En çok konuşulan 2 yeni mekân

İstanbul’da yeme-içme sektörü son günlerde daha da canlandı. En yeni ve en popüler iki yeni mekân kapılarını açtı: Masterchef Somer Sivrioğlu’nun Efendy’si ve Lucca’dan ayrılan Bahadır Gürceer’in Beca’sı...

Masterchef’in İstanbul’daki ilk restoranı: Efendy. Tam 3 yıl önce Bebek’te bir apartmanın bahçe katında, Avlu Bebek’te Masterchef’in jürisi şef Somer Sivrioğlu’nun yaptığı özel yemeğe katılmıştım.

Somer Sivrioğlu, Avustralya’daki restoranı Efendy ve Anason’a dönmeden önce, İstanbul’da ilk kez özel bir yemek hazırlamış, böylece Anason’un menüsündeki spesiyalitelerini tatma şansımız olmuştu. Somon pastırmadan pırasa beğendiye, kadayıflı karidesten “Turkish mess” adını verdiği Eton Mess’in Türk dokunuşlu sakızlı ve fıstıklı versiyonuna hepsini denemiştik. Bu sırada Somer Sivrioğlu’nun annesi Ülkü Hanım’la da tanışmıştım, hiç unutmuyorum, menüdeki fava sadece anne tarifi değildi; Ülkü Hanım tarafından bizzat yapılmıştı ve “Ben normalde böyle yapmıyorum, ama şef böyle yapacaksın dedi diye böyle yaptım” demişti. Sonra da gülerek anlatmıştı: “Somer portakal bile soyamazdı, master için Avustralya’ya gitti; azmetti, çok çalıştı, şef oldu. Azmin sonu!”

İşte o zaman Somer Sivrioğlu’nun Emirgan Group’un kurucusu Umut Evirgen ile görüştüğü konuşuluyordu. “İstanbul’da restoran açacak mısın?” diye sorduğumda, “Evet, La Boom’un yanında bir pop-up Anason düşüncemiz var” demişti.

Bermuda Şeytan Üçgeni gibi

Daha sonra bu fikirden vazgeçildi, şimdi ise Somer Sivrioğlu, Levent’te eski Set Kebap’ın yerinde Efendy’yi açtı.

15 yıl önce Sidney’de açılan Efendy, Sivrioğlu’nun ilk restoranı özelliğini de taşıyor; İstanbul’da açılması da önemli.

Son zamanlarda en iyi yemeği yediğim Efendy’nin menüsünde lahana kebap, tava peyniri, istavrit konservesi, mantarlı keş peynirli erişte, kadayıf karides, tütsülenmiş kuzu omuz tandır ve patlayan elma şekeri dikkatleri çekiyor. Favorim lahana kebap ve mantarlı keş peynirli erişte.

Efendy’nin hem iyi hem kötü bir yanı var; Umut Evirgen’in sevdiğimiz iki mekânı Chicki Boom ve La Boucherie’nin tam ortasında oluşu. Gece hayatı için Bermuda Şeytan Üçgeni gibi bir durum olmuş. Efendy’ye akşam yemeğe gidip de geceyi uzatmadan efendi bir saatte eve dönmek çok zor!

 İstanbul’un en güzel kalabalığı burada: Beca

Lucca’nın bugünkü başarısında en önemli rolü olanlardan biri Bahadır Gürceer. Çünkü gece hayatında farklı bir çevresi olan nadir işletmecilerden kendisi. Şimdi Bahadır Gürceer, Akatlar’da eski Tribeca’nın yerinde Beca adlı bir mekân açtı. Henüz sadece tanıdıklar gidiyor, dış kapıda hâlâ tadilat tamamlanmamış hissi var. Bu his aslında çok hoşuma da gidiyor, Gizli Kalsın’ın buzdolabı kapısı gibi kendinizi özel hissediyorsunuz içeri girerken. Küçük bir bahçede de oturabiliyorsunuz, içeride şömineli plak çalınan bir bölüm de var. Aynı Efendy’de olduğu gibi burada da çok genç ve tatlı bir ekip var. Ekibin böyle olması ister istemez enerjiyi de yükseltiyor. Beca’yı açmadan çok önce mutfak çalışmalarına başlamışlar. Tabii bu yemeklere de olumlu yansımış. Hatta 3 kişi gittiğimiz yemekte, bir arkadaşımız Bahadır’la konuşmak için masadan kalktığında gelen 3 tabağı da silip süpürüyoruz, arkadaşımız geldiğinde şaşkınlıkla bakıyor boş tabaklara! Neyse ki düşüncesiz değiliz, aynı yemeklerden ikincileri çoktan sipariş etmiş durumdayız. İsli yoğurtlu köfte ve domatesli orzo, sebzeli spring roll, spagetti vongole favorilerimizden oluyor. Pizzalar ve çiğ balıklarda da iddialılar, sashimiler tatakiler menüde dikkati çekiyor, ama ilk gidişimizde tabak tabak orzo yemekten sıra onlara gelmiyor.

Beca’nın üst katında ise teraslı bir özel oda var. Burada ister parti vermek, ister çekim yapmak mümkün; çünkü teknolojik altyapı da podcastlere uyumlu yapılmış. Başta sadece akşam servisi açıktı, şimdi ise öğle servisine de başlıyorlar. Zaten çok belli, Beca gece gündüz yaşayan bir yer olacak. İstanbul’un özlediğimiz en güzel kalabalığı şu anda burada bir arada. Kaçırmamakta fayda var.