Ödüllerin yıldızı: Demi Moore

Oscarların habercisi kabul edilen, önceki akşam gerçekleşen Altın Kürelerin bu yıl tek bir yıldızı vardı.

Demi Moore, sadece ‘The Substance’daki olağanüstü oyunculuğuyla değil, aynı zamanda son derece içten ve gerçekçi konuşmasıyla da gecenin kazananı oldu.

Demi Moore, bir zamanlar büyük bir Hollywood yıldızı olan, hâlâ muhteşem bir formda olan ve evde egzersiz programı sunan bir kadını Elisabeth Sparkle’ı canlandırıyor.

Elizabeth yaşı nedeniyle işini kaybedeceğini öğrendiğinde, henüz onaylanmamış olan ‘The Substance’ adlı bir gençlik prosedürüyle tanışıyor ve böylece işine de yeniden kavuşuyor.

Demi Moore, Cannes Film Festivali’nde ilk kez gösterilen ve en iyi senaryo ödülünü alan, Coralie Fargeat’ın yazıp yönettiği filmde canlandırdığı karakterin yaşadıklarının aslında kendi kişisel hikâyesine de benzediğini anlatıyor.

“Yirmili yaşlarımda, otuzlu yaşlarımda, kırklı yaşlarımda ve sonrasında kendime karşı yaşadığım acımasızlığa dönüp bakabiliyorum. Bugünün farkı, bu tür şeylerin ortaya çıkmaması değil; sadece artık değerimi buna göre belirlemiyorum. Çok uzun bir süre boyunca bir kadının değeri doğurganlığına bağlıydı ve belli bir yaşı aştığımızda bir şekilde arzu edilmeyen biri olarak görülüyorduk. İşin ironik yanı şu ki, artık kendi içimde her zamankinden çok daha bütün ve tamamlanmış hissediyorum” diyor 62 yaşındaki Demi Moore.

‘The Substance’ filmiyle en iyi kadın oyuncu ödülünü alırken ise şöyle özetliyor: “45 yıldır bu işi yapıyorum. Bu ödül hayatımda kazandığım ilk oyunculuk ödülü”.

Oysa Demi Moore 1980’lerde ve ‘90’larda bir megastardı; 1995’te Hollywood’un en çok kazanan aktrisi oldu; “St. Elmo’s Fire”, “A Few Good Men”, “Ghost”, “Indecent Proposal “ve “G.I. Jane” gibi çağı belirleyen filmlerde rol aldı.

“Kendime inanmadığımda bana inanan insanlara minnettarım” diye teşekkür ediyor Demi Moore ödülünü alırken.

İşte 45 yıllık bir kariyerin harika bir özeti…

Demi Moore’un yanındaki iki Türk isim

Demi Moore’un cinsiyet ve yaş ayrımcılığına dikkat çektiği gecede yanında iki Türk isim dikkat çekiyordu.

Biri dünya çapındaki gişe hasılatı 75 milyon doları aşan filmin dağıtımcılığını da üstlenen MUBI’nin kurucusu Efe Çakarel, diğeri ise ünlü moda fotoğrafçısı Mert Alaş.

Efe Çakarel, MIT’de elektrik ve bilgisayar mühendisliği okuyup Stanford Üniversitesi’nde MBA yaptıktan sonra bir süre yatırım bankacılığı alanında çalışıyor ve daha sonra 2007’de MUBI’yi kurdu.

Mert Alaş, ise ortağı Marcus Piggott ile moda fotoğrafçılığında dünyada en öne çıkan isim.

Mert & Marcus, W dergisinin kapağı için Demi Moore’u fotoğrafladı.

W dergisi ile birlikte Mert Alaş’ın markası 71 de Los Angeles’ın efsane oteli Chateau Marmont’da Altın Küreler için Hollywood yıldızlarının katıldığı bir parti düzenledi.

Altın Küreler’de büyük değişim

Los Angeles Times, Şubat 2021’de yaptığı bir araştırmada, Altın Küreleri yöneten Hollywood Yabancı Basın Derneği’nin hiçbir siyah üyesinin olmadığını ve çok sayıda yolsuzluk sorununun bulunduğunu ortaya çıkarmıştı.

O zamandan beri Altın Küreler yeniden yapılanıyor.

Los Angeles’taki Beverly Hilton’da Pazar akşamı düzenlenen üç saatlik 82’inci Altın Küre Ödülleri töreni, Hollywood Yabancı Basın Derneği’nin yerine özel bir sermaye şirketine ve Dick Clark Productions’a satılmasından ve 76 ülkeyi temsil eden 300 uluslararası üyeden oluşan çeşitli bir grupla yeniden yapılandırılmasından bu yana yapılan ikinci tören oldu.