Milyonlarca kadının uğradığı siber şiddetin oluşturduğu tehdit karşısında, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi bir kampanya başlattı. BM Kadın Birimi Küresel Medya Birliği üyesi Milliyet Gazetesi de kampanyaya en büyük desteği veriyor: “Sen de bir ateş böceği yak, karanlığı aydınlat”
Hatırlarsanız; 1960’lı yıllar Amerika’sında ve dünyanın dijitalle tanışmadığı ama televizyon kanallarının yaygınlaştığı bir dönemde, sistemi özetlemek için pop art’ın öncülerinden Andy Warhol, “Bir gün herkes 15 dakikalığına ünlü olacak” demişti. Haklı çıktı.
Bugün de dünyanın hemen her yerinde kadın ve kız çocuklarına yönelik şiddet, sanal dünyaya da taşındı. Warhol gibi bizler de siber sistemin bir özetini çıkaracak olursak neredeyse hemen her kadın, bu sanal şiddetin bir kez olsun mağduru durumuna düştü, düşürüldü. Milyonlarca kadın internet üzerinden hakarete, aşağılamalara, küfre, tehditlere, tacizlere, erkek dilinin şiddetine maruz kalıyor.
Birçok kadın gibi siber şiddete ben de maruz kaldım, hakarete uğradım, tehdit edildim. Organize şekilde hareket eden ve algı yaratmaya çalışan sahte hesapların baskısını daima hissettim. Tartışma ve eleştiri kültürü olmayan toplumlarda sürekli karşımıza çıkan küfür ve cinsiyetçi saldırılara hedef oldum. Öyle ki; benim çevremdeki bütün kadınlar ve bu kadınların tanıdığı diğer bütün kadınlar siber şiddeti yaşadı. Hâlâ da yaşıyoruz.
1 milyon ateş böceği
Peki, buna “dur” demenin bir yolu yok mu? Bugün dijital üzerinden yaratılan şiddetin büyüklüğü ve oluşturduğu tehdit, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’ni de bir kampanyayla harekete geçirdi. Kampanyayla kadınlara ve kız çocuklarına yönelik siber şiddete dur diyecek 1 milyon kişi aranıyor. Kampanyanın medya destekçisi ise BM Kadın Birimi Küresel Medya Birliği Media Compact üyesi olan Milliyet Gazetesi.
Milliyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mete Belovacıklı “Sen de bir ateş böceği yak, karanlığı aydınlat” sloganı ile 1 milyon ateş böceği toplamayı hedefleyen kampanyayı manşete taşırken, “Ateş Böcekleri” başlıklı yazısında, siber şiddet sebebiyle dijital dünyanın dışına itilen kadın ve kız çocuklarına dikkati çekerek, herkesi çevrimiçi dayanışma ağı oluşturmaya ve karanlığı aydınlatmaya davet etti. Ve dedi ki: “Böyle bir duruma medyanın sessiz kalması mümkün mü?”
Milliyet hiç sessiz kalmadı
Aslında soruna sessiz kalmak, Milliyet için hiçbir zaman geçerli olmadı. Milliyet’in özellikle son beş yıllık arşivine girin bakın. Yıllardır kadına ve kız çocuklarına yönelik şiddetin her türlüsünü manşetlerine taşıdı. Kadın ve çocuklara yönelik hiçbir şiddeti yok saymadı. Şiddete uğrayan kadınların davalarının daima takipçisi oldu. Örneğin geçen yıl Türkiye’de binlerce kadın, kendilerini güvende hissetmedikleri yerleri interaktif harita üzerinde ateş böcekleriyle işaretlediğinde, Milliyet, Türkiye’nin hiçbir yerinin kadınlar için güvenli olmadığını manşetine taşırken “Utanç Haritası” başlığını atması boşuna değildi. Bugün Milliyet’in, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi’nin kampanyasının en büyük destekçisi olması, kadına yönelik şiddetin sadece haber olarak değerlendirmesinin dışında soruna çözüm üretme çabasının da bir tezahürüdür.
BM’nin 10 Aralık’a kadar sürecek olan bu kampanyasına Milliyet, çeşitli aktivitelerle ve bu soruna çözüm odaklı haberciliğiyle katkı sunmaya devam edecek. Böyle bir kampanyanın parçası olan gazetede çalışıyor olmak, gazeteci olmanın ötesinde bir kadın olarak, şiddete ve siber şiddete maruz kalan bütün kadınlar adına umut verici.
Siber şiddete karşı “challenge” zamanı
Şimdi bizim yapacağımız şu: 25 Kasım-10 Aralık tarihleri arasında devam edecek olan bu kampanyayla meydan okuyacağız. www.atesbocekleri.info sitesini ziyaret edeceğiz. Bizden sitedeki interaktif testi çözmemiz istenecek. Böylece siber şiddet hakkındaki bilgimiz ölçülecek. Test sonunda herkes arkadaşlarını “challenge” ederek testi çözmeye davet edebilecek. Böylece siz, biz, siber şiddete karşı mücadeleye katkı sunmak isteyen herkes, bir ateş böceği olarak bir milyon içerisinde yerini alacak.
Ve devamı gelecek!
Böyle böyle büyüyecek!