saat içinde başlar.
İlk önce göz kapaklarında düşme ve çift görme olur. Baş dönmesi halsizlik, yutma ve konuşma güçlüğü, baş ve boynu dik tutamama ve solunum kasları felci yaparak nefes almayı engeller.
Tabii tüm gıda zehirlenmeleri bu iki örnek kadar ileri ve korkutucu boyutta seyretmez. Bu iki bakterinin yanı sıra diğer bazı bakteriler ya da sarılık yapan hepatit virüsü dahil diğer bazı virüsler değişik şekillerde hastalığa yol açar. Birkaç gün devam eden hafif karın ağrısı, ishal, kusma ve bazen ateş gibi baş edilmesi çok kolay belirtilerle hafif olarak devam edip çoğu zaman da kendiliğinden geçer.
Burada asıl önemli olan vücudun sıvı ve mineral kaybını doğru bir şekilde yerine koymaktır. Hastalığın istenmeyen şekilde diğer organlara ve vücuda genel anlamda zarar vermesini önlemek komplikasyonları engellemek gerekebilir. Bu nedenle ishal uzun sürerse, halsizlik artarsa, ishalde kan mukus görülür ve ateş ortaya çıkarsa mutlaka doktora müracaat etmeli gerekirse hastaneye yatış yapılmalıdır. Bakterilere bağlı olan ishallerde antibiyotik tedavisi gerekebilir. İshalin sebebi hakkında fikir sahibi olmadan gelişigüzel olarak ishal kesici ilaçları kullanmamak gerekir. Gıda zehirlenmesinden korunmak için yiyeceklerimizi güvenilir yerlerden almalı, merdiven altı ya da açıkta satılan yiyeceklerden kaçınmalıyız. Yiyeceklerin soframıza gelene kadar geçirdiği aşamalarda hijyene, doğru şekilde saklanma ve taşınma şartlarına iyi uyulduğuna dikkat etmeliyiz. Pişirdiğimiz yemekleri açıkta, oda ısısında 2 saatten fazla bekletmemeliyiz. Etleri iyi pişirmeli, sebzeleri, salataları, meyveleri güzel yıkamalıyız. Dondurulmuş gıdaları oda ısısında çözdürmemeliyiz. Çiğ eti kestiğimiz kesme tahtası ile sebze ve salataları doğradığımız kesme tahtası birbirinden ayrı olmalıdır.