30 yıldan fazla hizmeti olmasına rağmen emekli ikramiyesini 30 yıl üzerinden almış kişilerin ikramiye farkı talep edebilmesi için son başvuru tarihi 29 Ocak...
Memurların ikramiye farkları için geçtiğimiz yıl düzenleme yapılmış ve başvuru süreci ve farkların nasıl ödeneceği belirlenmişti. Belirlenen son başvuru tarihine bir hafta kaldı. Yalnızca memur emeklileri değil, emeklinin geride kalan hak sahipleri de ikramiye farkı alabiliyor. Ancak bunun için 29 Ocak’a kadar başvuru yapmak şart. Aksi taktirde ikramiye farkı alınamayacak.
7 Ocak 2015 tarihinden önce emekli olmuş ve emekli olduğunda 30 yılın üzerinde hizmeti olmasına rağmen emekli ikramiyesini 30 yıl üzerinden almış kişiler, SGK’ya başvurarak ikramiye farkı talep edebiliyorlar. Diğer yandan, 30 yılın üzerinde çalışması olmasına rağmen 30 yıl üzerinden emekli ikramiyesi almış kişiler eğer hayatlarını kaybetmişlerse geride kalan mirasçıları da başvuru yaparak ikramiye farklarını alabilirler.
İkramiye farklarının ödenmesi için SGK’ya başvuru yapılması gerekiyor. Başvuru yapılmadan SGK bu durumdaki kişileri tespit ederek otomatik olarak ödeme yapmıyor. Dolayısıyla, bu durumda olan kişiler veya bu kişilerin yakınları mutlaka SGK’ya
Dünya Bankası’nın İş Kalitesi Endeksi’ne göre Türkiye’de, istihdamda düşük ücret ve düşük üretkenlik çemberi kırılıyor. Karşılaştırmalı analize dayanan endekse göre iş hayatında kaliteli iyileşme gözleniyor
Dünya Bankası, Avrupa ve Orta Asya birimi tarafından yayımlanan bir makalede Türkiye ve Dünya Bankası işbirliğinde hazırlanan İş Kalitesi Endeksi (JQI) araştırması kapsamında elde edilen ilk bulgular açıklandı. Ximena Caprio tarafından kaleme alınan makalede, Türkiye’deki işlerin kalitesini ölçen ve iş kalitesinin zaman içerisinde nasıl geliştiğini takip eden bir araç olarak geliştirilen endeks bulgularının, aslında 2018 yılı içinde açıklanacağının ifade edildiği ve bazı ön tespitlerin paylaşıldığı görülüyor.
Nitelik artışı önemli
Teorik olarak, gelişmekte olan ekonomilerde genellikle yaratılan istihdam bakımından kalitenin miktara feda edildiği görüşü yaygındır. Bu anlamda, istihdam artışının düşük ücretli mesleklerde ve üretkenliğin düşük olduğu sektörlerde gerçekleştiği ve yaratılan istihdamın çalışanlar açısından riskli, güvencesiz ve daha belirsiz koşullar sunduğu endişesi dile getirilir. Benzer eleştirilere özellikle 2008 küresel ekonomik krizi sonrasında istihdamda hızlı
İşçinin işverenin koyduğu kurallara uymayan davranışları iş sözleşmesinin feshiyle sonuçlanabilir. İşyeri kıyafetini giymemek bile çıkarma nedeni olabilir
Ancak işyerindeki her olumsuzlukta çalışanın işten çıkarılmasını engellemek için iş güvencesi uygulaması var. İşveren feshin geçerli nedene dayandığını ispatlamalı
Çoğumuz hayatımızı sadece işimizden elde ettiğimiz gelirle sürdürüyoruz. İşverenin iş sözleşmesini sona erdirmesi kimi zaman kendisinden kaynaklanan bir nedenle olurken, kimi zaman da işçiden kaynaklanan bir nedenle oluyor. Çalışanın işini kaybetmemesi için azami dikkat göstermesi bekleniyor.
Fakat işyerinde yaşanılan her olumsuzlukta çalışanın işten çıkarılmasını engellemek amacıyla hukuk sistemimize iş güvencesi uygulaması getirildi. Çalışma hayatımıza ilk kez 2002 yılında giren iş güvencesi ve ona bağlı işe iade davaları işçinin işini korumasının temelini oluşturuyor.
Arabuluculuk uygulamasının getirilmesinden önce işverenin kendisini işten çıkarmasının makul bir nedeni olmadığını düşünen çalışanın fesih bildiriminden itibaren bir ay içinde işe iade davası açması gerekiyordu.
İspatlanması gerekli
Arabuluculuğun yürürlüğe girmesiyle birlikte çalışanın fesih bildiriminde se
İşsizlik Sigortası Fonu hayata geçtiğinden beri çalışanların güvencesi oldu. Sigorta işsiz kalanlara 6 ay ile 10 ay arasında 805 ile 1.610 TL arasında aylık ödüyor. Hak kazanılan süre içinde sağlık hizmetlerini de karşılıyor.
- İşsizlik parası alma şartları nedir?
Çalışan ve işsizlik sigortasına prim ödeyen kişiler, işsiz kaldıklarında bazı şartların varlığı halinde işsizlik parası alabiliyor. İşsizlik sigortasından işsizlik parası alan kişi ve ailesi sağlık hizmetlerinden de yararlanabiliyor.
- Kimler faydalanabilir?
İşsizlik sigortası fonundan 4/a’lılar yani eski adıyla SSK’lılar, 506 sayılı Kanuna tabi olarak kurulan sandıklara tabi çalışan kişiler, işsizlik sigortasına prim ödemek şartıyla kısmi süreli çalışanlar, taksi dolmuş ve şehir içi toplu taşıma araçlarında ay içerisinde 10 günden az çalışanlar ve isteğe bağlı sigortalılar yararlanabilir. Bu kişiler işsizlik sigortasına prim öderler ve kapsamdadırlar. Faydalanabilmek için kapsamda olmak yetmez. Prim ödeme koşulları ve işten çıkış biçimi de önemlidir.
- Kaç gün prim ödemek gerekiyor?
İşten ayrılmadan önceki son üç yıl içerisinde, son 120 günü kesintisiz olmak üzere en az 600 gün prim ödemiş olmak gerekir. Son üç yıl içerisinde
Arabuluculuk uygulamasının ücretleri belli oldu. Tarifeler, konusu para olan veya para olmayan uyuşmazlıklara göre farklı farklı...
Daha önceki yazılarımdan da hatırlanacağı üzere, 1 Ocak 2018 tarihi itibarıyla çalışma hayatı ve işçi işveren uyuşmazlıkları kapsamında hayata geçirilen yeniliklerden biri de arabuluculuk düzenlemesiydi. Düzenleme kapsamında, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi-işveren alacak ve tazminatları ile işe iade taleplerinde arabulucuya başvurma şartı getirilmişti. İşçi ve işveren arasındaki uyuşmazlıklarda zorunlu hale getirilen arabuluculuk uygulamasının daha ilk gününde, yani 2 Ocak 2018 tarihi itibarıyla 588 başvuru yapılmış durumda.
Yılın son günlerinde, söz konusu düzenleme çerçevesinde arabuluculara verilecek ücretlerdeki asgari sınırı belirlemek üzere 2018 Yılı Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesi Tebliği çıkarıldı.
İlk 2 saat bakanlıktan
Uyuşmazlık durumunda zorunlu olarak arabulucuya başvurulması uygulaması kapsamında arabulucuya ödenecek ilk 2 saatlik ücret Adalet Bakanlığı tarafından karşılanacak. Bununla birlikte, Tebliğ uyarınca özel hukuk uyuşmazlıklarının arabuluculuk yoluyla çözümlenmesinde, arabulucu ile uyuşmazlığın tarafları
İşverenlerin işçilerin kişisel verileri hakkında eskisinden çok daha dikkatli davranmaları gerekiyor.
İşverenlerin kişisel verileri hukuka uygun olarak kullanmaları yeterli olmayıp herhangi bir kişisel verinin kullanım amacı ortadan kalktığında yok edilmesi gerekiyor.
Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’nun 7. maddesi kişisel verilerin yok edilmesine veya anonimleştirilmesine ilişkin olarak, “Bu Kanun ve ilgili diğer kanun hükümlerine uygun olarak işlenmiş olmasına rağmen, işlenmesini gerektiren sebeplerin ortadan kalkması hâlinde kişisel veriler resen veya ilgili kişinin talebi üzerine veri sorumlusu tarafından silinir, yok edilir veya anonim hâle getirilir..... Kişisel verilerin silinmesine, yok edilmesine veya anonim hâle getirilmesine ilişkin usul ve esaslar yönetmelikle düzenlenir” hükümlerini içeriyor. Bu maddede öngörülen yönetmelik, 28.10.2017 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.
Veri Sorumluları Sicili’ne kaydolanlar ne yapacak?
Kanuna göre kişisel verileri işleyen gerçek ve tüzel kişiler, veri işlemeye başlamadan önce Veri Sorumluları Sicili’ne kaydolmak zorundalar.
Ancak, işlenen kişisel verinin niteliği, sayısı, veri işlemenin kanundan kaynaklanması veya
Çalışma hayatı açısından zor ama umutlu bir yıla giriyoruz. Yılın ilk gününde geçen senenin bilançosunu tutmak ve 2018’in olası gelişmelerini değerlendirmek istedim...
Yılın son günlerinde hareketlenen çalışma hayatı bütün bir yıl boyunca önemli gelişmelere sahne oldu. Yılın bu ilk gününde hem geçtiğimiz yılın bilançosunu tutmak, hem de 2018’in olası gelişmelerini değerlendirmek istedim. Çalışma hayatı açısından zor ama umutlu bir yıla giriyoruz. Zorlukların aşıldığı, daha çok kişiye iş imkanı sağlandığı ve umutların gerçeğe dönüştüğü bir yıl olması dileğiyle.
Kamu taşeron işçisine kadro
Çalışma hayatında 2017 yılı hareketli geçti. Ama yılın en önemli gelişmesi yıl sonunda yaşandı ve kamuda çalışan taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi için düzenleme yasalaştı. Bu düzenlemenin yasalaşması kolay olmadı.
Taşeron işçileri için Yol İş Sendikasının açtığı davalarla başlayan süreç, nihayet 2017 yılı sonunda çözüme kavuştu. Yarından itibaren kapsamdaki işçiler kamu kurumlarına başvuru yapmaya başlayacaklar. Bu başvurular sonrasında yapılacak sınava müteakiben 90 gün içinde kadroya geçişlerin tamamlanması hedefleniyor.
Dolayısıyla kamudaki taşeron işçiler için 2018 yılı kadroya kavuşma yılı
Havayolu taşımacılığı günümüzde hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru haline geldi. Bir şehirle bağlı kalmadan çalışabilmemizi sağlayan, dünyanın farklı kültürlerine yolculuk etmemize imkân tanıyan, ticareti hızlandıran kısacası bizi birçok anlamda özgürleştiren havayolu taşımacılığı giderek artan istihdam potansiyeli ile çalışma ilişkilerinin de ana konularından biri olmaya aday.
Deniz örneği...
Bu kadar artan istihdama rağmen hukuki düzenlemeler bağlamında birçok yönden eksik durumda, bu da çalışanların haklarının yeterli düzeyde korunmasına engel oluşturuyor.
İş Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca hava taşıma işleri İş Kanunu’nun uygulama alanı dışında kalıyor. İş Kanunu’na tabi olmayan bu kişiler kendilerine ait, işlerinin özel niteliğini esas alan ayrı bir kanuna da sahip değiller. Hava taşıma işinde çalışanlar bugün için Borçlar Kanunu’ndaki genel düzenlemelerle çalışma ilişkilerini yürütmek zorundalar. Borçlar Kanunu’ndaki düzenlemelerin ise hava taşıma işinin özel niteliğine uygunluğu tartışılır durumda. Aynı madde hükmünde deniz taşıma işleri de İş Kanunu’nun dışına çıkarılmış durumda fakat deniz taşıma işlerine ilişkin Deniz İş Kanunu bulunuyor. Borçlar Kanunu birçok konuda detaylı