DEĞERLİ okurlarım, bazı şeyler beni rahatsız ediyor. Sabah radyo dinliyorum. Bir radyo kanalında iki tecrübeli ekonomi yorumcusu son açıklanan 2009 üçüncü çeyreği milli gelir rakamlarını yorumluyorlar. Birkaç dakika can kulağıyla dinliyorum. Sonra yatırım harcamalarındaki gerileme ile ilgili öyle şeyler söylüyorlar ki, bütün ilgim bir anda kayboluyor. Aralarında geçen konuşmayı biraz abartarak ama anlamına ve yaklaşımlarına haksızlık etmeden veriyorum:
- “Milli gelir yüzde 3,3 gerilemiş.
- Yaa demekki kriz hala devam ediyor.
- Evet ediyor ama bu rakama, birinci çeyrekte eksi 14,7’lerden geldik!!
- Yaa! Demek kriz devam ediyor ama azalıyor...
- Fırtına gücünü kaybediyor...
- Evet ama yatırım rakamlarına baktınız mı?
- Yaa orda düşüş hala çok büyük. Doğrusu bu kadar beklemiyordum.
- Ben de beklemiyordum. Devlet yatırımları yüzde 10, özel sektör yüzde 19 küçülmüş.
- Neden oldu ki bu?
- Vallaaaa... Herhalde kriz sanayicilerimizi ürküttü...
- Evet evet... Devlet daha cesur çıkmış.....”
Konuşma bu minval üzerinden devam edip gidiyor. Tipik futbol geyiğinden bir farkı yok. Yapılan şey Türkiye İstatistik Kurumu’nun bir sayfalık tablosuna bakıp, ordaki rakamların küçüğüne “küçük” deyip, büyük çıkanlara da karşılıklı şaşırmak!...
Değerli okurlarım, krizlerde nihai ürün talebi azaldığında yatırım malları, yani üretim makinaları ve techizatına olan talep çok süratle azalır, hatta durur. Bunun matematiksel bir nedeni vardır. Üniversite birinci sınıfta okutulan ekonomi kitapları bile bunu yazar! Çok basitçe açıklarsam iktisatçı olmayanlar dahi kolayca anlarlar. Makineler, tüketici için mal üreten şirketler tarafından iki nedenle satın alınır: 1. Ömrünü tamamlayan makinelerin yerini doldurmak için, 2. Talep, yani satışlar, artıyorsa bu artan talebi üretebilmek için.
Şimdi kriz döneminde, makine kullanıp o makine ile mal üreten şirketlerin ürettiği mala talep yüzde 20 azalsa. Onlar hem yeni makine ısmarlamayacaklar, hem de mevcut makinelerinin yüzde 20’si çalışmayacak. İşte, eskiyip ömrünü dolduran makinelerinin yerine de bu çalışmayan makineleri kullanacaklar, yeni hiç makine satın almayacaklardır. Yatırım yüzde 100 küçülmüş olacaktır! Halbuki nihai mal üreten şirketler hala ayaktadırlar, çünkü onlar kapasitelerinin yüzde 80’i ile üretime devam etmektedirler.
Yorumcular yatırımlardaki bu şiddetli düşüşün, ekonominin işleyişinin doğal sonucu olduğunu söylemiyorlar. Yatırım malı üreticilerimizin düştüğü bu korkunç durumu vurgulamıyorlar. Devletin bu sektöre katkı yapması gerektiğini, bunun için devletin kendi yatırım harcamalarını da yüzde 10 azaltacağına tam tersine hızla arttırması gerektiğini söylemiyorlar. Sadece, yatırımların böylesine azalmasına karşılıklı hayretler ediyorlar.
Ben de onların ekonomi teorisini bu denli unutmuş olmalarına hayretler ediyorum, değerli okurlarım!