Değerli okurlarım, doğrusunu isterseniz ben CHP’nin bile bile, isteye isteye kendisini yaralamasından bıktım. CHP’deki muhalifler hep bir ağızdan kamuoyu önünde, kendi partilerinin başarısız olduğunu haykırıyorlar! Bugünün muhalifleri, düne kadar CHP’yi yönetmiş olan kişiler!
İlk söylenecek şey şu: Ne diye partinzin iç konuları ile Türkiye’yi ayağa kaldırıyorsunuz? Konuyu partinin yetkili organlarına götürürsünüz. Eleştirilerinizi parti içinde yaparsınız. Çoğunluk da size hak verirse bu günkü yönetimi indirir, kendiniz tekrar iktidara gelirsiniz. Kendi partinizi yerden yere vurmanın bir anlamı var mı? Bu yapılanların sadece Kılıçdaroğlu ve ekibini değil CHP’yi kamuoyu önünde yıprattığını görmüyor musunuz?
Muhalifler iddia ediyorlar: “Biz parti’nin oyunu yüzde 28’lere yükseltmiştik. Şimdi yüzde 26’ya geriledi.”
Bu iddiaya iki cevap var:
* Marifet o oyu iktidarın değiştiği genel seçimlerde yüzde 28’lere getirmekti. Bir önceki genel seçimlerde CHP sadece yüzde 20 civarında oy alabilmişti! Unutmamalıyız, iktidarlar genel seçimlerde değişir!
* Ayrıca CHP’nin oyu, gene bugünkü muhalefetin partide iktidarda olduğu dönemde, genel başkanın özel hayatından kaynaklanan bir skandal sonucu tepe takla olmuş, pike yapıyordu. Parti dağılmanın eşiğine gelmişti. Düşmekte olan bir popülariteyi 6 ay içinde tekrar yükseltmek... Hatta bırakın yükseltmeyi, düşüşü durdurmak dahi alkışlanacak bir başarıdır. Bu toparlanma, o dönemin genel başkanının, “özel hayatındaki bir skandalla Cumhuriyeti kuran partiyi yok etmiş kişi” olarak tarihe geçmesini engellemiştir. Evet olay bir komplo halinde kasete çekilip vakti geldiğinde yayınlanmıştır. Bu alçakça bir komplodur. Ama söz konusu komplo olayın gerçekliğini örtemez. Olayın tarafları kamu oyu önüne çıkıp, “Bu yalandır, bizim aramızda evlilik dışı bir ilişki yoktur!” dememişlerdir. Böyle bir olay da toplumumuzda o derecede kabul görmemektedir ki Genel Başkan istifadan başka çare bulamamıştır.
Bugünkü parti yönetimini eleştirenler, Türkiye bütününde oy kazanan CHP’nin, kendi dönemlerindeki genel başkanın aday olduğu, ana ekonomik aktivitesi turizm olan Antalya’da seçim kaybettiğini görmezlikten gelmektedirler.
Hiç şüphesiz ki alınan sonuç, CHP’lilerin gönüllerinde yatan sonuç değildir. Ancak bu sonuç sadece 6 ay gibi kısa bir sürede yepyeni bir genel başkanın elindeki kadrolarla alabileceği en iyi sonuçtur. Ben buna inanıyorum.
CHP’li olsaydım partiyi toparlamayı, daha eğitimli ve yetenekli kadrolarla güçlendirmeyi, parti birliğini de sağlamayı hedef alan bir proje yapar süratle uygulamaya koyardım. CHP’nin yıpratılması ne CHP’nin, ne CHP’li muhaliflerin, ne de Türkiye’nin yararınadır, değerli okurlarım.