Londra’da Sotheby’s Müzayede Evi tarafından satışa sunulan kâtip kutusunun Osmanlı mı yoksa Hint mi olduğu tartışma yaratınca, Milliyet habere birinci sayfadan “Sotheby’s’in Osmanlı oyunu” başlığıyla yer verdi. İç sayfalarda ise haberin başlığı “Kâtip kutusu Hint mi, Osmanlı mı?” ifadeleriyle yer aldı.
Nevsal Elevli imzasıyla yayımlanan haberde Sotheby’s Müzayede Evi’nin verdiği bilgiye göre, kutu 16. yüzyıla ait özel bir koleksiyon ve müzayede katalogunda da kutunun Osmanlı Padişahı Abdülmecid tarafından bir Avrupa elçisine hediye edildiği belirtiliyor. Ancak iddiaya göre aynı kutu, Paris’te 29 Haziran 2015’te yapılan bir açık artırmada ‘Hint-Portekiz’ yapımı bir eser olarak açık artırmaya sunulmuş. Paris Ader Müzayede Evi’nde satışa sunulan kutu ise Hindistan’da Portekiz pazarı için yapılmış, 18. yüzyıla ait bir eser olarak nitelenmiş ve 50 bin euro’ya alıcı bulmuş.
Bir eser iki görüş
İslam sanatı simsarı Stephen Wolff, söz konusu kutunun Osmanlı ile ilişkisi olmadığını belirterek, “Tabii bu Sotheby’s’in değil, uzmanların hatası... O dönem Osmanlı’da bakır kullanılmazdı, fildişi yerine kemik kullanılırdı. Kutunun yapıştırılma şekline bakılırsa zaten anlaşılır. Katalogda elle tutulur bir bilgi yok. Kutunun menşei ve tarihçesi de yok. Sotheby’s kutunun ayak kısmına sedef eklemiş ve Osmanlı diyor. Osmanlı’ya ait iz göremiyorum” diyor.
Nevsal Elevli bu bilgiyle yetinmeyip Sotheby’s’in Ortadoğu ve Hindistan bölüm başkanı Edward Gibbs’le de konuşuyor. Gibbs, kutunun Paris’teki müzayede de satıldığını kabul ediyor. Ama Paris’te yapılan satıştaki bilgilerle aynı fikirde olmadıklarını belirtiyor. Ona göre de kutu Osmanlı’ya ait. Gibbs kutunun ayaklarına sedef eklendiğini kabul ederken, bunun restorasyon çalışması olduğunu da belirtiyor.
Sotheby’s: Ader verdi
Sotheby’s bir açıklama gönderdi. Kısaca şöyle diyorlar: Milliyet, 19 Nisan tarihli sayısında, birinci sayfadan “Sotheby’s’in Osmanlı Oyunu” başlığı altında maddi hatalar içeren yanıltıcı bir yazı yayımlanmıştır. Sotheby’s’in kutuya sedef eklediği iddia edilmiştir. Bu iddia yanlıştır. Sotheby’s kutu üzerinde herhangi bir restorasyon çalışması yürütmemiştir. Kutunun orijinalinde sedef bulunmadığı iddiasının aksine, kutunun kapağında ve ayaklarında sedef kakma mevcuttur. Kutu, Sotheby’s uzmanları tarafından değerlendirilmeden önce, gönderici eksik sedef parçaların yenilenmesi amacıyla kutunun ayaklarında bir restorasyon çalışması yürütmüştür.
Eser, 29 Haziran 2015’te Ader tarafından bir 18. yüzyıl Hint-Portekiz kutusu olarak satılmış olsa da, eserin satışının ardından menşe bilgileri alıcıya Ader tarafından verilmiştir ve bu bilgiler Sotheby’s’in kataloğunda da belirtilmektedir. Sotheby’s’in ayrıntılı katalog notunda belirtildiği gibi, Ader tarafından sağlanan menşe bilgisine ek olarak Sotheby’s uzmanları kutunun Osmanlı menşeli olduğu konusunda pek çok başka gösterge daha tespit etmiş ama bununla karşılaştırılabilir nitelikte herhangi bir Hint-Portekiz örneği tespit edememiştir. Talep üzerine önceki satışlara ilişkin ayrıntılar sağlanabilir.”
‘İddialara yer verdim’
Konuya ilişkin bir açıklama da Nevsel Elevli’den geldi: “Ben, Sotheby’s uzmanı Gibbs’in kutunun ayaklarına sedef eklendiğini kabul ettiği şeklindeki sözlerine yer verdim. “Sotheby’s kutunun ayaklarına sedef ekledi” demedim. Kutunun daha önce belirtilen menşeinin katalogda olmadığını yazdım. Sotheby’s, Ader’in menşei konusunda “Daha önce Avrupalı bir ailenin kolleksiyonundan olduğunu, eski bir Türk büyükelçisine ait olup Osmanlı Sultanı Abdülmecit (1839-61) tarafından hediye edildiğini, o nedenle de menşein Osmanlı olduğu” şeklinde alıcıya bilgi verdiğini söylüyor. Bununla ilgili belgenin bir kopyasını bana da gönderirlerse memnun olurum.”
Ombudsman görüşü: Nevsal Elevli haberinde kesin yargıdan kaçınarak iki farklı iddiaya yer veriyor. Birincisi kutunun Osmanlı ile ilişkisi olmadığını ve bunun Sotheby’s’in değil uzmanların hatası olduğunu belirten İslam sanatı simsarı Stephen Wolff, İkincisi Sotheby’s’in Ortadoğu ve Hindistan bölüm başkanı Edward Gibbs’in açıklamalarıdır... Gibbs, kutunun Paris’teki müzayede de satıldığını, kutunun ayaklarına sedef eklendiğini kabul ederken, bunun restorasyon çalışması olduğunu belirtiyor. Dolayısıyla Sotheby’s yazılı açıklamasını gazete yerine, konuyla ilgili görüş bildiren uzmanlara göndermesi yerinde olurdu. Ancak Milliyet’in birinci sayfadan “Sotheby’s’in Osmanlı Oyunu” başlığı iddialı bir başlıktır. Başlığı atarken haberin içeriğinde kesinlik kazanmamış bilgilerle tartışmalı bir duruma dikkat çekildiği gözden kaçırılmamalıydı. Buna karşın Sotheby’s’in gönderdiği açıklama başlığı haklı çıkartacak soru işaretleriyle dolu. Madem Sotheby’s’, Ader tarafından alıcıya verilen menşe bilgileri referans alıyor. O halde Ader, Osmanlı olduğu bilgisine sahip olduğu bir eseri ne diye Hint malı olarak satsın ki...