30 yıldan bu yana Avrupa’nın rekabet gücü üzerine çalışmalar yürüten Dünya Ekonomik Forumu, Avrupa 2020 Rekabet Edebilirlik Raporu’nda bir rekabet edebilirlik endeksi oluşturmuş ve üye ülkeleri, aday ülkeleri, AB üyesi olmayan gelişmiş ekonomileri ve yükselen ekonomileri (BRIC) rekabet gücü skorlarına göre sıralamış.
Bununla birlikte, rekabet edebilirlik endeksinde ayrıntılı bir rekabet ölçüsü oluşturmak yerine Avrupa 2020 Stratejisi’nin temelini oluşturan “güçlü, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir ekonomi” yaratmak için gerekli olan üç önceliğin analizine yönelmiş.
Endekste “güçlü ekonomi”nin bileşenleri, kurumsal çevre, dijital gündem, yenilikçi Avrupa ile eğitim ve öğretim; “kapsayıcı ekonomi”nin bileşenleri, işgücü piyasası ve istihdam ile sosyal içerme; “sürdürülebilir ekonomi”nin bileşeni ise çevresel sürdürülebilirlik olarak belirlenmiş.
Fatura gençlere çıkıyor
Raporda, kapsayıcı büyüme açısından Avrupa’nın düşük düzeyde kalan puanının arka planında küresel ekonomik krizin kalıcı ve güçlü izleri ile Avrupa ülkelerinde nispeten katı olan iş gücü piyasalarının bulunduğu belirtiliyor.
Küresel ekonomik krizin etkisiyle, Avrupa’nın büyük bölümünde çalışabilir yaştaki nüfus işgücü piyasasının dışında kalmış ve aynı zamanda işsizlikte keskin artışlar yaşanmıştı. Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, iş gücü piyasasındaki bu durumun faturası özellikle Avrupalı gençlere kesilmişti.
Avrupa 2020 Rekabet Edebilirlik Endeksi’nin zirvesinde Finlandiya var. Onu İsveç, Hollanda, Danimarka ve Almanya izliyor. Sıralamada sonda yer alan Avrupa ülkeleri ise; Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan.
Durum iyi görünmüyor
Dünya Ekonomik Forumu tarafından hazırlanan raporda Türkiye, İzlanda, Makedonya, Karadağ ve Sırbistan ile birlikte “Aday Ülkeler” kategorisinde ele alınıyor. Ayrıca, raporda Türkiye’ye ilişkin bir değerlendirme bölümü de yer alıyor.
1995 yılından bu yana AB ile ilişki içinde olan Türkiye’nin rekabet edebilirlik skoru 7 tam puan üzerinden 3.83. Bu rakam, “AB 28” ortalaması olan 4.56’nın altında kalıyor.
Bununla birlikte, Türkiye kendi kategorisindeki diğer aday ülkeler ile karşılaştırıldığında, İzlanda (5.15) ve Karadağ’ın (4.07) altında; Makedonya (3.62) ve Sırbistan’ın (3.46) üzerinde yer bulunuyor.
Eğitim, öğretim şart
Avrupa 2020 Stratejisi çerçevesinde Türkiye’nin durumu daha detaylı incelendiğinde; kurumsal çevre skorunun Avrupa ortalamasının bir parça üzerinde olduğu ancak diğer bütün sıralamalarda AB ortalamalarının altında kaldığı görülüyor.
Özellikle iş gücü piyasası ve istihdam sıralamasında Türkiye (3.59), aday ülkeler arasında sondan ikinci ve AB 28 ortalamasının da (4.15) altında.
Dünya Ekonomik Forumu’na göre Türkiye’nin AB ortalamalarını yakalayabilmesi için eğitim ve öğretim sistemini geliştirmeye devam etmesi, iş gücü piyasasındaki verimliliği artırması, özellikle gençlerin ve kadınların iş gücü piyasasına katılmaları için mevcut fırsatları genişleterek bir insan kaynakları tabanı oluşturması gerekiyor.
Buna paralel olarak, Türk şirketlerinin yenilikçi büyümeye yatırım yapmaları gerektiğinin altını çiziyor ve yenilikçi ürünler üzerine odaklanmanın uzun vadede verimliliği de artıracağını ekliyor.